Yazıma, “Eğitim her çocuğun hakkıdır” diyerek başlamak
istedim. Kaynaştırma eğitimi de farklı gelişim gösteren çocuklara tanınan bir
hak. Tam da bu dönemde, özel okulların erken kayıt sürecinde, birçok kişinin
farkında bile olmadığı zorlukların yaşandığını bilmenizi istedim. Çünkü sözde
eğitimciler, 3 Aralık’ta birlikte poz verdikleri çocukların farkında bile
değiller.
***
Peki, okul idarecilerine farklı gelişim gösteren çocuğunu
kabul ettirmeye çalışan ailelerin farkında mıyız? Ya da çocuğunun, akranları
gibi birçok şeyi yapabildiğini ispat etmeye çalışan ailelerin? Sadece fiziksel
özel gereksinimi olan bir çocuğun, velilerin tepkisinden çekinildiği için evine
yakın küçük bir özel okula kaydının yapılmadığının farkında mıyız? İşte bugün,
izninizle bunu konuşalım istedim. Yazıma başlarken sizlerden biraz empati rica
ediyorum.
***
Sanırım hem devlet hem de özel okullarda bazı idareciler,
özel gereksinimli çocukların ve ailelerinin yaşadığı zorlukların farkında
değiller. Eğer farkında olsalar, bu çocukların eğitim haklarını engellemez,
ötekileştirmez, süreci zorlaştırmazlardı diye düşünüyorum. Zira bu çocukların
hayatları zaten yeterince zor. “Eğitim her çocuğun hakkıdır.” Bunu bir eğitimci
ve sizin de hep söylediğiniz gibi özel bir çocuk annesi olarak hatırlatmaktan
asla vazgeçmeyeceğim.
***
Farklı gelişim gösteren çocuklar kadar, tipik gelişim
gösteren çocuklara da zenginlik katacak, kapsayıcı ve kaynaştırıcı bir eğitim
sistemi içinde tüm çocuklar mutlu ve birbirlerine saygılı bir şekilde eğitim
alabilir. Çocuklar, birbirlerinden çok şeyi kolaylıkla öğrenebilirler. Küçük
yaşlarda başlayan bütünleştirici bir yaklaşımla, farklılıklara açık, sevgi
dolu, duyarlı, şefkatli, saygılı ve anlayışlı bireyler yetiştirmek mümkün.
Kaynaştırma eğitimi hakkı olan çocukların diğer çocuklarla aynı okula
gitmeleri, yalnızca onlar için değil, tipik gelişim gösteren çocuklar için de
büyük önem taşıyor.
***
Eğitim hakkı, ulusal ve uluslararası birçok belgede
düzenlenen, çocuğun yaşama, barınma ve sağlık gibi en temel haklarından
biridir. Özel gereksinimli çocuklar, MEB tarafından otomatik olarak bir okula
yerleştirilir. Yeti farklılığı olanlar ise RAM’dan aldıkları rapor ile
kaynaştırma öğrencisi olarak eğitimlerine devam eder. Bu durumda aileler,
çocuklarını istedikleri okula nakletme hakkına sahiptir. Ancak bazı okul
idarecileri, “Okulumuz yeterli koşullara sahip değil” veya “Diğer velilerin
kaygıları kayıt sayısını düşürebilir” gibi gerekçelerle mevzuatı bilmedikleri
için farklı gelişim gösteren çocukların kayıtlarını yapmamayı tercih
edebiliyor.
***
Oysa mevzuata göre okulların kaynaştırma öğrencisi kabul
etmeme gibi bir hakları yok. Farklı engel grupları için farklı zorlayıcı
koşullar olabilir, bunu anlıyorum; ancak sadece fiziksel engeli olan ve
bilişsel olarak akranlarıyla uyumlu bir öğrencinin kaydının alınmamasını insani
bulmuyorum. Çocuğu RAM raporlu olan ebeveynler, zaten bu zorlu yolda çocuğunun
kapasitesini, ihtiyaçlarını ve haklarını öğreniyor.
SON SÖZ
Bu öğrencilerin tipik gelişim gösteren öğrencilerle aynı
ortamda olmasının bir zenginlik olduğunu siz değerli okuyucular fark ederseniz,
gerçekten çok şey değişir. Aslında olması gereken anlayış da budur. Sevgiyle.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz