Futbol, Türkiye‘de toplumun her gelir seviyesinden ve eğitim seviyesinden insanı bir araya getiren bir spor dalı. Ülkemizde spor haberlerinde bile çoğu zaman futbol dışındaki sporlara yer verilmez. Önemli futbol karşılaşmaları öncesinde hayat durur.
Son yıllarda Anadolu kulüplerinin başarılı grafik çizdiği Süper Lig başta olmak üzere daha alt liglerde de kıyasıya bir mücadele sergileniyor.
Anadolu kulüplerinin maçları bile dolu tribünler önünde oynanıyor. Türkiye’de ve dünyadaki en ateşli taraftar grupları kendi içerisinde büyük yarış ve dayanışma içerisinde.
Kardeş taraftar grupları olanlar, düşman taraftar grupları olanlar, birbirlerinin maçlarını izlemek ve desteklemek için farklı şehirlere otobüslerle giden taraftar grupları var.
Antalyaspor’umuzun tribün gruplarından 07 Gençlik ve Grup 1966 son dönemde yer aldıkları sosyal sorumluluk projeleriyle takım taraftarlığının daha ötesine geçmişlerdir. Kırmızı beyaz renklere olan sevdalarıyla kendi stadyumlarını doldururken, deplasman tribünlerindeki destekleriyle de her zaman takımımızın itici bir gücü olmuşlardır.
Kocaelispor ve Ankaragücü Spor Kulübü tribünleriyle, taraftarlığın ötesinde gösterdikleri dostluklarını takdir etmemek mümkün değil. Futbolun saha içindeki rekabetinin sonuna kadar yapılmış olmasının yanında saha dışındaki birleştirici etkisini daha net görebileceğimiz bir tablo düşünemiyorum.
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada Ekim ayından itibaren futbol müsabakalarının belirli sayıda seyircinin izlemesi kararını verdi. Bu kapsamda; TFF Sağlık Kurulu'nun protokolü ile belirlenen tüm sağlık tedbirleri uygulanmak şartıyla müsabakalara tribün kapasitesinin yüzde 30'u kadar seyirci alınacak.
Locaların kullanımı da serbest bırakılacak. Stadyumlara taraftarlar ateş ölçümü yapılarak alınacak, seyircilerin tribünlerde sosyal mesafeye uyması ve maske takması zorunlu olacak. Müsabakalara seyirci alınması ile ilgili yeni tedbirler açıklanmaya devam edecek gibi görünüyor.
Artık babalar çocuklarını sırtlarına alıp maça gidebilecekler mi? Seremoniler de çocuklar sporcuların ellerinde tutup sahaya çıkabilecekler mi? En önemlisi de ülkemizde ve dünyada takımlarını desteklemek isteyen taraftarlar ne yapacak?
Dünya da taraftar gruplarıyla ön plana çıkan Kızılyıldız’ın taraftar grubu ‘Delije’, stadyumları meşalelerle yangın yerine döndürebilecek mi? Borussia Dortmund’un kale arkasında The Unity taraftar grubu ‘Yellow Wall’ Sarı Duvar olarak bilinen taraftar duvarını inşa edebilecekler mi? Japonya’da Urawa Reds tribünleri kıpkırmızı yapabilecek mi?
İngiltere’de Liverpool taraftarları Asla yalnız yürümeyeceksin’’ şarkısını bütün stadyum hep birlikte söyleyecek mi? İtalya’da Napoli ve daha nice takımların taraftarları kulüplerini nasıl destekleyecek? Bu soruların hepsinin cevabını dünyayı saran Covid-19 virüsünün gidişatı belirleyecek gibi görünüyor.
Artık ateşli
