Sadece fırıncıların değil tüm esnaf grupların en büyük sorununun yetişmiş personel bulamak olduğunu ifade eden Antalya Fırıncılar Odası Başkanı Murat Ülger, fırıncılığın zahmetli bir meslek olduğunu ve artık yeni neslin tercih etmediğini belirtti. Ülger konuşmasında ruhsatsız fırın sorununa da dikkat çekti. "Fırıncılık zahmetli bir meslek. Gecesi, gündüzü, ramazanı, bayramı olmayan bir iş. Bu yüzden kimse bu mesleğe yönelmiyor, eleman yetişmiyor" diyen Ülger, “Fırın enflasyonu var. Çok fırın olduğu için ve ruhsatsız ruhsatlı açılmasına izin verildiği için eleman sorunu da gün geçtikçe artıyor. ruhsatsız fırın sorununa çare bulunmaz ise sonunda bu fırıncılık ya son bulacak ya da başka bir çare bulunacak” ifadelerini kullandı.

ZAHMETLİ OLDUĞU İÇİN KİMSE YETİŞMİYOR

Ailelerin çocuklarını üniversiteye yönlendirmesinin de bu sorunun bir parçası olduğunu belirten Ülger, "Herkes çocuklarını üniversiteye gönderme derdinde. Ancak bu gençler mezun olduktan sonra iş bulamıyor. Fırıncılık zahmetli bir meslek olduğu için kimse çocuğunu bu işe göndermek istemiyor" dedi.

KALİTE VE HİJYEN TEHLİKEDE

Personel eksikliğinin üretim ve hizmet kalitesini de olumsuz etkilediğini söyleyen Başkan Ülger, "Ekmek kalitesi ve hijyen, usta olmayanlara bu işi yaptırdıkça düşüyor. Uzun mesailer yapmak zorunda kalan ustalar, yorgunluk ve uykusuzluktan dolayı kazalara sebep olabilir" diye ifade etti. Teknolojinin fırıncılık sektöründe eleman eksikliğine çözüm olup olmayacağına dair düşüncelerini dile getiren Ülger, "Son yıllarda taş fırın ekmeğine yönelim arttı. Bu da işçiliği daha zahmetli hale getirdi. Biz bundan 10-12 sene önce daha çok moderndik. Fırına kürekle fırına ekmek atıp kürekle çıkarma derdimiz yoktu. Arabayla atıyorduk. Ama son zamanlarda özellikle bir on senedir insanlar taş fırın ekmeğine yöneldi. Kara fırın ekmeği, odun ekmeğine yöneldi. Bunlardan dolayı da işçilik daha çok zahmetli hale geldi” diye kaydetti.

İleride personel ve ruhsat sorunlarına çözüm bulunmaz ise fırıncılık sektörünün tehlikede olduğunu vurgulayan Ülger, “Büyük fırınların bir tanesi veya 5-10 tane 20 tane birleşir. tutarlar bir yer yaparlar. Donmuş ekmek olarak üretim yapılır. Biz de sadece pişirme yaparız. Ama tabii ki donmuş ekmeğin içinde de ne olur, ne gider? Çünkü raf ömrü arttıkça içine kimyasal bir şeylerin girmesi gerekiyor. Nasıl gelişme olur? Tam olarak çözemiyorum” dedi.

YETKİLİLERE ÇAĞRI

Yetkililere çağrıda bulunan Ülger şunları kaydetti:

"Ruhsatsız fırınları engelleyebilirsek, hijyen ve huzur içinde ekmek üretebiliriz. Yetkililerden destek bekliyoruz. Yetkililerin bu fırın enflasyonuna bir çare bulurlarsa 10- 20 sene daha gidecek personel var. Ya bize bir önayak olur da 5’er 10’ar fırınları birleştirip tek fırın haline geliriz ve hijyene uygun ruhsat yönetmeliğine uygun olarak yaptırma yolunda bir çözüm üretirlerse en azından fırın sektörünün kurtuluşu olur.”