Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cunta demek CHP demektir
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçmişte farklı sebeplerle küresel rekabette minder dışına itilen ülkemiz, Allah'ın izniyle yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline gelmektedir" dedi. Öte yandan Erdoğan DEM Parti heyetini ise yarın kabul edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK
Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti
teşkilatlarının ramazanda, genel merkez, kadın, gençlik kolları,
milletvekilleri, il, ilçe, belde başkanları ve belediyeleriyle gerçekten
olağanüstü bir çaba içinde olduklarını belirtti.
81 vilayetin her metrekaresinde kelimenin tam anlamıyla bir
kardeşlik ve dayanışma rüzgarı estirdiklerini, tüm farklılıklara rağmen 85
milyonun büyük bir aile olduğunu tekrar hatırladıklarını ve hatırlattıklarını
ifade eden Erdoğan, ramazanda sadece kadın kollarının 4,5 milyon insana
ulaştığını söyledi.
AK Parti Gençlik Kollarının "İftara 5 Kala"
etkinliğiyle tam 5 bin noktada 800 binin üzerinde vatandaşa iftariyelik
dağıttığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kampüs İftarları ile üniversiteli gençlerimiz bir
araya geldi ve kucaklaştı. Kabine üyelerimiz ve milletvekillerimiz Türkiye'nin
dört bir yanında gönül sofralarının misafiri oldu. Belediyelerimiz yoksulun,
garibin, fakirin, kimsesizlerin kapısını çaldı, dertleriyle dertlendi,
sıkıntılarına çare üretti. Biz de milletin evinde, halkımızın çok farklı
kesimlerini ağırladık, onlarla hasbihal edip hasret giderdik. Kimseyi ayırmadan,
dışlamadan, hep beraber rahmet ve bereket ayının hakkını verebilmek için
samimiyetle gayret gösterdik. Rabb'im hepinizden, hepimizden razı olsun.
Cenabıallah'tan bizleri bölgemizdeki zulümler ve katliamlar sebebiyle buruk
geçirmediğimiz bayramlara kavuşturmasını niyaz ediyorum."
"TÜM AKTÖRLERİ YENİ ARAYIŞLARA GİRDİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede ve dünyada yaşanan
gelişmelerin çok önemli bir değişimin eşiğinde, hatta coğrafya itibarıyla
Türkiye'nin merkezinde olduğunu gösterdiğini vurguladı.
"İkinci Cihan Harbi sonrasında inşa edilen, soğuk
savaşın bitimiyle adeta kökleşen küresel sistem açıkçası temelden
çatırdıyor." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Neoliberal ekonomik ve siyasal düzenin yerine daha
korumacı bir yapının yükselmekte olduğunu görüyoruz. Sadece Asya'da, Avrupa'da,
Amerika'da değil, hemen her yerde devletler, toplumu ve ekonomiyi güçlendirmeyi
amaçlayan politikalar üretiyor. Ticaretten güvenliğe, savunmadan nüfus oranına
çok geniş bir yelpazede yeni mücadele dönemine hazırlık yapılıyor. Uluslararası
siyasetin neredeyse tüm aktörleri yeni arayışlara girdi. Gümrük tarifeleri
üzerinden alevlenen ticaret savaşlarının küresel ölçekte bir etki uyandıracağı
anlaşılıyor. Büyük küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırganın
geldiğini söylemek, abartılı bir yaklaşım olmayacaktır."
"TÜRKİYE'NİN İSMİ HER PLATFORMDA DAHA SIK TELAFFUZ
EDİLİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın özellikle ekonomik ve askeri
kapasite bakımından tek kutuplu bir yapıdan çok kutuplu bir mimariye doğru
hızla yol aldığını dile getirdi.
