Ramazan, yardımlaşma ayıdır. Bu mübarek ayda fakirlerin halinden anlamamız beklenir. “Tok açın halinden anlamaz.” atasözünün aksine açın halinden anlamamız gerekir. Malın zekatını vermekte cömert olmamız gerekir.

Kıssadan hisse olabilecek bir hikaye anlatayım da herkes payını alsın. Bakın cömertlik nasıl oluyormuş?

Rivayet odur ki Hz Ali’nin ağabeyi Cafer B. Ebu Talib’in oğlu Abdullah, sıcak bir günde bir kabilenin hurmalığına iner. Abdullah burada dinlenirken hurmalıkta çalışan bir köleye yemek vakti üç parça ekmek geldiğini görür. Köle, ekmeklerden birini ağzına götürmek üzereyken birden önünde açlığı her halinden belli bir köpek belirir. Köle, elindeki ekmeği köpeğin önüne atar. Aç olan zavallı köpek ekmeği hemen bir çırpıda yer. Bunun üzerine köle, ekmeğin ikinci parçasını da atar ve köpek onu da çabucak yer. Köle hayvanın ne kadar aç olduğunu görünce dayanamaz ve üçüncü parçayı da köpeğe verir. Köpeğin ekmeği yemesini acıyarak seyreder. Sonra da kalkıp yeniden işine dönmek üzereyken olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sorar:

“Ey Köle, bugünkü yiyeceğin ne kadardı?”  Köle sıkılarak cevap verir:

“İşte bu üç parça ekmek…”

“O halde kendine neden hiç ayırmadın?”

“Baktım ki hayvan çok aç, o halde bırakmak istemedim.”

“Peki sen ne yiyeceksin şimdi?”

“Oruç tutacağım.”

Bunun üzerine Abdullah B. Cafer köleden sahibini ve evinin nerede olduğunu sorar. Sonrada gidip adamdan bu hurmalığı içindeki köle ile birlikte satın alır. Sonra hurmalığa geri döner ve köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını söyler ve ekler:

“Seni azat ediyorum. Bu hurmalığı da sana hediye ediyorum.” der. Cömertliğiyle meşhur Abdullah B. Cafer, kendisinden daha cömert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda bu olayı anlatır ve:

“Ama o, köpeğe topu topuna üç parça ekmek vermiş; sen ise ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin, dediklerinde şu karşılığı verir:

“O, elindeki her şeyi verdi, ben ise elimdekinin bir kısmını…”

Sözün özü, cömertlik miktarla değil o miktarın kişi nezdinde tuttuğu nispette  ölçülür. Bizler de bu mübarek ayda fitre ve zekatımızı verirken biraz cömert olalım değil mi?