ZİYNET ALACAĞI (EŞYASI DAVASI)

Ziynet eşyası; altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış olan ve insanlar tarafından takılan süs eşyalarıdır.  Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak da tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir.

***

Ziynet alacağı iddiasını, boşanma davasının içerisinde öne sürebileceğiniz gibi ayrı bir davayla da ileri sürebilirsiniz. Genel düşüncem, ziynet alacağı davasının boşanma davasından ayrı bir dava olarak açılmasıdır. Tanıkların ziynet alacağı hususunda daha ayrıntılı dinlenilmesi ve yargılamanın daha ayrıntılı yapılabilmesi için bu davanın ayrı bir dava olarak açılması çok daha uygun olacaktır.

***

Ziynet eşyası kadının mı, yoksa erkeğin mi malıdır?

Düğünde takılan takıların erkeğe mi yoksa kadına mı ait olacağı hususunda mevzuatımızda bir düzenleme bulunmadığından, örf ve adete bakılmaktadır. Yargıtay içtihatlerinde “Kural olarak evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları ve nakit para kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.” denilmekteyken, bu hususta önemli bir içtihat değişikliğine gidilmiştir. Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 04.04.2024 tarih ve 2023/5704 E. -2024/2402 K. Sayılı kararındaki değişiklikle; gelenek ve göreneklerin zamanla değiştiği, taraflar arasında anlaşma varsa öncelikle ziynet eşyalarının bu anlaşmaya göre paylaşılacağı, anlaşma yoksa yerel örf ve adetin varlığı ispat edilirse bu kurala göre, aksi halde ise erkeğe ve kadına takılan takılar ve ekonomik değer taşıyan her şeyin kural olarak kendilerine ait olacağı, takılar içerisinde karşı cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse ait olacağı, sandığa atılan takıların ise (eğer cinsiyete özgü değillerse) eşlerin ortak mülkiyetinde olacağı yönünde karar verilmiştir.

***

Kısaca özetleyecek olursak;

a-Belirli bir cinsiyete özgü olan takılar, o eşe ait olacaktır. Örneğin  bilezik, küpe gibi kadına özgü eşyalar kadına ait olacakken, erkek saati gibi eşyalar erkeğe ait olacaktır.

b-Cinsiyete özgü olmayan takılar hangi eşe takıldıysa ona ait olacaktır. Mesela çeyrek altınlar kime takıldıysa o kişinin malı sayılacaktır.

c-Sandığa (Takı kutusu) atılan takılar eğer cinsiyete özgü değillerse eşlerin ortak mülkiyetinde kabul edilecektir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ziynet alacağı davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının ikamet adresidir. Eğer ziynet alacağı, karşı boşanma davası ile talep edilecekse ziynetlerle ilgili asıl da¬vaya bakan mahkemenin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır.

***

İspat Yükümlülüğü

Türk Medeni Kanunumuzun 6.maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” denilmektedir. Yine aynı kanunun 222.maddesinde “Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür” denilmektedir. Ziynet alacağı iddiasında bulunan kişi ziynetin kendisine ait olduğunu ispatlamakla mükelleftir. Bunu ispatlarken tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, düğüne ait video kayıtları ve düğün fotoğrafları gibi hukuka uygun her türlü delil kullanılabilir. Sevgi ve saygıyla…