Kanser ölümlerinin yaklaşık üçte biri akciğer kanserinden kaynaklanıyor, hatta yeni kanser oluşumlarında da ilk sıraya yerleşmek üzere olduğu belirtiliyor. Türkiye için bu oran yüzde 31 olarak belirtiliyor ve her yıl 30 bine yakın yeni akciğer kanseri tanısı konuyor. Sigaranın en büyük risk faktörü olduğu akciğer kanserine yakalanmada çevresel faktörlerin öneminin altı çiziliyor. Yapılan çalışmalar özellikle sanayileşmenin arttığı bölgelerde daha sık görülen akciğer kanserine yakalanma yaşının 50 – 65 arasında olduğunu gösteriyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Erdoğan hastalık ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Kadınlarda akciğer kanseri görülme oranı gittikçe artıyor
Akciğer kanserinin üçte ikisi yani yaklaşık %65’lik kısmı, önlenebilir sebeplerden kaynaklanmaktadır. Kalan üçte birlik kısım ise yaş, genetik, biyolojik nedenler gibi önlenemeyen durumlar olmaktadır. Türkiye’de kanser görülme oranında akciğer kanserinin erkeklerde neredeyse ilk sıradadır. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınların tütün kullanımın artışından dolayı akciğer kanseri görülme oranının arttığını göstermektedir. Akciğer kanserine yakalanmada çevresel faktörlerin önemi büyüktür. Çevresel faktörlere ne kadar fazla süre maruz kalınırsa risk o kadar artmaktadır. Yaşın ilerleyişi ile birlikte de çevresel faktörlerin akciğer kanseri görülme sıklığında etkisi ortaya çıkar.
Akciğer kanserini artıran risk faktörleri şunlardır;
1 paket sigara içen biri %80 daha riskli
Akciğer kanseri risklerinin en başında tütün ve tütün ürünleri gelmektedir. Kişinin paket/yıl olarak sigara kullanım oranına bakılır. Bir kişi 20 yıl boyunca 1 paket sigara içiyorsa, akciğer kanserine maruz kalma ihtimali içmeyen insanlara göre 80 kat artmaktadır. Eğer 10 yıl günde 2 paket sigara içildiyse, bu yine 20 yıllık 1 paket tüketim riskine eş gelmektedir. Yeni kanser tanılarına bakıldığında her 10 kanserden 8’inin tütün kullanımına bağlı olduğu görülmektedir
Erken evrede yakalanırsa yaşam süresi yüzde 85’lere çıkıyor
Tütün ve tütün kullanımının kontrol altına alınması, akciğer kanseri risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ve erken tanı ile akciğer kanserinin daha erken evrede yakalanması akciğer kanserini önlemede büyük rol oynar. Akciğer kanseri yaşam kaybına yüksek oranda neden olsa da erken evrede yakalanırsa daha sonraki yaşam süreci %85’lere çıkabilmektedir. Bu nedenle tarama yöntemleri, farkındalık ve hekime erken başvurma gibi sağlık politikaları geliştirilmelidir.
Akciğer kanserinde belirtiler şu şekildedir;
En etkili yöntem cerrahi
Akciğer kanseri tipleri küçük hücreli ve küçük hücreli dışında olan olmak üzere ikiye ayrılır. Yüzde 10’undan azı küçük hücreli akciğer kanseri, büyük çoğunluğu ise küçük hücreli dışı olarak adlandırılır. Küçük hücreli dışında daha çok kadınlarda görülen adenokanser, yassı hücreli ve akciğerin primer sarkomları yer alır. Adenokanser ve yassı hücreli kanserler erken dönemde tespit edildiğinde ameliyat olabilirler. Ama küçük hücreliler ise hızlı yayılımları ve lenf noduna metastazları nedeniyle genellikle cerrahi uygulanmaz. Kemoterapi, radyoterapi gibi medikal tedaviler bu tipte başarı sağlar. Ama akciğer kanserinde en etkili yöntem cerrahidir. Dolayısıyla küçük hücreli dışı olan tipte tümör erken evrede yakalandı ise başvurulan yöntem cerrahidir.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz