BAİB Başkanı Çavuşoğlu, ekonomik gelişmeler ve Antalya özelindeki sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Antalya, Isparta ve Burdur'u kapsayan BAİB'in 2 bin 500 üyeye sahip olduğunu belirten Çavuşoğlu, pandemi sürecinden en az etkilenen sektörün ihracat olduğunu belirterek, "Geçen yıl ilk defa bölge ihracatımız 2,5 milyar dolar sınırını aştı. Bu çok sevindirici oldu. Fakat 2022 Şubat'ta Ukrayna-Rusya savaşı sonrası çok ciddi düşüşler yaşıyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, 2022 için 3 milyar dolar ihracat hedeflerken bir anda savaşın çıktığına değinerek, "Sanki savaş şehrimizde, Antalya'da çıkmış gibi oldu. İhracatta çok olumsuz etkilendik. Şu an ihracatta rakamsal artışlar devam ediyor ama kayda değer artışlar sergileyemiyoruz. Parasal olarak artış yüzde 3-4 civarı fakat miktarda çok ciddi düşüş var" diye konuştu.

RUSYA'YA NAKLİYAT SORUNU

Ukrayna-Rusya savaşının Antalya'yı ciddi etkilediğini anlatan Ümit Mirza Çavuşoğlu, Rusya'nın bu süreçte çok olumlu davrandığını, kara yollarının kapalı olması, denizde de gemi sıkıntısı nedeniyle nakliyede Rusya'ya sıkıntı yaşandığını kaydetti. Çavuşoğlu, "Limandan özellikle dayanıklı ürünlerin sevkiyatı için belki yeni gemiler konulması için görüşmelerimiz sürüyor. Dayanıksız ürünler için Karadeniz'deki limanları kullanacağız" dedi.

Hem kara yolu hem de deniz yoluyla ihracatta Rusya'ya nakliye sorunlarının aşılması için ilgili bakanlıklar aracılığıyla Rus yetkililerle görüşmelerin sürdüğünü belirten Çavuşoğlu, büyük limanlarda gümrükler açıldığını ve gemi desteği verilmesi gerektiğini söyledi. Gemi sıkıntısı için Türkiye'deki ihracatçı birliklerinin birleşerek gemi alma yönünde çalışma başlattığını açıklayan BAİB Başkanı Çavuşoğlu, bu konuda ileriki aşamada firmaların da hissedar olup ciddi işler yapabileceğini dile getirdi.

İhracatta savaş sebebiyle Ukrayna'da çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Neredeyse ülke bitme noktasına geldi, ihracatta sadece gıda ürünleri gönderebiliyoruz. Talep var ama karşılanabilir değil. Sadece zorunlu gıda ürünlerinin resmi olarak parası ödeniyor. Örneğin patatesi gönderirseniz resmi olarak parası gönderiliyor fakat kapya biber gönderirseniz zorunlu gıda sayılmadığı için ödenmiyor. 2-3 gündür yeni bir uygulama daha geldi ve domates için de resmi ödeme göndermiyorlar ama limona gönderiyorlar" diye konuştu.

'ÇOK BÜYÜK FIRSATLAR ÇIKACAK'

Savaş ortamında yeni iş fırsatlarının da ortaya çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, "Burada genç iş insanlarına çok büyük iş düşüyor. Bu savaşın bir an önce bitmesini arzu ediyoruz. Çok kısa sürede neticelenmeyecek ama neticelendiğinde sizlere çok büyük fırsatlar çıkacak ve 10 yılın üzerinde bir yatırım ihtiyacı doğacak. Irak'ta yaşanan yoğun gelişmenin daha iyisinin Ukrayna'da yaşanacağı ve herkese de sürpriz işler çıkacağına inanıyoruz" dedi.

İhracatta en büyük problemlerden birinin liman olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Birçok STÖ bununla ilgili çaba harcıyor. Liman konusunda en fazla etkilenen kesim ihracatçılar. Buradaki ürünlerin farklı şehir limanlarına gitmesi bölge ihracatının eksik yazılmasına sebep oluyor. Liman konusunda destek bekliyoruz. Limanda yatırım ve geliştirilmesi, gemi sayısının artırılması gerekiyor" ifadesini kullandı.

Türkiye'de otoban olmayan tek şehrin Antalya olduğunu da belirten Çavuşoğlu, "Yakınımızdan bile geçmiyor maalesef. Turizm ve tarımda seracılığın başkentiyiz. Bulunduğumuz yer hak ettiğimiz yer değil. Bizlerin lojistik anlamda desteklenmesi gerekiyor. Cari açığı kapatmaya çalışan bölgelerden biriyiz ve neredeyse yüzde 90 artıyla çalışan bir bölgeyiz. İthal girdimiz yüzde 10'u geçecek düzeyde değil. Bu anlamda bizlerin desteklenmesi gerekiyor. Ülke ekonomisine artı değer kazandırıyoruz" diye konuştu.

İHRACATÇIDAN TREN TAAHHÜDÜ

Antalya'da tren yolunun 100 küsur yıllık beklenti olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Burdur'a kadar tren yolu var, projeleri de var ve en azından Döşemealtı'na inmesi çok zor değil, bunun için çabalıyoruz. Özellikle hızlı treni kullanabileceğimizi bakanlıkla görüşmelerimizde dile getirdik. Yük treniyle de bölgemiz ihracatını 2-3'e katlayacağımızı taahhüt ettik" dedi.

DHA