34 YILDIR DERİYE HAYAT VERİYOR
Isparta’nın Yalvaç ilçesinde yaşayan Cihat Benzer, 34 yıldır deriye şekil vererek, sanat eserleri ortaya çıkarıyor. Deriden yaklaşık 350 çeşit ürün üreten Cihat Benzer’e eşi de desen ve boyama alanında yardım ediyor.
Isparta’nın Yalvaç ilçesinde yaşayan Cihat Benzer, 34 yıldır deriye şekil vererek, sanat eserleri ortaya çıkarıyor. Deriden yaklaşık 350 çeşit ürün üreten Cihat Benzer’e eşi de desen ve boyama alanında yardım ediyor.
Deri ustası Cihat Benzer, 1987 yılında İstanbul’da başladığı mesleğini Isparta’nın Yalvaç ilçesinde açtığı küçük atölyesinde sürdürüyor. Deri kullanarak insan masklarından çantaya, hediyelik eşyadan çarığa kadar yaklaşık 350 ürün üreten Benzer’e eşi de kendine özgü model ve renklendirmeleriyle yardımcı oluyor. Sektörde çırak yetişmediğinden yakınan Benzer, mesleğin ilerleyen yıllarda kaybolacak meslekler arasında yer alabileceğini söyledi.
“YURT DIŞINA MASK GÖNDERİYORUZ”
Mesleğe 1987 yılında İstanbul Moda’da başladığını belirten Cihat Benzer, 1990 yılında kendi atölyesini kurarak, çalışmalarına devam ettiğini ifade etti. Mesleki anlamda kendisi için bir sınır olmadığına değinen Benzer, “Tek konuda uzmanlaşmadık. Atölyemizde değişik konular var. Kemer, çanta ayrı bir alandır, hediyelik eşya, bileklik ayrı alanlardır. Sandalet, çarık, terlik gibi sevdiğim için 30 sene içinde her şeyi yaptım. Ürünlerimizi turistlik bölgelere satıyoruz, oralarda da ilgi gördü. İlgi görünce böylelikle 30 seneyi geçirdik. Hem iç piyasaya ürün yapıyoruz hem de yurtdışına gönderiyoruz. Masklardan en son Bosna’ya gönderdim. Çalıştığımız bölgeye göre talepler değişiyor. Belki bizi bu kadar çeşide yönelten de o oldu. Çünkü pazar arttıkça talep değişiyor. Biz de o taleplere uyduk yaklaşık 350 çeşit ürüne ulaştık” dedi.
“MUHTEMELEN BU MESLEK BİR NOKTADAN SONRA YOK OLACAKTIR”
Meslekte 3.nesil olduğunu kaydeden Benzer, işi öğrendiği ustasının halen İstanbul’da çalıştığını söyledi. Benzer, “Biz neredeyse bu sektörü başlatan nesiliz. Meslek şuanda talep görüyor ama işin sanat kısmı ölüyor gibi. Çünkü emek istiyor ama yeni nesil pek emek isteyen işlerde çalışmak istemiyor. Çırak yetişmiyor. Deri ölmez, neredeyse insanlık tarihiyle yaşıt. Meslek devam eder ama şekil değiştirerek devam eder. Muhtemelen bu meslek bir noktadan sonra yok olacaktır” diye konuştu.
“BU İŞ EMEK VE SABIR İSTİYOR”
Deri işlemeciliğinin halk eğitim merkezlerinde kurs olarak öğretildiğine değinen Cihat Benzer, öğretenlerin ustalar olmadığını ileri sürdü. Kurs sertifikası alan herkesin ustalık yaptığını belirten Benzer, “Mesleğe o anlamda zarar veriliyor. Bu işin içinden gelmesi lazım ki önce deriyi tanıyacaksın. Deri herkes için deridir ama bizim için 50 tür deri vardır. Hangi derinin nerede kullanılacağı önemlidir. Bunu bilmeden sadece deri alıp, cüzdan yaptım diyerek cüzdan yapılmaz. İyi ustalar mutlaka bu işte ekmeğini yer. Ben 34 senedir bir sandalyenin üstünde oturarak çalışıyorum. Bunu bu devirde kimseye kolay kolay yaptıramazsınız. Bu biraz sebat istiyor, emek istiyor, sabır istiyor” dedi.
“TÜRKİYE’DE İLK ATÖLYE”
Benzer, atölyesinin teknik ve ustalık anlamında Türkiye’de ilk olduğunu belirterek, “Çantanın ustası var hatta benden daha iyi ustadır örneğin çarık yapamaz. Maskın ustasıdır, çanta yapamaz. Ama bu atölyede hepsini ustalıkla yapmayı başardık. Bizim farkımız o” diye konuştu.
