Bakır tel işleme sanatına 2002 yılında başlayan Sema Kansu, bankacılık mesleğini bırakarak önce bakır tel işlemeciliği kursunda eğitim aldı. Bu zanaatta kendisini hızla geliştiren Kansu, bakır telleri karga burun, pense ve Antep makası gibi aletler kullanarak farklı tasarımlar üretiyor. Ana malzemesi saf bakır, tel ve levha olan sanatçının esin kaynağı ise savaş kıyafeti zırhlarıdır.

Savaş zırhları dışında da birçok dekorasyon objesine imza atan sanatçının takılar, ev aksesuarları ve masa örtüleri gibi farklı tasarımları da bulunuyor. Kendi atölyesinde öğrencileri ile çalışmalarına devam eden Kansu, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Somut Olmayan Kültür Mirası Taşıyıcıları listesinde yer alıyor.

BAKIRIN BİZE ÇOK BÜYÜK FAYDALARI VAR

Bakır teli adeta sanata dönüştüren Sema Kansu, “Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan onaylı tek bakır-tel sanatçısıyım. Benden başka yapan yok. Savaş zırhlarından yola çıkarak ev aksesuarı, kostümler ve takılar yapıldı. Savaş zırhları ile ilgili kostümler ve defile yapıldı. Bu konuda da tek öncüyüm ben inşallah devamı gelir. Ben 16 yıldır yapıyorum bu işi, savaş zırhlarına merak sararak başladım.

Sonra ne olur diye düşünerek kolyelere geçtim. Kolyelerden ev aksesuarına döndü. Sonra bakırcı adı altında markalaştım ve eğitmenliğe başladım. Festivaller beni bırakmıyor, özellikle İstanbul hiç bakmıyor. Tek temsilci olduğum için bu çok önemli, geldiğim zaman insanlar şaşırıyorlar. Çünkü bu elektrik teli, bakırın bize çok büyük faydaları var. Eskiden annelerimiz bakır bileklik takarlardı. Vücutta topraklama yapıyor, stresi, ağrıları ve elektriği alıyor, uyku düzeni sağlıyor.

Bakır bakraçları, yoğurt kaplarını ben onlara süsleyerek evimizde dekor olarak kullanıyorum. Eskiyen masalara masa örtüsü yapıyorum.Mesela bu bakraç eskiden ipliklerle yapılırmış ben bunu elektrik teli ile yani bakır telle yapıyorum. Bakırı hayata geçirmeye çalışıyorum ve çok kullanışlı oluyor, insanlarda çok beğeniyor” diye konuştu.

İHA