Kaş Belediyesi tarafından bundan sonra geleneksel hale getirilecek olan Kaş Belediyesi Yağlı Güreşleri Kınık Mahallesi Futbol Stadı'nda yapıldı. Güreşlere AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Tas, Vali Ersin Yazıcı, Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, İbrahim Aydin, Kemal Çelik, Atay Uslu, Tuğba Vural Çokal, İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan, Kas Kaymakamı Saban Arda Yazıcı, Kas Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer katildi.

Güreşlerde, Kırkpınar başpehlivanları Ali Gürbüz, İsmail Balaban, Orhan Okulu, Mehmet Yeşil Yeşil, Recep Kara, Osman Aynur, Fatih Atlı, Şaban Yılmaz, Serhat Gökmen, Faruk Akkoyun, Hüseyin Gümüşalan, Nedim Gürel, Tanju Gemici, Hamza Köseoğlu ve Yıldıray Akın'ın da bulunduğu 60 başpehlivan, 70 başaltı pehlivanı olmak üzere değişik boylarda 800'e yakın pehlivan kıyasıya mücadele verdi.

İSMAİL BALABAN ALTIN KEMERİ TAKTI

Yarışma, dev Türk bayrağı taşıyan başpehlivanların, er meydanını dolaşarak güreş severleri selamlamasıyla başladı. Kura çekiminin ardından başlayan güreşler, çekişmeli mücadelelere sahne oldu. Başpehlivanlık final mücadelesinde İsmail Balaban ile İsmail Koç karşılaştı. Karşılaşmada rakibine puanlamayla üstünlük sağlayan İsmail Balaban, başpehlivanlığı kazandı.

Güreşlerde başpehlivanlığı elde eden İsmail Balaban, ikinci İsmail Koç, üçüncü Hüseyin Gümüşalan ve Mustafa Taş’a kupa ve madalyalarını protokol üyeleri verdi. Kas Belediyesi 1.Yaglı Güreşleri başpehlivanı İsmail Balaban’a, altın kemerini Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan ve Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş takti.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım burada yaptığı konuşmada, “Ata sporumuzu yaşatmak hepimizin boynunun borcudur. Antalya'da Elmalı, Kumluca, Alanya'dan sonra Kaş da ata sporumuz güreşle yoluna devam ediyor. Büyük bir coşku var, büyük bir heyecan var” diye konuştu.

TÜRKİYE’DE ETNOSPOR YÜKSELİYOR

Güreşleri izleyen Bilal Erdoğan ise Etnospor’un son dönemde yaşadığı büyük gelişimi değerlendirdi. Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını olmasaydı ilerlemenin çok daha hızlı olacağını belirterek, “Geleneksel sporlarımızın olmazsa olmazı yaz etkinlikleridir. Bu sadece Türkiye için geçerli değil, geleneksel sporların yapıldığı tüm ülkelerde hepsi genelde açık alanda yapılan sporlardır. Bu anlamda da salgın bu branşları biraz durdurdu. Bu sporlara yönelik tanıtım çalışmalarını da etkiledi. Ancak biz yine çalışmaya devam ettik. Daha çok bu işin araştırma yönüne eğildik. Doktora öğrencilerini dünyanın her tarafında geleneksel spor ve oyunlarla ilgili çalışmaları için destekledik. Bir geleneksel spor ve oyunlar ansiklopedi çalışması başlattık. Öte yandan birçok ülkeden bakanların katılımıyla forumlarımızı yaptık. En son forumumuzu Bakü’de gerçekleştirdik” diye konuştu.

GELENEKSEL SPORLARDA ETKİNLİKLER HIZ KAZANIYOR

Bu yaz itibarıyla çalışmaların ve etkinliklerin hızlanacağını ifade eden Erdoğan, “9-12 Haziran’da İstanbul’da Etnospor Kültür Festivali gerçekleştireceğiz. 29 Eylül’de Dünya Göçebe Oyunları yapılacak. Dünyanın en büyük geleneksel spor etkinliği İznik’te olacak. 80’in üzerinde ülkeden sporcu katılacak. İznik tüm güzelliğiyle dünyanın gözü önünde olacak. Bizler Etnospor Konfederasyonu olarak farklı ülkelerin kültürlerinin, geleneksel sporlarının tanıtılmasını, kaynaşmasını sağlayacağız. Geçtiğimiz yıl yapıldığı gibi benzer branşlarda farklı ülkeler karşı karşıya gelecek. Bu tür keyifli yarışmalar gerçekleştirmeye de devam edeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE EN GÜÇLÜ ÜLKELERDEN BİRİDİR”

Türkiye’nin geleneksel spor alanındaki en güçlü ülkelerden biri olduğuna da dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türkiye bizim geleneksel spor faaliyetleri yürüttüğümüz ülkeler içerisinde geleneksel sporların en güçlü olduğu ülkelerden biri haline gelmeye başladı. Bu anlamda Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu 2019’da kuruldu. Salgın döneminde kurulmuş olmasına rağmen 11 binin üzerinde lisanslı sporcuya ulaştı. 500’ün üzerinde bu dalda branş kulübü açılmış oldu. Dolayısıyla çok hızlı bir ilerlememiz olduğunu görüyoruz.”

“GURUR DUYULACAK BİR TARİHİMİZ VAR”

Ata sporlarının önemine ve sürdürülebilmesine değinen Erdoğan, “Geçmişini bilmeyen, geçmişinden güç almayan, barışık olmayan geleceğini kendi geleceği olarak tasarlayamaz. Muhakkak başka yerlere, kültürlere bağlanmak zorunda kalır. Bizim gerçekten bizim gurur duyulacak bir geçmişimiz, tarihimiz, derinliğimiz var. Sadece sportif anlamda değil, kültürel anlamda da bu böyledir. Spor aslında kültürün süzülüp gelen bir sonucudur. Düşünün ki, burada er meydanında sen ustanı yendiğin zaman sonunda elini öpüyorsun. Başka bir sporda böyle bir şey var mıdır?”

Erdoğan, Türk kültürünü temsil eden sporlara verilen desteklerin ve ayrılan bütçelerin arttırılması gerektiğini vurgulayarak, diğer sporlar kadar geleneksel sporlara da özveri gösterilmesi gerektiğini kaydetti.