“RENK KONUSUNDA EŞİM UZMANDIR”
Eşiyle tanışmasından bahseden Cihat Benzer, 1988 yılında Yalvaç’a deri almaya geldiğini ve bu sırada eşi Cemile Benzer ile karşılaştığını söyledi. Daha sonra evlendiklerini belirten Benzer, 14 yıldır da Yalvaç’ta yaşadıklarını kaydetti. Benzer, “Evlendikten sonra uzun süre eşimle birlikte çalıştık. İşler gelişince ben üretimle eşim de boya kısmıyla ilgilendi. Boya da o beni geçti. Dericilikte boya çok hassas bir konudur. Kendisine özgü renkler oluşturdu. Sektörde birçok arkadaşımız bize renk tonu sorarlar. O konuda eşim uzmandır. Desenlerde de o uzmanlaştı. Desenleri direkt doğaçlama elle işleriz” ifadelerini kullandı.
“RENKLERİ BİREBİR KULLANMIYORUM”
Cemile Benzer de küçüklüğünden beri resimle ilgilendiğini, liseden sonra Mimar Sinan Üniversitesi resim bölümünü kazandığını ancak 1980 dönemi olduğu için gidemediğini söyledi. Renk ve desenlere ilgi duyduğunu ifade eden Benzer, “Yaratıcı olmak çok güzel bir şey. Desen üretip onu renklendirmek apayrı haz veren bir duygu. Renkleri birebir kullanmıyorum. Çünkü farklı bir şey olsun istiyorum. Renk, desen, model ve kalıpların piyasada olmayanlardan olmasını istiyorum. Bu yüzden farklı şeyler yapıyoruz” dedi.
İHA
Bu yıl 23'üncüsü düzenlenen Growtech Antalya Tarım Fuarı kapılarını ziyaretçilerine açtı. Fuar hakkında Lider Gazete’ye konuşan Growtech Fuar Direktörü Engin Er, bu yıl fuara Çin firmalarından rekor katılım gördüklerini belirtti.
Roma döneminde popüler olan ve "Roma tavlası" olarak da bilinen 12 işaret oyunu (ludus duodecim scriptorum), Antalya'nın Alanya ilçesindeki Syedra Antik Kenti'nde ziyaretçilere tanıtılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Side Antik Kenti’nde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek bakanlığın Geleceğe Miras Projesi’nin 1’inci yılı kapsamında yeniden turizme kazandırılan Antik Side Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Ersoy, ''Bakanlık olarak, Türkiye’nin dört bir yanında yer alan toplam 224 kazı alanını Geleceğe Miras Projesi kapsamına aldık'' dedi.
Türkiye’nin portakaldaki markası haline gelen Finike Portakalı’nda hasat zamanı başladı. TBMM Akdeniz-PA Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, “Finike Portakalı için AB Coğrafi İşareti Tescili çalışmasını başlattık” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya'nın İbradı ilçesindeki Ormana köyünün, “en iyi turizm köyü” seçilmesinin Türkiye'yi gururlandırdığını belirterek, “Tarihi dokusu, eşsiz doğal güzellikleri ile Ormana'nın sürdürülebilir turizm ve kırsal kalkınmaya yaptığı katkı uluslararası düzeyde tescillenmiş oldu.” ifadesini kullandı.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde ayakta duran insanları andırması nedeniyle "Adam Kayalar" adı verilen bölge, özellikle sonbahar ve kış aylarında doğa yürüyüşçüleri ve turistlerin uğrak noktaları arasına girdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin arkeolojik mirasını geleceğe taşıyacak Geleceğe Miras projesiyle önemli bir döneme imza atıyor. Proje, son 60 yılda arkeoloji alanında elde edilen başarıları yalnızca 4 yılda tekrarlamayı hedefliyor ve Türk arkeolojisinde “Altın Çağ” olarak adlandırılan bir süreci başlatıyor.
Antalya'da yaşayan Mustafa Kasapkara (60), baba mesleği olan kalaycılığı 53 senedir yapıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen ''Antalya Kültür Yolu Festivali'' sona erdi.
Syedra Antik Kenti'nde 1994-2022 yılları arasında yapılan kazı çalışmaları, araştırmalar, buluntular ve Syedra mimarisinin detaylarının yer aldığı Alanya ve bölge arkeolojisine önemli katkılar sağlayacak “Syedra 1-İsmail Karamut'a Armağan Kitabı”nın lansmanı gerçekleştirildi.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz