ZORLA GETİRME

Sevgili okurlar; adliyeye işi düşenler iyi bilir. Soruşturma veya kovuşturma aşamasında iken dosyada adı geçen müşteki (şikayetçi), mağdur, şüpheli, sanık, tanık veya bilirkişi gibi kişiler çağrıldıkları halde ifade vermeye gelmiyorlarsa savcılık ya da mahkemeler bu kişiler hakkında zorla getirme kararı alabiliyor.

***

Hakkında zorla getirme kararı alınan kişiler ise bu karardan kayıtlı bulundukları adresteki karakoldan aranarak haberdar oluyorlar. Ama bazen bundan haberiniz bile olmayabiliyor. Genellikle de kayıtlı oldukları adreste bulunmayanlar ya da iletişim bilgileri değişenler bu tür durumlarla karşılaşabiliyorlar.

***

Böyle bir durumda kimlik kontrolleri sırasında polis sizi bulduğu yerde alıp götürebiliyor. Yıllar önce bizzat başıma da geldi. 2009 seçimlerinde oy kullandıktan sonra çıkışta polisler yanıma gelip beni gözaltına almışlardı. Neden olduğunu sorduğumda bilmediklerini söylemişlerdi. 

***

 “Hakkında yakalama kararı var” dendi. Götürdüler beni adliyenin nezaretine attılar.  Saatler sonra bir hakimin huzuruna çıktım.  Geçmişte üyesi olduğum bir kooperatifin genel kuruluyla ilgili ifademin alınmasına karar verilmiş. 

***

Adresim güncel olmadığı için bana ulaşamayınca seçim günü alıp götürmüşler.  İfademizi verip çıktık. Bir daha böyle bir durumla da karşılaşmadım. Ancak geçtiğimiz günlerde 21 yaşındaki bir genç kız da başına gelenleri anlattı.

***

Bu genç kızımızı basit bir yaralama davasında tanık olarak gösterildiği için mahkemeden çağırmışlar.  Eğitim gördüğü üniversitenin sınav dönemine denk geldiği için duruşma günü mahkemeye gitmemiş. Bunun üzerine bu tanık hakkında zorla getirme kararı vermiş mahkeme.

***

İkamet ettiği evin bağlı olduğu polis karakolundan aramışlar. CMK 43 maddesine göre zorla getirilme kararı verildiğini söylemişler. Kızımız korkmuş. Bunun üzerine bu genç kızımız duruşma tarihi olan geçtiğimiz 1 Temmuz günü sabah soluğu adliyede almış.

***

Ancak bu kez mahkemenin hakimi ortada yok. Niye gelmemiş söyleyen de yok. İnsanlık hali. Bazen hakim ve savcıların da mazeretleri olabiliyor. Bu nedenle duruşmalara katılamayabiliyor. Ama böyle durumlarda bazı hakimler mazereti kendileri sunmuyorlar.

***

Sanki duruşmaya katılamayan kendileri değilmiş gibi, o gün duruşmaya çağrılanlardan mazeret dilekçesi istiyorlar. Daha önceki duruşmaya katılmadığı için hakkında zorla getirme kararı verilen bu kızımız hakim duruşmaya gelmeyince mahkemenin kalemine gidip ne yapacağını sormuş.

***

Elindeki zorla getirme yazısını göstermiş. “Ben geldim” demiş. “Sen geldin ama bu kez hakim yok” cevabını almış. Kızımızın elinden bir mazeret dilekçesi alıp göndermişler.

İŞİ KİTABINA UYDURMAK

Duruşmaya gelmeyen hakim, ama mazeret dilekçesi veren başkası.  Bu tür durumlar avukatların da sık sık başına geliyor. Yani hakim hasta oluyor, özel işi çıkıyor duruşmaya gelemiyor, mazeret dilekçesini başkaları veriyor.  Haliyle kayıtlara da böyle geçiyor. İşi kitabına uydurmak sanırım böyle bir şey.