Son aylarda üst üste gelen haberleri işte bu yeni dönemin
doğum sancıları olarak değerlendirmeleri gerektiğine dikkati çeken Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Şunu büyük bir gururla bir kez daha söylemek
arzusundayım; tarihi olduğu kadar sancılı da olan bu süreci en iyi okuyan, en
iyi yöneten, sahada ve masada en güçlü konumda bulunan ülkelerden biri
Türkiye'dir. Geçmişte farklı sebeplerle küresel rekabette minder dışında itilen
ülkemiz, Allah'ın izniyle yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline
gelmektedir. Bunun işaretlerini şimdiden görmeye başladık. Sözünün ağırlığı
olan, tavrı, duruşu, söylemi dikkatle takip edilen bir ülke olarak Türkiye'nin
ismi her platformda daha sık telaffuz ediliyor. Türkiyesiz bir denklem
kurulamayacağını, kurulsa dahi bunun yaşama şansının olmadığı küresel aktörler
tarafından da kimi zaman gönüllü ama çoğu zaman mecburen kabulleniliyor. İdrak
yolları kapalı olmayanlar, şu hakikati çok net görmektedir; Türkiye 23 yıldır
temelini adeta tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısıyla yeni döneme damgasını
vurmaktadır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz günden güne etek kemiğe bürünmekte,
milli ülkümüz olarak tüm ihtişamıyla şimal yıldızı misali parlamaktadır.
Ülkemizdeki muhalefetin anlamadığı, daha doğrusu anlamak
istemediği gerçeklik işte budur. Onlar hala eski Türkiye'de yaşadıklarını
sanıyorlar. Onlar hala Türkiye'nin kendi dönemlerindeki ülke olduğunu
düşünüyorlar. Onlar hala Türkiye'nin icazetle iş gördüğü zannıyla hareket
ediyorlar. Oysa Türkiye, AK Parti hükümetleri döneminde icazet alan değil, tam
tersine icazeti aranan ülke konumuna gelmiştir."
HERKESİ ETKİLEYECEK KASIRGA GELDİ"
Kökleşen küresel sistem açıkçası temelden çatırdıyor.
Korumacı bir yapının yükseldiğini görüyoruz. Hemen her yerde devletler toplumu
ve ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan politikalar üretiyor. Yeni mücadele
dönemine hazırlık yapılıyor. Uluslararası siyasetin tüm aktörleri yeni
arayışlara girdi. Gümrük tarifelerinden alevlenen ticaret savaşının küresel
etki uyandıracağı anlaşılıyor. Herkesi etkileyecek kasırga geldiğini söylemek
abartılı olmayacak
"CHP KENDİ MİLLETİNİ HİÇBİR ZAMAN TANIYAMADI"
Bu süreci en iyi yöneten ülkelerden biri Türkiye'dir.
Geçmişte farklı sebeplerle minder dışına itilen ülkemiz yeni dönemin kurucu
aktörlerinden biri haline geldi. Sözünün ağırlığı olan, dikkatle takip edilen
ülke olarak her platformda Türkiye ismi daha sık ifade ediliyor. Türkiye 'siz
denklemin yaşama şansının olmadığı kabulleniliyor. Türkiye 23 yıldır temelini
tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısı ile yeni döneme damgasını vurmakta.
Ülkemizdeki muhalefet hala eski Türkiye'de yaşadıklarını sanıyor. onlar hala
Türkiye'nin icazetle iş gördüğünü zannediyor. Türkiye icazet alan değil icazeti
aranan ülke konumuna gelmiştir. Türkiye büyük güçlerin oyunlarında rol verilen
figüran değil senaryosunu kendi yazdığı oyun kurucu olmuştur. Türkiye muktedir
bir ülkedir. Yeni Türkiye'ye dünya alışmış, batılı güçler yeni Türkiye'yi
benimsemek zorunda kalmıştır ama ana muhalefete partisi meseleyi idrak edemedi.
Türkiye'nin farklı bir ligde top koşturduğunu kavrayamadı. Batı ile
münasebetler konusunda nasıl bir paradigma değişimi olduğunu anlayamadılar.
Kendileri batı izni olmadan nefes dahi alamadıkları için gelişmeleri doğru
okuyamıyorlar. Ekonomist ithal etmekle övünenlerden zaten başka bir şey
beklenemez. CHP'nin içler acısı haline baktıkça ülkemiz adına üzülüyoruz. Kendi
milletlerini hiçbir zaman tanıyamadılar, korkarım hiçbir zamanda tanıyamayacak.
"TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ BİR EKONOMİ PROGRAMI VAR"
Son 1 haftada uluslararası ticaret savaşları yeni bir boyuta
evrildi. Sermaye piyasalarındaki depremin artçıları henüz oturmadı. Kimi büyük
ekonomilerin daralmaya girmesi kuvvetle muhtemeldir. 14-28 Mayıs seçimleri
sonrasında ekonomide güçlü bir ekip kurduk. Ekonomik sorunları çözecek ve
şoklara karşı dirençli hale getirecek programı hayata geçirdik. Dünyada ciddi
belirsizlik ortamı var ama Türkiye'nin de güçlü bir ekonomi programı var.
Ticaret, üretim ve ihracat tarafında menfi durum
beklemiyoruz. Düşük tarife uygulanan ülkeler olmamızla bu dönemi daha kolay
atlatacağız. İş dünyamız müsterih olsun, vatandaşımız gönlünü ferah tutsun.
"İSTANBUL'DA ESCOBAR DÜZENİ KURDULAR"
Muhalefetin ekonomiye zarar verme girişimlerini boşa
çıkardık. Kifayetsiz muhterislerin boykot çağrısına milletimiz prim vermedi.
Gezi'de 'tüketmeyin' çağrısı nasıl çapulcuların elinde patladıysa CHP'nin
çağrısına da millet itibar etmedi. Boykotçular bizzat vatandaşımızdan boykot
yedi. Türkiye ekonomisini batıracağını zannedenler avcunu yalayıp kös kös
oturdu. Muhalefetin tüm kumpas ve tahriklerine rağmen Türkiye'yi büyütüyor,
hedeflerine yaklaştırıyoruz. 19 Mart'tan çok farklı oyun oynanıyor. Hisseli
Harikalar kumpanyası izliyoruz. Oyununun kurucusu, oyuncuları, perdeyi açan
kapatan CHP. Bilinmeyen tek bir şey vardı, bu orta oyunu kavuğunun kimse
olduğuydu. Kurultayları ile kavuk Özgür Özel'e geçmiş oldu. 20 gündür oynanan
oyundan anlayamadığımız sahne ışıklarının sahneye değil bize doğrultulması.
Oyunu oynayan, sahneleyen, İstanbul'da Escobar düzeni kuran, paylaşım kavgası
veren onlar, savcıların kapısında ihbar sırasına giren onlar ama üste çıkmaya
çalışanlar da onlar. Üzerimize çamur sıçratmaya çalışanlar da yine onlar. Siz
bizi üzerine far tutulunca donup kalan tavşan mı zannettiniz. Kusura bakmayın,
kendi iç tartışmalarınızın bedelini ne bize ne millete ödetemezsiniz. Kavuk
tartışmanız bizi ilgilendirmez.
"BU ÜLKENİN GENÇLERİNİ SİZE YEDİRTMEYECEĞİZ"
Şimdi çıkmışlar şu gözaltına alındı şu tutuklandı. Başınıza
ne geldiyse kavuk sevdanızdan, kibriniz, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi.
Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzenine siz soktunuz.
Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiziniz .Geçleri
sokağa sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz. Gençlerin hayatı karardıysa
o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz. Tarih boyunca hep bunu yaptınız.
Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini omuzlarına basıp onları bozuk para gibi
harcayarak kariyer basamaklarını yükseldiniz. Utanmadan sıkılmadan çıkıp hep
başkalarını suçladınız. Kurtla avlayıp sonra da utanmadan timsah gözyaşları
döktünüz. Deniz Gezmiş'i sahaya süren siz değil misiniz, Meclis'te oylamadan
kaçan siz değil misiniz? Bunlardan sonra utanmanız gerekirken Deniz Gezmiş'i
kullanan siz değil misiniz? Nazım Hikmet'e bakın, Sabahattin Ali'ye bakın, aynısını
orada da görürsünüz. Şimdi gençleri kışkırtıp polise saldırtıyor sonra da
timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz,
kullandırtmayacağız. Gençleri yolsuzluklarınıza paravan etmenize izin vermeyiz.
Millet bu tiyatroyu izlemiyor. Kendiniz çalıyor kendiniz oynuyorsunuz.
