DEDEDEN TORUNA GEÇEN ANTİKA TUTKUSU
Burdur’da kuyumculuk yapan ve dedesinden kalan gramofona gözü gibi bakan Mustafa Özboyacı’nın antika tutkusu, dededen toruna devam ediyor.
Burdur’da kuyumculuk yapan ve dedesinden kalan gramofona gözü gibi bakan Mustafa Özboyacı’nın antika tutkusu, dededen toruna devam ediyor.
Burdur’da kuyumculuk yapan Mustafa Özboyacı, dedesinden kalan antika tutkusunu devam ettiriyor. 88 yıldır açık olan iş yerinde geleneği devam ettiren Özboyacı, çocukluk yıllarında başlayan antika merakını gelecek nesillere taşımaya devam ediyor. Kuyumculuk işinin yanı sıra hobi olarak antikaları her gün temizlemeye gelen Özboyacı, dedesinden kalan antika gramofonunun Burdur’a geliş hikayesini anlattı. Özboyacı, “Bu gramofon eskiden çok kıymetli bir şeymiş. Rahmetli dedem muhtemelen kırklı yıllarda bir akrabası ile beraber İstanbul’dan almışlar. Vapurla karşıya geçecekler, karşıya geçerken tabi ücret ödüyorlar kişi başı. Ayrıca bilet kesen kişi gramofonlar için birer kişi daha ayakbastı parası istemiş. Çok kıymetli, çok değerli bir şey olduğunu oradan anlıyoruz” dedi.
“AİLE YADİGARI GRAMOFONUN KORUNMASI VE SAKLANMASI ÇOK ZOR”
Gramofonun aile yadigarı olduğunu ve satmadıklarını dile getiren Özboyacı, korunması ve saklamasının da zor olduğunu belirtti. Özboyacı, “Bu bizim için bir aile yadigârıdır. Dededen kalma bir hatıra. Onun için bunu saklıyoruz. Diğer antikalarımızı da vatandaşlarımızdan gelenler oluyor, onlardan alıyoruz, satıyoruz. Ama bu gramofon gibi bazı aile yadigârlarını saklamaya devam ediyoruz. İnşallah sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biraz önce dinlediğimiz şarkı tam tarihi belli olmamakla beraber 1940’lı yıllara ait. Üstü zaten Osmanlıcadır. 1927 sonrası muhtemelen bunlar. Çünkü hem Osmanlıca hem de Latince. Muhtemel harf devriminden sonra gelen plaklar. Tabi bunların korunması ve saklanması çok zor şeylerdir. Kırılmaması lazım” diyerek kırıldığı zaman tamiratının mümkün olmadığını ifade etti.
“ESKİYE BİR RAĞBET VAR”
Antika eşyaların gelecek nesillere aktarılması için temizliklerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Özboyacı, eski eşyalara ve eskiye ait bir rağbet olduğunu söyledi. Özboyacı, “Antikalarımızın periyodik olarak temizliklerine devam ediyoruz. Özellikle pikapların temizliklerinin, yağlarının, çarklarının bakımlarının yapılması lazım. İğnelerine özellikle dikkat edilmesi lazım. Çünkü iğneler kötü olduğu zaman plağa da zarar veriyor. Kullanılamaz hale geliyor maalesef. Bu yüzden iğneleri birkaç plak dinledikten sonra mutlaka değiştiriyoruz. Diğer antikalarımızın da rutin temizlikleri, üstündeki kir pas bunların giderilmesi için de çaba sarf ediyoruz. Bunları müşterilerimizle buluşturmaya çalışıyoruz. Şuan da bir ilgi var. Eskiye bir rağbet var. İnsanlar bunlara sahip çıkmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
OSMANLI EL YAZMASI BELGELER, ANTİKA DÜKKANINI SÜSLÜYOR
Tarih kokan antika dükkanında, Deniz Baykal’ın imzasıyla Mustafa Özboyacı’nın dedesi Hüseyin Özboyacı’ya Millet Meclisi tarafından verilmiş mektubun yanı sıra Osmanlı dönemine ait belgeler de yer alıyor. Osmanlı döneminde büyük dedesine verilen belgeyi gösteren Mustafa Özboyacı, “Rahmetli büyük dedem Burdur Müftülüğü yaptığı zamanlara ait, Osmanlı döneminde aldığı Hocalık Beratı. Aile yadigârımız. Buna da gözümüz gibi bakıyoruz. Bizim için çok kıymetli. Biz bunu sonradan keşfettik. Üstündekiler de el yazmasıdır” diyerek bu belgeleri saklamaya gayret ettiklerini dile getirdi.
Ayrıca antika eşyalara gözü gibi bakan Özboyacı, antika dükkanında bulunan eski dönemlere ait hesap makinesinin çalışma mantığını uygulamalı olarak anlatarak işlem yaptı.
İHA
Antalyalı kadınlar atalarından kalan geleneklerini sürdürüyorlar. Her yıl olduğu gibi Antalya'nın Akseki ilçesinde bir araya gelen ev hanımları erişte ve çorbalık keserek dibek taşında buğday dövme geleneklerini sürdürüyorlar. Kış ayına girdiğimiz bu günlerde kışlık eriştelerini ve çorbalık buğdaylarını hazırlayan kadınlar, tüm bunları mutlaka imece usulü yaparak birbirlerine yardımlaşmada da bulunuyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) çatısı altındaki Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürü Serkan Erkan dinozor çağından beri formunu koruyabilmiş, nesli tehlike altındaki nadir türlerden biri olan Mersin Balığı çalışmaları hakkında bilgi vererek “Bir lezzet kaynağı olan bu ürün, aynı zamanda havyarı ile ihracat potansiyeli yüksek bir değer” dedi.
"Birleşmiş Milletler Turizm Teşkilatı tarafından düzenlenen En İyi Turizm Köyü Programı'nda, 2024 yılı değerlendirmelerinde Antalya'nın İbradı ilçesinde bulunan Ormana köyü 'en iyi turizm köyü' unvanını kazandı. Tarihi dokusu, eşsiz doğal güzellikleri ile Ormana'nın sürdürülebilir turizm ve kırsal kalkınmaya yaptığı katkı uluslararası düzeyde tescillenmiş oldu.
Antalya'nın merkez Aksu ilçesi sınırlarında yer alan Perge Antik Kenti'nde milattan sonra 2. yüzyılda İmparator Hadrianus tarafından yaptırıldığı bilinen antik "Kestros Çeşmesi" yapılan restorasyon çalışmalarının ardından yeniden faaliyete geçti.
Bu yıl 23'üncüsü düzenlenen Growtech Antalya Tarım Fuarı kapılarını ziyaretçilerine açtı. Fuar hakkında Lider Gazete’ye konuşan Growtech Fuar Direktörü Engin Er, bu yıl fuara Çin firmalarından rekor katılım gördüklerini belirtti.
Roma döneminde popüler olan ve "Roma tavlası" olarak da bilinen 12 işaret oyunu (ludus duodecim scriptorum), Antalya'nın Alanya ilçesindeki Syedra Antik Kenti'nde ziyaretçilere tanıtılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Side Antik Kenti’nde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek bakanlığın Geleceğe Miras Projesi’nin 1’inci yılı kapsamında yeniden turizme kazandırılan Antik Side Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Ersoy, ''Bakanlık olarak, Türkiye’nin dört bir yanında yer alan toplam 224 kazı alanını Geleceğe Miras Projesi kapsamına aldık'' dedi.
Türkiye’nin portakaldaki markası haline gelen Finike Portakalı’nda hasat zamanı başladı. TBMM Akdeniz-PA Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, “Finike Portakalı için AB Coğrafi İşareti Tescili çalışmasını başlattık” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya'nın İbradı ilçesindeki Ormana köyünün, “en iyi turizm köyü” seçilmesinin Türkiye'yi gururlandırdığını belirterek, “Tarihi dokusu, eşsiz doğal güzellikleri ile Ormana'nın sürdürülebilir turizm ve kırsal kalkınmaya yaptığı katkı uluslararası düzeyde tescillenmiş oldu.” ifadesini kullandı.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde ayakta duran insanları andırması nedeniyle "Adam Kayalar" adı verilen bölge, özellikle sonbahar ve kış aylarında doğa yürüyüşçüleri ve turistlerin uğrak noktaları arasına girdi.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz