Kış ayları Antalya şehrimiz için bir gün var bir gün yok. Bu sık hava değişimlerinde de vücut bağışıklığımızı güçlü tutmak ve korunmak için yeterli ve dengeli beslenmek korunma yollarından birisidir.
Yeterli beslenmeden kastedilen vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinin tam olarak karşılanabilmesi anlamına gelmektedir. Damlacık hastalıkları olarak geçen nezle, grip, boğaz enfeksiyonu rahatsızlıklarında öksürme ve hapşırma ile çevreye yayılan damlacıklar çevredeki cisimlere tutunabilme özelliğine sahiptir. Özellikle çocukların bir yerlere tutunup sonrada ellerini ağızlarına götürmeleri ile bulaş olabilirler.
Peki o zaman ne yapmalı ? Bağışıklık sistemimizi daha güçlü hale getirebiliriz. Her gün içilen 1 bardak kefir sizi bütün kış hasta olmaktan koruyacaktır. Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketerek de korunmuş oluruz. Özellikle A ve C vitamini yönünden zengin yiyecekleri tercih etmelisiniz o yüzden kefir diyorum.
Kefire ek olarak havuç, brokoli, kabak, brüksel lahanası, yeşil biber, karnabahar, portakal, mandalina, maydonoz, roka, tere gibi sebze ve meyveleri sofralarımızdan eksik etmemeliyiz. Sabah kahvaltısına sadece yeşil biber ekleyerek günlük C vitamini ihtiyacını karşılayabiliriz. Meyve ve sebzeler vitamin ve minerallerin yanı sıra aynı zamanda iyi bir antioksidandır.
Antioksidanlar ne yapar? Gün boyunca bizim yediğimiz içtiğimiz maddelerin içinde kötü dediğimiz tüketmememiz gerekenler de oluyor bunlar vücudumuzda toksik etki göstererek bize harabiyet yıkıcı eki gösteriyor ve biz uyku esnasına geçtiğimizde bu harabiyetin düzeltilebilmesi için vücut sistemleri uğraşmaktadır onların bu çalışmalarını kolaylaştırıcı etkiyi ise işte o antioksidanlar sağlamaktadır.
Hafta sonlarında soğan, sarımsak gilleri tüketmekte koruyucu kaynaklardandır. Bu antioksidanlar arasında aynı zamanda damar harabiyetini en aza indirgeyen E vitaminini de ihmal etmeyin, yani salatalarınıza bir yemek kaşığı zeytin yağı ekleyebilirsiniz.
Güneşin açılarının iyice azalması ile de soğuyan havada pek dışarı çıkmak istemesek de havanın iyi olduğu günlerde muhakkak güneşleniniz D vitamini en iyi kaynağı güneştir. D vitamini aynı zamanda az miktarda da olsa yumurta, balık, süt, kefir de de bulunmaktadır.
Hava soğukluğu nedeniyle vücudun kendi ısı seviyesini kontrol edebilmesi amacıyla yağdan gelen kilosunu korumak ve arttırmak ister bu yüzden de daha fazla enerjiye ihtiyaç duyular. Her ne kadar vücut kendi ısısı için sizden enerji istese de siz kendinizi kontrol ederek hem ısınızı hem ihtiyacınızı sağlayabilirsiniz. Hareketinizi arttırarak alınan enerji ile harcanan enerji arasında denge kurmanızı bu sayede kilo almamanızı aynı zamanda metabolizma hızınızın da artmasını sağlayarak vücut ısınızın da artmasını sağlayacaktır.
Artan iştah döngüsünü ise kan şekerini hızlı yükseltmeyen glisemik yükü düşük olan besinlerden tatlı ihtiyacınızı ise doğal meyvelerden yana kullanarak bunu başarabilirsiniz. Gün içinde öğün aralarında küçük atıştırmalıklar ile bir sonra ki öğünün kontrolünü sağlarsınız ve en önemlisi de kahvaltıyı tam yaparak gün içinde kan şekerinizi düzgün tutmuş uzamış açlık sendromuna yakalanmadan geceyi kapatmış olursunuz.
Vücut ısı dengesini ve metabolik artıkların atılımını su yolu ile sağlar. Vücudunuzun ısı değişikliklerine adapte olabilmesi için suya yaz kış demeden ihtiyacımız vardır.
Bağışıklığınızın kuvvetli olduğu sağlıklı günler dilerim…