"3 HAFTADA TÜM İTİBARLARINI KAYBETTİLER"
Güvendiğiniz dağlara da çoktan karlar yağdı. Medet umduğunuz
batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar
ya kapalı ya sizi engelledi ya da kapsama alanı dışına çıktı. Kimse sizi
umursamıyor, yalanlarınıza kanmıyor. Çok büyük çaresizlik içindeler. 3 haftada
tüm itibarlarını kaybettiler. Batılı efendilerinden de destek göremedi. Boykot
çağrıları bumerang gibi döndü CHP'nin kendisini vurdu. Şimdi bize sataşarak
partimize ve ittifak ortağımıza edepsizce iftira atıyorlar. Ne diyor Özgür Bey,
"CHP istese tek parti olarak devam edecekken ülkeyi seçimlerle
tanıştırdı" diyor. Lütuf buyurdunuz... Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor.
CHP ikinci başkanları malum İsmet İnönü. Koltuğu 88 yaşındayken Ecevit
karşısında kaybedince bıraktı. 1950'de Türkiye'de ilk şeffaf seçimde CHP
iktidardan uzaklaştırıldı ve o günden bugüne kadar iktidara gelemdi.
"CHP DEMEK CUNTA DEMEKTİR"
CHP Genel Başkanına kendi tarihini iyi okumasını tavsiye
ediyorum. Kirli geçmişi ile yüzleşmelerini öneriyorum. 50'den bu yana sandıkta
yoksunuz ve o günden bu yana darbelerden medet umuyorsunuz. CHP demek cunta
demek, cunda demek CHP demektir. CHP bu ülkede darbeciliğin de kitabını
yazmıştır. O hakaret ettikleri bağımsız yargı olmasaydı CHP kendi içinden çıkan
cunta yönetiminin esiri olacaktı. Yatın kalkın yargıya dua edin ki kendi içinizden
çıkan cuntadan sizi onlar kurtardı.
"SANDIKTAN ÇIKAN İRADEYE KUZU KUZU TESLİM
OLACAKSINIZ"
CHP'nin ülke meseleleri ile işi olmaz. Milletle sorunları
olan bir partidir CHP. Onların özgürlük anlayışı sadece kendileri ve bir avuç
seçkin içindir. Geçen hafta neler yaşandığını gördük, ibretle takip ettik.
Sessiz kaldı, açıklama yapmadı diye sanatçılara, medya kuruluşlarına, yerli
şirketlere baskı yaptılar. Yıllarca yol yürüdükleri ekran yüzlerini istedikleri
kadar ses çıkarmadı diye linç ettiler. Bunun adı barbarlıktır. Daha iktidar
umudu yokken bunu yapanlar ellerine yetki geçse neler yapar. Açık açık
söylüyorum; cirimleri kadar yer yakar. Ne sokak hareketleri ile ne boykotlar
ile bir yere varamayacaklar. Anarşi sokaklarını teslim aldığınız Türkiye geçmişte
kaldı. Ticareti, üretimi kilitlediğiniz günler geride kaldı. Sanatçılara,
medyaya ayar çektiğiniz Türkiye tarihte kaldı. Sayın Özel artık sadece millet
var, milletin muazzez iradesi var. Bugün Türkiye'de milletin takdirine sahip
çıkan güçlü bir iktidar var. 15 Temmuz'da kurulmuş Cumhur İttifakı var. Her
türlü vesayetten kurtulmuş Türk yargısı var. Diplomasisi ile, savunması ile dik
duran, mazlumların umudu olan bir Türkiye Cumhuriyeti var. Ne yaparsanız yapın
bunu değiştiremeyeceksiniz. Cunta ile, vesayet ile, para kuleleri ile, sınır
ötesine yaptığınız çağrılarla varabileceğiniz hiçbir yer yok. Bunu
öğreneceksiniz; sandıktan çıkan iradeye kuzu kuzu teslim olacaksınız. Hiç kimse
bunların faşizan baskılarına boyun eğmesin, kimse çekinmesin. Kimse öfkeye, yılgınlığa
kapılmasın. Korkaklar zafer anıtı dikemez, korkaklar kaybetmeye mahkumdur.
Türkiye'yi yerinde zıplayanlar değil, hedeflerine emin adımlarla yürüyenler
istikbale taşıyacaktır.
