Ülkemizde milyonlarca çocuk özel okullara mahkum bırakıldı. Üstelik bu okulların çoğu oldukça da niteliksiz. Kapatılan dershanelerin adı, "özel okul" oldu. Apartmandan bozma, bahçesiz, trafik gürültülü, sürekli değişen öğretmenlere rağmen fiyatları da dudak uçuklatan cinsten. Ortalama bir anaokulu bile 500 bin civarında. İsim yapmış bir okulsa 1milyon.

***

Peki, asgari ücretin 17 bin TL olduğu bir ülkede aileler dişinden tırnağından artırıp bu okullara neden servet harcıyor? İşte esas soru bu. Devlet okullarında sorun ne ki özel okullara bu kadar rağbet var?  Birçok sebep sayılabilir. En büyük sebebi sona saklayacağım.

Kamu okullarının yarım gün eğitim vermesi çalışan aileleri çaresiz bırakıyor. Çocuklarını bırakacak kimse yok ise mecburen özel okula veriyor. Çünkü can güvenliği yok ve malum ortalık sapık dolu. Tüm gün okul daha emniyetli geliyor. Diğer mevzu kamu okullarında diyanetin, devletten ayrışmayışı.

***

Okullar siyasi propaganda yeri değildir, zorlama din dersleri öğretilemez. Ülkemizde farklı din ve ırklarda bunca öğrenci varken zorunlu Kürtçe, Arapça ders verilmesi velileri kızdırıyor. Üstelik beyin yıkama, gerçekleri saptırma, aile inançlarına aykırılığı, aileleri özel okullara yönlendiriyor. Din dersi saati artarken, resim, müzik, beden eğitimi derslerinin 1'er saate indiği görülüyor. Sanattan yoksun bir toplum nasıl ilerleyebilir.

***

Kamu okullarının aşırı kalabalık oluşu, öğretmenin öğrenci ile yeterince ilgilenemeyip, beceri ve eksiklerini keşfedememesine yol açıyor. Güvenlik zaafiyeti, yeterli donanımı olmayışı; kütüphane, laboratuvar, revir, atölye noksanlığı, branş öğretmenlerinin yetersizliği de özel okulların tercih edilme sebebi.

***

Gelelim en büyük sebebe “Türkiye' de yabancı dil istismarı.” Çocuklarımızın erken yaşta yabancı dil öğrenmesi gerektiği kandırmacası ile velileri yumuşak karnından vuruyorlar. "Ben öğrenemedim çocuğum geri kalmasın, ileri yaşta öğrenemez" düşüncesiyle ebeveynler çocuklarını kreş dahil en pahalı okullara veriyor. Bu fikri kim attı ortaya bilinmez ama küçükken dil öğrenmeyince kimsenin beyin gelişimi yavaşlamıyor.

***

Bu konuyu Instagram fenomeni, İngilizce öğretmeni Taner Çağlı'nın düşünceleri ile açıklamak isterim:

"Sevgili dostlar, erken yaşta yabancı dil öğrenmenin çocuğun beyin gelişimine katkısının vurgulanması sizden erkenden para almak içindir. Hiçbir çocuğun bebek yaşta İngilizce öğrenmesi şart değildir. ABD'li ve İngiliz gençlerin yüzde 90 'ı yabancı dil bilmiyor. Beyin gelişimlerinde herhangi bir sorun yok. Aynı ihtiyacı başka pratiklerle karşılıyorlar. 3-7 yaş arası çocukların tek ihtiyacı OYUNDUR.7-11 yaş arasının öncelikli ihtiyacı  'spor, sanat, temel matematik, mantık, ETİK ve adabımuaşerettir. İllaki dil öğreneceklerse bırakın ana dillerini keşfetsinler çünkü ana dilini keşfeden insan yabancı dilleri daha kolay öğrenir."

***

Bu sözleri "İngilizcenin matematiğini yazan adam " olarak tanınan duayen bir eğitimci söylüyor. Yabancı dil öğrenmek için servet dökmenize gerek yok, erken öğrensin diye panik yapmanıza da gerek yok. Erken yaşta öğrendi diye kimse üstün zeka olmuyor.

***

Geç öğrendi diye de kimse zeka geriliği yaşamıyor. Yani, dil her yaşta öğrenilir, devlet okulunda da öğrenilir. Kendi kendine de öğrenilir. Bunun için paragöz ve denetimsiz saçma özel okulların "yabancı dil istismarı" oyununa düşmemek iyi eğitim altındaki sahtekarlıkları yok edecektir.