95 yılından bu yana aktif iş yeri hekimliği yapan Hüseyin Ruhi Özkaynak, “İş sağlığı ve güvenliği alanı 2012 – 2013 yıllarında canlanmaya başladı. Her yeni başlayan sektör gibi bu sektörde büyük dalgalanmalarla başladı. İş sağlığı ve güvenliği yanlış temeller üzerine oturtuldu. Neyin ne kadar gerekli olduğunu gerek işletmeler gerek iş sahipleri şimdilerde yeni yeni anlamaya başlıyor. Biz ilk zamanlar çok zorlandık. İş güvenliği temel olarak ek bir maliyet ek bir külfet olarak görülüyor. Kanun uygulanmaya konuldu ancak devlet yeteri kadar takip etmiyor. Tüm kamuoyunda bir rehavet var. Başımıza çok büyük bir olay geldiğinde veya büyük bir iş kazası olduğunda iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Tabi ki büyük bir kaza olsun istemeyiz. Kimsenin cezaya maruz kalmasını istemiyoruz. Sadece bunun mecburi olduğu bir şekilde vurgulanmalı. Çünkü iş güvenliğinin bahanesi olmaz” diye konuştu.

Ağırlıklı olarak yüzde 50 inşaat sektörü, yüzde 50 karışık bir sektöre toplamda 150 işletmeye iş güvenliği hizmeti veren Özkaynak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu iş herkes tarafından yapılan bir iş olmamalı. Kuyumcusu da inşaatçısı da iş güvenliğini yapmaya çalıştı. Sonucunda fiyat anlamında çarpışan bir zincir oluştu. Bunlar çalışma faaliyetlerimizi etkiliyor. Yüzde 50 inşaat sektörü, yüzde 50 karışık bir sektöre hizmet veriyoruz. Aslında kuruluşumuzdan itibaren inşaattan uzak duracağız diye bir karar almıştık. Sonrasında inşaatın tam göbeğinde bulduk kendimizi. Çünkü en çok İnşaat sektöründe ve otellerde de ciddi anlamda iş kazaları oluyor. Öte yandan otellerin az tehlikeli sınıfta olmasına da karşıyız.”

HABER MERKEZİ