Bakan Yumaklı: Fahiş fiyatla mücadele devam edeceğiz
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Fahiş fiyatla, manipülasyonla, spekülasyonla artık adına ne diyeceksek, zerre kadar müsamaha göstermeden mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Fahiş fiyatla, manipülasyonla, spekülasyonla artık adına ne diyeceksek, zerre kadar müsamaha göstermeden mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Turkuvaz Medya Grubu
tarafından düzenlenen "Türkiye Tarım Zirvesi"nin açılışındaki
konuşmasında, tarım konusunun küresel ölçekteki yeri ve önemine işaret ederek,
bütün dünyada tarımın milli güvenlik meselesi olarak kabul edildiğini söyledi.
Ülkeler için üretimin önemli olduğunu aktaran Yumaklı,
Türkiye'nin bu anlamda çok sayıda avantaja sahip şanslı bir ülke olduğunu dile
getirdi. Küresel ölçekte yaşanan iklim krizi ve gelecekteki olası etkilerine
değinerek, tüm tarafları ile bu konuyu çalıştıklarını belirten Yumaklı,
konuşmasında Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Yüksek Düzeyli Tarım Diyaloğu
toplantısında ele aldıkları konulara ilişkin bilgi verdi.
Yumaklı, bundan sonraki AB Yüksek Düzeyli Tarım Diyaloğu
toplantısının 2024'ün ilk yarısında Türkiye'de yapılacağını duyurarak, bu
toplantının en önemli bölümlerinden birinin de Avrupa'dan gelecek olan genç
çiftçiler olacağını, bu sayede Avrupa ve Türkiye'deki genç çiftçilerin tecrübe
ve bilgi paylaşımı yapacaklarını dile getirdi.
Gıda fiyatlarında yaşanan fahiş fiyatlar hakkında
değerlendirmeleri sorulan Yumaklı, şunları kaydetti:
"Hep konuşmalarımızın içinde pandemiyle başlayan
Rusya-Ukrayna Savaşı'yla devam eden' denilen bir süreç var. Ülkemiz için ekstra
bir durum da deprem oldu. Problemin çözülmesiyle alakalı, insanların normal
hayatlarına devam etmesiyle alakalı çok yoğun bir çaba var ancak farklı bir
yönden de maalesef davranış biçimlerimizi değiştirdi. Örneğin depremin birinci
günü ile üçüncü günü arasında karkas et fiyatlarında 30 TL'lik bir artış oldu,
bunu hiçbir şeyle açıklayamazsınız. Bu durum, farklı şeylerde de yansımaya
başladı.
Elbette ki sebeplerini bildiklerimiz var ama genel olarak
hakikaten fiyatlama davranışıyla alakalı 'fahiş fiyat' diye tanımlanan hususlarla
çok karşılaşmaya başladık. Tohumdan çatala kadarki olan süreç birçok kurumu
ilgilendirir. Bizim için önemli olan öncelikle ülkemizdeki 85 milyonun, artı
turistlerin ve diğer geçici, uzun-kısa süreli kalanların gıda ihtiyaçlarını
karşılamakla alakalı herhangi bir sorunun olmaması. Bütün bunların dışında da
bu yıl ilk 10 ay itibarıyla ihracatta 25 milyar doları aştık, 30 milyar dolara
gidecek ihracatı sürdürmek, hatta artırmak."
Bakan Yumaklı, tüm bunları yaparken bir yandan da fahiş
fiyat konusunda karşılaştıkları sorunlara işaret ederek, arz güvenliği
açısından hiçbir sorun olmamasına rağmen bazı ürünlerin fiyatlarında yaşanan
değişikliklere değindi.
Yumaklı, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Birdenbire fiyatlama davranışının aslında hiçbir
gerekçesi olmaksızın çok ciddi artışlara yol açtığını gördük. Bununla alakalı
Ticaret Bakanlığımızla çalışıyoruz. Mesela şu an zeytinyağı konusu gündemde.
Zeytinyağıyla alakalı geçtiğimiz yıl 422 bin tonluk bir zeytinyağı üretimi
oldu, bütün zamanların rekoru kırıldı. Türkiye'nin ihtiyacı 160 ile 180 bin ton
arası. Bu yılın da zeytin hasadından elde edilecek olan zeytinyağı rakamı
yaklaşık 180 bin ton. Yani hiç elimizde olmasa bile bu yıl üretilenden elde edilen
ürün bizim ihtiyacımızı yüzde yüz karşılayacak, geçtiğimiz yıldan da elimizde
stoklarımız var. Peki niye
fiyat artıyor? En ufak bir fitilin ateşlenmesi, yanlış
anlama, artık adına ne diyecekseniz deyin, birdenbire fiyatların inanılmaz bir
şekilde artmasını sebep oldu. Zeytinyağı için bu sebep neydi?
Aslında hiç dolaşımda olmayan 0,3 asit oranına sahip ürünün
fiyatı açıklandı ve birdenbire sanki bu, ortalama ürünün bir taban fiyatıymış
gibi algılanıp patır patır fiyatlar yukarı çıktı. Sonra bizler açıkladık, arzla
ilgili sorunun olmadığını, Zeytin Konseyi açıkladı, sonra o fiyat açıklayan
kurum, yanlış anlaşıldığını açıkladı ama fiyatlar yükseldi. Peki ne yapılacak?
Ticaret Bakanlığıyla birlikte bu tespit ettiğimiz bütün sektörlerin üzerine
gideceğiz. Çünkü biz üreticimizi aynı zamanda sürdürülebilir üretimi devam
ettirmesiyle ilgili korurken, tüketicimizi de kollamak zorundayız. Bu bir
bütün. Birbirinden ayrılmaz iki parça. Dolayısıyla bütün ilgili kurumlarla bu
tespitlerimizle ne yapacağımızı elimizdeki verileri bir araya getiriyoruz.
Ondan sonra da onların yasal olarak karşılığı neyse onu uyguluyoruz. Hatta
Sayın Cumhurbaşkanımız da defaatle ifade etti, fahiş fiyat uygulamakla,
manipülasyonla, spekülasyonla artık adına ne diyeceksek kesinlikle hiçbir zerre
kadar müsamaha göstermeden mücadeleye devam edeceğiz."
"ŞU AN TARIMSAL
ÜRETİM PLANLAMASI İÇİN HAZIRIZ"
Bakan Yumaklı, Türkiye'deki hem bitkisel hem hayvansal
üretimin, içinde su ürünleri de dahil olacak şekilde planlanması gerektiğini
belirterek, bunda da toplumsal mutabakat olduğunu söyledi.
Tarım Kanunu'nda yapılan değişiklikleri anımsatan Yumaklı,
"Şu an Tarımsal Üretim Planlaması için hazırız. Bütün unsurlar tamamlanmış
oldu, bunun üzerine tarım sayımı ile ilgili süreci de başlatmış olduk. Kayıtlarda
16 milyon 700 bin büyükbaş hayvanın olduğu bir ülkede, et fiyatlarının
birdenbire anormal bir şekilde yukarı aşağı gitmesinin önüne geçmiş
olacağız." dedi.
Verilen tarım desteklerine de değinen Yumaklı, "Bu
yılın sonu itibarıyla vereceğimiz tarımsal destek 64 milyar TL, önümüzdeki sene
91,5 milyar TL olacak. Biz yeni dönemde tarımsal üretim planlamasının en önemli
argümanı olarak destekleri koymuş olduk. Yani bundan sonra tarımsal üretim
planlamasına yönlendirici etkisiyle destekleri göreceğiz. Yeni destekler için
etki analizlerini tamamlamak üzereyiz, onlar bittikten sonra tam anlamıyla
içimize sindiğinde açıklayacağız. Biz hem tarımsal üretim planlamasını hem
bunun yan argümanlarını sektörün kendisiyle konuşarak devam ettiriyoruz."
bilgisini paylaştı.
