Etrafımızda sosyal medya kullanmayan bir genç bulmak ne kadar zor değil mi? Çoğumuz için her gün eğlendiğimiz fotoğrafları paylaşmak, arkadaşlarımızla sohbet etmek, gündelik haberleri takip etmek için kullandığımız sosyal medya, bazen çocuklar için bir stres kaynağına dönüşebiliyor. Siber zorbalık ya da elektronik zorbalık olarak adlandırılan zorbalık türü, okullarda yaşanan akran zorbalığının yeni bir türü olarak hayatımıza girmiştir.

Siber Zorbalık Nedir?

Siber zorbalık, elektronik cihazlar aracılığı ile kasten ve tekrarlı olarak gerçekleştirilen zarar verme davranışıdır. Bu atılan saldırgan bir mesaj, paylaşılan fotoğrafın altına yapılan alaycı bir yorum, katılmamızın istenmediği bir sosyal grubu, pornografik bir e-mail yoluyla gerçekleşebilir. Bu zarar verme davranışını gerçekleştiren kişiye siber zorba, eziyet edilen kişiye de kurban denmektedir. Siber zorbalıkta, siber zorba arasında kişisel bir bağ olmasa bile, saldırıya uğrayan kişi psikolojik olarak etkilenmektedir. Zorbalığa maruz kalan gençlerde düşük benlik saygısı, korku, üzüntü, hayal kırıklığı vb. duygular yoğun olarak görülmektedir. Bu duygular çoğu zaman gençlerin, akranlarından çekinmesine sosyal ortamlarda bir adım geride durmalarına neden olmaktadır. Siber zorbalık, bazen karşımıza çocukların düşük akademik başarılarının altında yatan bir neden olarak da çıkmaktadır. Bu nedenlerden dolayı okullarda yapılan siber zorbalığı önleyici müdahele programları, siber zorbalık hakkında farkındalığı arttırmak ve önlemek için oldukça önemlidir. Peki, bu konuda ebeveynlere düşen nedir?

Çocuklarınıza sizinle her konuyu konuşabileceklerine dair güven verin. Siber zorbalığa uğrayan çocukların sadece %11’inin bunu ailesi ile paylaştığı bilinmektedir. Çocuklarınız ne olursa olsun onun yanında olduğunuzu bildiklerinde uğradıkları zorbalığı sizinle paylaşma ihtimali artmaktadır.

Eğer çocuğunuz siber zorbalık kurbanı ise, bunun onun suçu olmadığını ve utanılacak bir durum olmadığını hatırlatın.

Zorbalığı durdurmak için çocuğunuzla işbirliği içinde hareket edin. Çocuğunuzun size detaylı bilgi vermesini, ciddi durumlarda gerekirse kanıtları sizinle paylaşmasını isteyin.

Okul yöneticisi ile etkileşim içinde olun. Çocuğunuzun uğradığı siber zorbalığı bildirin. Bu konuda bilgilendirici ve önleyici konferanslar düzenlenmesini önerin.

Olayın takipçisi olun. Olayı direkt sormadan “Günün nasıl geçti?/ Bugün okul nasıldı?” gibi sorularla çocuğunuzu konuyu sizinle paylaşması için cesaretlendirin.

Çocuklarınızın internet aktivitelerini kontrol edebileceğiniz bir yazılım kullanın. Bunu yaparken dikkat etmeniz gereken nokta, çocuğun sürekli kontrol altında hissetmesini engellemektir. Her zaman kontrol etmek yerine sadece bir tehlike olduğunu düşündüğünüz zaman internet aktivitelerini kontrol etmek daha faydalı olacaktır.

Kaynakça

Baker, Ö. ve Kavşut, F.(2007), Akran Zorbalığının Yeni Yüzü: Siber Zorbalık, Eurasian

Journal of Educational Research, 27,pp,31-42.

Aksaray, Ç. Siber Zorbalık, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 20, Sayı 2,2011, Sayfa 405-432.