Ülkedeki tropikal meyve üretiminin önemli bir kısmının yapıldığı ilçede, çiftçiler mahsullerini sıcaktan korumak için çeşitli yöntemlere başvuruyor.

Çiftçiler, "gölge tozu" denilen kireç uygulamasıyla güneş ışınlarının sera içlerine daha az girmesini sağlıyor. Sera naylonlarının üzeri dıştan sıvı kireç püskürterek beyaz tabaka oluşturan üreticiler, bu sayede sıcaklığın etkisini düşürüyor. Açık alandaki bahçelere ise "kaolin kili" uygulaması tercih ediliyor. Suyla karıştırılan kil, ağaçlara püskürtülüyor.

"MUZA GÜNDE İKİ DEFA SU VERİLMESİ LAZIM"

Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, tropikal ürünlerin sıcaklardan olumsuz etkilendiğini söyledi. Sıcaklığa karşı üreticiler olarak önlemlerini aldıklarını belirten Göktepe, "Sık aralıklarla sulamanın yanı sıra seralara gölge tozunu mutlaka atmamız lazım. Açık alanda yetişen avokado, mango gibi bitkilere de kaolin kili uygulaması yapıyoruz. Örneğin avokadolara haftada 3 kez, muza ise günde iki defa su verilmesi lazım. Sulamanın da günün serin saatlerinde, sabah ya da akşam üzeri yapması lazım." dedi.

Yeni diktikleri fidanların etrafını da gövdesi yanmaması için gölge tülü çekerek korumaya çalıştıklarını anlatan Göktepe, üreticilerin sıcakla mücadelede ellerinden geleni yaptığını dile getirdi. Kavurucu sıcaklarda çalışmanın zorluklarından da değinen Göktepe, şöyle devam etti: "Önceki gün 45 derece hissedilen sıcaklık, seralarda 55-60 dereceye kadar çıktı. Olumsuz şartlarda, üretim yapmaya çalışıyoruz. Bu sıcaklık ekonomik zarar eşiğinin üzerinde. Ekonomik verim yaşına gelmiş bir mango ya da avokado bitkisi, şu anda meyvesinin yüzde 30-40'ı kadarını döküm yapıyor. Her ne kadar suyunu verseniz de aşırı sıcağa maruz kaldığından meyve dalından kopuyor. Bu da birim alandan almış olduğumuz verimin düşmesine neden oluyor."

"BİZ ÜRÜNLERİN ÇÖP OLMASINI İSTEMİYORUZ"

Göktepe, daha az su isteği ve daha dayanıklı olmasına rağmen sıcaktan etkilenen bir diğer tropikal meyvenin de papaya olduğunu belirtti. Güneş yanığına maruz kalan meyvenin ekonomik değerinin düştüğünü hatta çöpe gittiğinin altını çizen Göktepe, "Biz ürünlerin çöp olmasını istemiyoruz. Bunun için alternatif şeyler yapıyoruz. Marmelat yapıyoruz, reçel yapıyoruz, turşusunu yapıyoruz. Papayayı farklı dallarda ekonomik olarak değerlendirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

İlçede 2 bin dekarın üzerinde bir üretim potansiyeline ulaşan mangonun hastalık veya sıcaklıktan korunması halinde gelecek yıllarda ciddi bir ihracat ürünü haline geleceğinin altını çizen Göktepe, şunları ifade etti: "Örneğin 17 bin dekar üzerindeki üretim alanına ulaşan avokadoda ihracat önemli rakamlara ulaştı. Buna ulaşmak kolay olmadı. Üreticiler bu ağacın bakımını aşılamasını yaparken zararlı böcekler, yabancı ot ve hastalıklarla mücadele de etti. Şimdi de kavurucu sıcaklıklarla mücadelede üreticilerimiz ellerinden geleni yapıyor. Ama desteklenmesi de gerekiyor. Yoksa gün gelecek üretimden de yavaş yavaş soğumaya ve çekilmeye başlayacak." 

Tropikal meyve üreticilerinden Celalettin Aydoğan ise 13 yıldır örtü altında muz, mango ve avokado yetiştirdiğini söyledi. Aşırı sıcaklıklarla bu yıl da mücadele ettiklerini anlatan Aydoğan, "Ürünlerimizin zarar görmemesi için düzenli sulamanın yanı sıra seralara gölge tozu atarak onları korumaya çalışıyoruz." diye konuştu.

AA