İbrahim Yumaklı, 776 bin hektarlık kullanılmayan, ekilmeyen
arazi bulunduğunu belirterek, bunların ekimiyle alakalı hususun başlaması için
devam eden süreç olduğunu, bunu sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
"2023 YILINDA BU
ZAMANA KADAR YAPILMIŞ DENETİM SAYISI 1 MİLYON 200 BİN"
Konuşmasında gıda güvenliği ve güvenilir gıda konusuna da
değinen Yumaklı, toplumun güvenilir gıda ile ilgili geldiği noktanın umut
verici olduğuna işaret etti.
Yumaklı, otokontrol sisteminin olmasının önemli olduğunu,
sorgulamak gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Toplumdan gelen bu talep son derecede haklı ve doğru
bir talep. Dolayısıyla toplumdan bize direkt gelen, CİMER üzerinden gelen
şikayetlerin, medyanın öne çıkardığı konuların tamamını eksiksiz üzerine giderek
denetimlerini yapıyoruz. 2023 yılında bu zamana kadar yapılmış denetim sayısı 1
milyon 200 bin. Bir işletmeye birden fazla gidilmiş olabilir
ya da takip için gidilmiş olabilir, farklı zamanlarda farklı ürünler için
gidilmiş olabilir ama 1 milyon 200 bin denetim yapıldı. Bunun dışında sektörel
denetim başlatmıştık, bu hafta pazartesiden itibaren de zeytinyağı üretim ve
satış yerlerine denetimler başladı. Sahada 7 bin 500 arkadaşımız buraları
denetlemeye devam ediyorlar, bu arkadaşlarımızın tespit ettiklerinden sonra,
hem hijyen hem de saklama koşulları sebebiyle halkın sağlığını tehlikeye
düşürücü bir üretimin ya da satışın olduğu yerleri kapatıyoruz, bu konuda
hiçbir esnekliğimiz yok.
Ayrıca bu tür olanları da savcılıklara suç duyurusunda
bulunuyoruz. Bunlar aynı zamanda teşhir de ediliyor. Bundan önceki dönemlerde
zaman zaman listeler yayınlanmış ama bunların arasında belli dönemler olduğu
için tartışma konusu olmuş. Bununla ilgili yeni bir çalışmamız hemen hemen
tamamlanmak üzere, bunu da kamuoyuna deklare edeceğiz. Bundan sonraki dönemde
gıdayla alakalı kurallara uymayan işletmeleri halkımızın da görebileceği bir
sistemi uygulamaya koyacağız. Toplumun takibi açısından online olarak herkesin
rahat şekilde takip edeceği bir sistemi getiriyoruz."
Küresel ölçekte yaşanan su sorunları ve gelecekte bu anlamda
yaşanabilecek sıkıntılara da değinen Yumaklı, konuşmasında Bakanlık bünyesinde
devam eden çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
"ÜRETİCİLERİMİZİN
EMEKLERİ İLE ALAKALI, ONLARIN KAZANÇLARINI GERİYE GÖTÜRECEK HİÇBİR ŞEYE İZİN
VERMEYECEĞİZ"
Bakan Yumaklı, konuşmasının ardından gazetecilerin
sorularını da yanıtladı.
Fiyatlar konusunda çiftçinin dile getirdiği sorunların
anımsatıldığı Yumaklı, "Önceliğimiz gıda arz güvenliğini sağlamak. Hem
ülkemizin ihtiyacı olan gıdanın üretimini sağlamak hem bunun sürekliliğini
temin etmek. Üretimle ilgili kısım ve bunun sürdürülebilirliği bizim odak
noktamız. Fiyatlama da elbette çok unsur var, en önemlisi şu; çiftçimizin
ürettiği üründen zarar etmesine müsaade etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Bununla
ilgili yıl sonu itibarıyla çiftçimize 64 milyar TL destek vermiş olacağız,
önümüzdeki yıl da bu rakam 91,5 milyar TL olacak. Çiftçimizin üretmeye devam
etmesi ile ürettiği üründen zarar etmemesi ile alakalı her türlü tedbiri
alıyoruz." yanıtını verdi.
Fahiş fiyat ve stoklama davranışları ile ilgili sorunların
üstüne gittiklerini ve gitmeye devam edeceklerini bildiren Yumaklı, Ticaret
Bakanlığı ile konuya ilişkin çalıştıklarını ve gerekeni yapmaya devam
edeceklerini söyledi.
Yumaklı, "Üreticilerimizin emekleri ile alakalı,
onların kazançlarını geriye götürecek hiçbir şeye izin vermeyeceğiz. Üreticimizi
korurken tüketicimizi de kollamak durumundayız. Buradaki emeği, kendi
menfaatleri uğruna, olması gerekenden daha fazla bir fiyatlama davranışıyla,
tüketicinin de aynı şekilde zarar görmesini sağlayacak hiçbir davranışa da izin
vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
AA
Türkiye genelinde çocuk nüfus oranı yüzde 25,5 olarak kayıtlara geçerken, Antalya’da bu oran yüzde 23,6 olarak belirlendi. Akdeniz’in gözde şehirlerinden Antalya, bölgedeki en yüksek çocuk nüfus oranına sahip il oldu.
Antalya'nın Manavgat ilçesindeki Perşembe Pazarı turizm sezonunun başlamasıyla birlikte yabancı turistlerin akınına uğradı. Otellerden gelen turistleri pazarda gören esnaf, yeni sezondan umutlu olduklarını dile getirdi.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkardı.
Türkiye genelinde mart ayında 110 bin 795 konut satışı gerçekleşirken, yabancılara yapılan konut satışlarında 496 konut ile Antalya, İstanbul'un ardından en çok satış yapılan ikinci il oldu.
Antalya’nın Aksu ilçesinde çiftçi kokteyl domatesin hal fiyatlarının düşmesi nedeniyle mahsulünü dalında çürümeye terk etti. Domatesin üreticiden 15 TL’ye alındığını söyleyen çiftçi, “Marketlerde ise 70 TL'ye satılıyor. Aradaki farkı kim yiyor” diyerek tepki gösterdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Enflasyon düşüyor, düşecek. Bu programı hayata geçirmek için her şeyi yaptık, güçlü bir siyasi destek var, kararlıyız'' dedi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 7 ildeki 13 taşınmazı satış yöntemiyle özelleştirecek.
Son dönemde trafikte sigortasız araçların oluşturduğu tehlikelere ve zorunlu trafik sigortası fiyatlarının hızla artmasına dikkat çeken Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, özellikle sigortasız araçların yol açtığı mağduriyetlerin ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. Gündüz, “Her dört araçtan biri sigortasız dolaşıyor” dedi.
Türkiye’de konut piyasasındaki son durumu değerlendiren Gayrimenkul Uzmanı Hüsamettin Koçak, satış rakamlarında geçmiş yıllara göre bir artış yaşandığını ancak piyasanın hala açılmadığını belirtti. Koçak, bunun en önemli nedenlerinden birinin konut kredilerindeki yüksek faiz oranları olduğunu vurguladı.
Antalya'da otelciler, 9 günlük bayram tatilinde yakalayamadığı doluluğu Paskalya'da telafi etmeyi hedefliyor. POYD Başkanı Hakan Saatçioğlu, hava şartları ve tatilin son anda uzatılması nedeniyle bayramda beklenilen yoğunluğun oluşmadığını ifade ederek, rotayı 11 Nisan'da başlayacak Paskalya tatiline çevirdiklerini açıkladı. Saatçioğlu, “Paskalya'da otelleri hemen hemen yüzde 100 dolduracağız” dedi.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz