Çeşitli ülkelerde denizcilik sektöründe kaptanlık yapan 52 yaşındaki Alparslan Atik, küçük yaşta ailesiyle gittiği Almanya'da ilkokul yıllarını geçirdi.

O dönemlerde ilk kez Almanya'da F-4 savaş uçaklarını gören ve oldukça etkilenen Atik, hava araçlarına ilgi duymaya başladı.

Zamanla ilgisi artan ve uçak maketleri yapmaya başlayan Atik, bunu bir hobi haline getirdi.

Çocukluğundan bu yana yaklaşık 46 yıldır uçak, helikopter, gemi, araba ve roket gibi statik maketler yapan Atik, 219 parçalık bir koleksiyonun sahibi oldu.

Bazıları haftalar, bazıları ise aylar süren maketleri gözü gibi koruyan Atik, koleksiyonunu evinde ayırdığı özel köşesinde sergiliyor.

 "İLK MAKETİMİ 6 YAŞINDA YAPTIM"

Alparslan Atik, hobisinin adeta hayatının bir parçası olduğunu söyledi.

İlk maketini çok küçük yaşta yaptığını anlatan Atik, "Almanya'da başımızın üstünden iki F-4 savaş uçağı geçti. O kadar hızlı geçince ve gürültüsünü duyunca tüylerim diken diken oldu. Savaş uçağı olduklarını bilmiyordum. Sonra ne olduğunu öğrendim ardından da bunu yapmak istedim. Resimlerini buldum, sonra statik maket diye bir şey olduğunu öğrendim. İlk maketimi 6 yaşında yaptım. Sonra da havacılık, denizcilik kanıma işledi. İlk başlarda tamamen uçaktı, sonra denizciliğe başladığımda gemi de yapmaya karar verdim. Bu zamana kadar yaklaşık 35 gemi ve denizaltı yaptım." diye konuştu.

Atik, Türkiye'ye geldiği ilk yıllarda maket bulma şansı olmadığını belirterek, bir süre ara verdiğini maddi imkanlarını genişlettikten sonra yeniden maket yapımına başladığını dile getirdi.

Çeşitli ülkelerden de maketler aldığını aktaran Atik, şunları kaydetti:

"Denizci olduğum için yurt dışına çıktığım zaman bazı gemi ve uçakları gördüğümde onları almaya başladım. Böylece şu anda koleksiyonumda 219 maketi bitirmiş oldum. Maketlerin yapım süresi değişkenlik gösteriyor. Örneğin şu anda USS Arizona 8 aydır inşaat halinde. İkinci bir ilham geldiğinde devam edeceğim. Maket zorlaştıkça daha da güzelleşiyor. Ben bu işi amatörce yapıyorum, herhangi bir eğitim almadım. İnternetten faydalanıyorum. Bilgi kaynağım kitaplar, bir maket yapmaya karar verdiğimde önce kitaplardan araştırıyor sonra başlıyorum."

"EVDE ALARM SİSTEMİ VAR"

Atik, yaptığı maketlerin sadece parçaların birleşiminden oluşmadığını, gerçeğe en yakın şekilde renk detaylarına yer verdiğini ve gerektiğinde yurt dışından ek malzemeler getirdiğini vurguladı.

Koleksiyonunu zarar görebilir endişesiyle sergilemediğini anlatan Atik, şöyle devam etti:

"Koleksiyonumdaki her bir parça benim için çok değerli. Bir yerden başka bir yere giderken kırılmasından, parçalanmasından endişelendim. Koleksiyonumu elimden geldiği kadar korumaya çalışıyorum. Evdeki camları maketlere ultraviyole ışık gelmesin diye kaplattım. Sırf koleksiyonuma bir şey olmasın diye evde alarm sistemi var. Çok değer veriyorum, bu nedenle ileride imkanlar genişlediğinde bir müzede veya sergide yer alabilir. Bunu insanlarla paylaşmak gerektiğini biliyorum ama henüz o kadar çok parça olmadığı için bunu düşünmedim."

Atik, ilerleyen yıllarda diorama (üç boyutlu modelleme) tekniğiyle de çalışmalar yapmak istediğini sözlerine ekledi.

AA