Doğum sonrası dönem, anneler için heyecan verici bir sürecin yanı sıra zorlu bir deneyim olabiliyor. Annelik hüznünün, doğum sonrası dönemde başlayıp genellikle 2-3 hafta süren ve yüzde 50 ila yüzde 85 oranında görülen yaygın bir durum olduğunu belirten Psikolog Elisa Kara Saltoğlu “Annenin doğumdan sonra serotonin yani mutluluk hormonu azalıp, kortizon yani stres hormonu artabiliyor. Dolayısıyla anne doğumdan sonra korkuya, kaygıya, melankoli ve hüzne çok yatkın olabiliyor. İşte çocuğum nefessiz kalırsa, boğulursa, benim ona sütüm yetmez, onu yeterli bir derecede besleyemezsem ve ölürse, yatakta üzerine yatarsam, boğulursa gibi aslında gerçek dışı kaygıları ve bazı durumları çok abartma gibi aslında şeyleri yaşayabiliyor” dedi.  Annelik hüznü ile başa çıkma yollarında uykusuzluk, yorgunluk, süt gelmemesi gibi faktörlerin annelerdeki hüznü artırabileceğini belirten Elisa Kara Saltoğlu, “Annenin uykusuz kalması, annenin çok yorulması ya da bebeğe uyum sağlayamaması, sütünün gelmemesi, bebeğin kolik, hasta, aslında sarılık gibi durumlarının olması ya da anneye eş ve aile desteğinin olmaması gibi durumlarda bunu maalesef arttırabiliyor. Şimdi böyle durumlarda olabildiğince anneyi bilgilendirmeye öneriyoruz” diye kaydetti .

ANNEYİ SÜREÇ HAKKINDA BİLGİLENDİRMEK
Film ve dizilerde, doğumdan hemen sonra süslenmiş işte bakımını yapmış bir anne figürlerinin konuşması gerçek dışı algı oluşturduğunu ve bu gibi durumlarda anne doğum sonrasında süreç hakkında bilgilendirilirse daha rahat atlatabileceğinin belirten Elisa Kara Saltoğlu, “Bu konuda anneyi bilgilendirmek. Yani ‘ilk 2-3 hafta zor geçebilir, bu kaygın çok normal, ben de yaşamıştım. Bunu ama zamanla azalacak ve daha iyi hale geleceksin’ gibi bilgilendirme onun kaygısının azalmasına ve bunu çok normal karşılamasına, bununla baş etmesine yol açacaktır” diye konuştu. 

EŞ VE AİLE DESTEĞİNİN ÖNEMİ 
Doğum sonrasında eş ve ailenin desteği çok önemli olduğunu vurgulayan Saltoğlu, “Anneye, ev işlerini, yemek gibi bazı işleri en azından onu düşünmemesini sağlamak ya da misafir geldiyse yani bu misafir kısmı da tabii ki çok önemli bir nokta; misafirin gelip kısa kalması ve bu süreçleri annenin değil de işte yakın çevrenin aslında desteklemesi. Annenin yorgunluğunu atması yani bir şekilde uykusuna izin verilmesi. Uyutulması, bir nefes almasını sağlanması. Ya da işte kendi başına bir yürüyüşe çıkmasına izin verilmesi gibi noktalar çok önemli olabiliyor” diye anlattı. .
Sonuç olarak, annelik hüznünün doğal bir süreç olduğunu ve annelerin bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri için bilgilendirilmeleri ve desteklemeleri gerektiğini vurgulayan Saltoğlu, anneye sağlanacak olan sakin bir ortamın önemine dikkat çekti.