ZEHRA TEKECİ/İREM GÜNEYBAZ

Süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışının ardından, kaşar peynirine gelen zamlar sosyal medyada gündem oldu.  Et fiyatlarını sollayan kaşar peynir fiyatları vatandaşı şaşırtırken, Antalya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Sorumlu Müdürü Musa Toros, gündem yaratan yükselişi değerlendirdi.

“İNEKLER YOĞUN ŞEKİLDE KESİME GÖNDERİLDİ”

Konuya ilişkin Lider Medya’ya özel açıklamalarda bulunan Antalya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Sorumlu Müdürü Musa Toros, süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışının uygulanan yanlış politikalardan kaynaklandığını söyledi. Toros, “Girdiler artınca doğal olarak süt ve süt ürünlerinin maliyeti çok yükseldi. Ürün maliyetindeki artış hayvan kesimlerini arttırdı. İnekler çok yoğun bir şekilde kesime gönderildi” ifadelerini kullandı.

 “SÜT ÜRETİMİNDE YÜZDE 15 İLA 20 CİVARINDA AZALMA”

İstatistiksel verileri de paylaşan Toros, “Süt üretiminde yüzde 15-20 civarında azalma olduğunu görüyoruz. Üreticilerimizden sık sık inek kesimleri duyuyoruz. Ülkede ciddi anlamda sıkıntı yaşanıyor. Bahar döneminde bu sıkıntının daha yoğunlaşacağını düşünüyorum” dedi. Peynir fiyatlarında gündem yaratan yükselişi de değerlendiren Toros, “Peynir fiyatı geçen hafta itibarıyla etin fiyatını geçti. Bu oldukça elzem bir durum. Şu an itibariyle 500 gram kaşar fiyatı 80 ila 90 lira civarında. Süt maliyetlerini düşündüğünüz zaman fiyatlar yükselebilir. 500 gram kaşarın fiyatının 100 lirayı bulabileceğini, biraz üstüne çıkabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÜRETİM VARSA HER ALANDA DESTEKLENMELİ”

Toros, şunları kaydetti: “Bu durum karşısında hayvancılık politikalarının, verilen desteklerin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu an 20 buzağıya kadar tam destek veriyoruz. 20 ila 100 arasındaki buzağıya yüzde 75, 100 ila 500 buzağıya ise yüzde 50 destek veriyoruz. Bir ülkede 520 ya da bin hayvanı olan büyük işletmenin diğer hayvanları yem yemiyor mu? Süt üretmiyor mu? Buzağı doğurmuyor mu? Böyle bir şey uygulanmamalı. Üretim varsa, her alanda desteklenmeli. Ne olduğu, ne kadar olduğuna bakılmamalı. Büyük işletmelerin böyle bir haksızlığa uğramasını doğru bulmuyoruz.”