Antalya-Alanya Otoyolu Projeleri Yapım Protokolü İmza Töreni, Bakanlık binasında gerçekleştirildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada, söz konusu projelerin Türkiye'nin geleceğine yön vereceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yol medeniyettir" şiarıyla başlattığı ulaştırma hamleleriyle ülkeye çağ atlatan önemli altyapı projelerini hayata geçirmeye devam ettiklerini ifade eden Uraloğlu, "225 ülke ve bölgeye ihracat yapan Türkiye, yerinde saymakla yetinecek bir ülke değildir. Ülkemizi hava yollarından deniz yollarına, kara yolundan demir yollarına çok modlu taşımacılık altyapısı sunan uluslararası bir lojistik merkeze dönüştürüyoruz" diye konuştu.

Uraloğlu, kara yolu taşımacılığının gelişmiş ülkelerin hem uluslararası hem de ülke içi taşımacılık faaliyetlerinde kilit rol oynadığına dikkati çekerek, lojistik sistemin kılcal damarı olarak da hayati bir fonksiyon üstlendiğini dile getirdi.

“KARA YOLU ULAŞIM AĞIMIZIN GÜCÜNE GÜÇ KATMAYA DEVAM EDİYORUZ”

Son 22 yılda kara yollarına büyük yatırım yaptıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:

"Ülkemizi doğu-batı, kuzey-güney demeden yüksek standartlı yol ağlarıyla donattık. 2002'de 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, 29 bin 520 kilometreye ulaştırdık. Bölünmüş yollarla bağlanan şehir sayımız 6 iken, bugün 77'ye ulaştı. Bu sayede bundan 22 yıl önce toplam yollardaki araç sayımız yaklaşık 8,5 milyon iken ortalama seyahat hızımız saatte 40 kilometre idi. Bugün trafikteki araç sayımız 30,5 milyona çıktı. Bu rağmen ortalama seyahat hızımız yaklaşık 90 kilometreye çıkmış durumda. Sözleşme imzaları atılacak Ankara-Kırıkkale-Delice ve Antalya-Alanya otoyollarımız gibi yeni projelerimizle de kara yolu ulaşım ağımızın gücüne güç katmaya ve vatandaşlarımızı hızlı, güvenli ve konforlu ulaşımla buluşturmaya devam ediyoruz."

ANTALYA-ALANYA OTOYOLU 122 KİLOMETRE OLACAK

Uraloğlu, Antalya-Alanya Otoyolu'nu da 84 kilometresi ana gövde ve 38 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere 122 kilometre olarak projelendirdiklerini belirtti.

PROJENİN GÜZERGAHI

Proje kapsamında, 7 kavşak, 8 tünel, 19 viyadük ve 4 otoyol hizmet tesisi de inşa edeceklerini anlatan Uraloğlu, şu bilgileri paylaştı:

"Proje güzergahı, Serik kavşağından başlayıp, doğuya yönelerek Serik ve Manavgat ilçeleri sınırları içinde Toros Dağları'nın eteklerindeki koridoru takip edecek ve Konaklı'nın kuzeyinde batı kavşağında sonlanacak. Otoyolumuz yaz aylarında turizme bağlı artan yolculuk taleplerini, hızlı, konforlu ve güvenli karşılayacak ve bölgedeki ticaret ve tarım sektörüne de hizmet edecek. Proje, bölge turizmi için önemli bir dönüm noktası olacak. Neredeyse bütün yıla yayılan trafik yoğunluğu, otoyol sayesinde önemli ölçüde azalacağı için bu durum, turistlere ve vatandaşlarımıza rahat ve stressiz bir seyahat imkanı sağlayacak."

Uraloğlu, söz konusu projenin, daha kısa sürede daha fazla noktaya ulaşabilme imkanı, turistlerin bölgede daha fazla zaman geçirmelerine ve farklı destinasyonları keşfetmelerine imkan tanıyacağını ifade etti.

TURİZM ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIRILARAK EKONOMİYE KATKI SAĞLANACAK

Projenin turizm çeşitliliğini artırarak bölge ekonomisine de katkı sağlayacağının altını çizen Uraloğlu, "Bölgeye yapılan yatırımların artmasına ve yeni turizm tesislerinin açılmasına da öncülük ederek yeni istihdam imkanlarını da artıracak. Ayrıca, otoyolumuzun tamamlanmasıyla zamandan 6 milyar lira, akaryakıttan 600 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 6,6 milyar lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 47 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız" dedi.

Uraloğlu, her iki otoyolu kamu-özel işbirliği modeliyle inşa edeceklerini, bu modelin yapım modeli olduğu kadar aynı zamanda bir finansman modeli olduğunu dile getirdi.

“ÖZVERİYLE VE CİDDİYETLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yüksek maddi kaynak ihtiyacı duyulan projelerin, kamu kaynağı kullanılmadan, özel sektör imkanları ve finansmanıyla çok daha kısa sürede gerçekleştirilmesini sağladıklarını anlatan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Bunlar uluslararası rekabete açık ihalelerdir, mutlaka uluslararası kredi şartı vardır. Ülkeye bu vesileyle döviz girişi de sağlamış olacağız. Bu modelle uluslararası kredi kuruluşları ve bankalardan dış kredi kaynağı temin ederek devlet olarak projenin yapım sürecinde hiçbir ödeme yapmamış olacağız. Bizler de ülkemize duyulan bu güveni boşa çıkarmayarak, ülkemiz ekonomisinin Türkiye Yüzyılı hedeflerini yakalamasında gerekli olan ulaşım altyapısını tesis etmek için yılmadan, özveriyle ve ciddiyetle çalışmaya devam edeceğiz."

AA