"YARIN DEM PARTİ'Yİ KABUL EDECEĞİM"
Ana muhalefet kendi iç meselelerini örtmek, İstanbul'daki
yolsuzluğu baskılamak istiyor. Yargıdan neyi kaçırmaya çalıştıklarını iyi
biliyoruz. Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl ol
zaman kopacak. Bunların milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak. Bizim çok daha
mühim gündemlerimiz var. Terörsüz Türkiye gibi hayati meselelerimiz var. Bu
süreci inşallah ülkemizin hayrına olacak şekilde neticelendireceğiz. Yarın DEM
heyetini kabul edip terörsüz Türkiye hedefine ulaşma irademizi teyit edeceğiz.
AA
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF2025) kapsamında düzenlenen ADF Talks'ta konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupa'da ortak güvenlik için bir yol olup olmadığı konusuna değinerek, "NATO'nun en büyük düşmanı NATO'nun kendisi zaten. Tabii özellikle bunu da dominasyon için kullanıyorlar. Yani baskın gelebilmek için kullanıyorlar bu bölgede" dedi.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF2025) kapsamında yapılan ‘Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü’ başlıklı ‘Yüksek Seviyeli Oturum’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 2030’a 5 kala savaş bölgelerindeki milyonlarca çocuğun hala eğitime erişemediğini vurguladı. Erdoğan, “Unutmayalım ki çocukların uykularında bombalarla, füzelerle öldürüldüğü bir dünya masumiyetini ilelebet kaybetmiştir” dedi.
Kepez Belediyesi'nin CHP’li Meclis Üyesi Hasan Sarı hakkında kamuoyuna yansıyan iddialar, siyasi tartışmaları alevlendirdi. Muratpaşa Belediyesi’nde fiilen çalışmadan maaş aldığı öne sürülen Sarı’nın, özgeçmişindeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığı ve “bankamatik memuru” olarak yıllarca maaş aldığı ortaya çıktı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminlerine göre 12 Nisan Cumartesi günü Antalya’nın hava durumunun parçalı ve çok bulutlu olması tahmin ediliyor.
Akdeniz Elektrik Dağıtım (AEDAŞ) planlı yatırım ve bakım çalışmaları kapsamında 12 Nisan Cumartesi günü Antalya’daki 8 ilçede elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nun (ADF2025) açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği tam üyeliğinin halen Türkiye’nin stratejik bir hedefi olduğunu söyledi. Erdoğan, “Diyoruz ki, eğer Avrupa Birliği mevcut sınamaların üstesinden gelmek, yeniden yapılanan küresel sistemde hak ettiği şekilde temsil edilmek istiyorsa, buna göre davranmalı, bagajlarından kurtulmalı ve Türkiye tam üye olarak birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır” dedi.
Akdeniz Elektrik Dağıtım (AEDAŞ) planlı yatırım ve bakım çalışmaları kapsamında 11 Nisan Cuma günü Antalya’daki 10 ilçede elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu.
Lider Gazete’nin “İttifaka Hançer: Kaş’ta Siyasi Tuzak” ve “CHP’nin Maskesi İtirazla Düşecek” başlıklı haberleri ortalığı salladı. Antalya Kaş’ta CHP’li Meclis Üyeleri’nin sinsi tuzağı deşifre oldu! İmar Komisyonu üyeliği seçiminde MHP’yi destekleyerek ittifak içinde kriz oluşturmak isteyen CHP’nin kirli planı, sonuçsuz kaldı. AK Parti’nin çifte itirazı ve MHP’nin uyanışı, CHP’nin maskesini düşürdü.
Antalya Havalimanı, yenilenen yüzüyle ilk büyük sınavını Antalya Diplomasi Forumu’nda verecek. Avrupa’nın en yoğun havalimanlarından biri olma yolunda dev bir adım atan Antalya Havalimanı, kapasitesini 35 milyondan 82 milyona çıkardı. Bugün Antalya’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla açılacak yeni terminal binaları, Antalya’yı dünya turizm ve diplomasi sahnesinde daha da öne taşıyacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Antalya Orman Bölge Müdürü Zafer Derince İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’ne atanırken Derince’den boşalan Antalya Orman Bölge Müdürlüğü görevine ise Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran atandı.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz