ZİNHAR ‘ADAM OLMAYIZ’ DİYENLERDEN DEĞİLİZ!
Ülkemiz asrın felaketini yaşamış, binlerce kişi canla başla bununla mücadele ediyor. Ancak yapılan ne varsa iyi de olsa kötü de olsa bir an önce boğmak isteyen bir güruh var. Türkiye’de şaşmaz bozulmaz en yaygın ve en ucuz reflekslerden biri “Bu millet zinhar adam olmaz” sözcüğünü söyleyen ve temcit pilavı gibi tekrarlayanlar var.
Bu tipler var mı yok mu her daim tartışılır. Ancak bu tipleri genelleyemeyiz, genellememeli. Ancak varlıklarını da inkar edemeyiz. İşte ben ve benim gibi düşününler bunlar için, “Zinhar adam olmazlar” sözcüğünü kullanabiliriz.
Bu konunun nereden çıktığını hemen anlatayım. ASRIN FELAKETİ olarak gösterilen bir DEPREM FELAKETİNİ yaşadık. Ortada bir enkaz var ve bazı önceliklerimiz var.
Bunların başında enkaz altındakileri CANLI kurtarmak. Zamana karşı yarış verilmesi! Ama gel gelelim bazı aklı evveller, sosyal medyadaki klavye kahramanlar, devlet, millet ve ordu ile dertleri olanlar ha bire saldırı yapıyor. Depremin yıkamadıklarını da onlar yıkmaya yarışı içindeler.
İsim vermeyeceğim ama herkesin tanıdığı İNSAN MASKESİ takmış, SANATÇI görünümlü bir YARATIK hala, “ASKER NEREDE” diye sorguluyor. Aslında böylelerini muhatap almamak lazım amma yine de cevap vereceğim.
Bire devlet düşmanı, bire Türk düşmanı, bire ordu düşmanı YARATIK; aç gözlerini de oku. Ordu, millet, devlet bütün kurumları ile el ele vermiş AFET sahasında. Ya sen?
Tabi sen elinde kahve fincanın, Beylerbeyi’nde Boğaz’a karşı oturmuş, “Kahvem sütlü mü sütsüz mü” olmalı tartışması yapıyorsun. Sonra da oturduğun yerden ahkam kesiyorsun.
Bak ben sana ve senin gibi ZİNHAR ADAM OLMAYACAKLAR için şu bilgileri paylaşmakta yarar görüyorum. Yazdıklarımı bir yere not edin zamanı gelince belki lazım olur.
Bölgede 29’u general, 3 komando tugayı, 23 komanda taburu, 34 asayiş bölüğü, 16 JAK timi, 14 JÖAK/JAK timi, 35 arama kurtarma köpeği, 15 kadavra köpeği, 208 kadın astsubay, 2 bin 960 korucu olmak üzere toplam 31 bin 450 jandarma var.
Sadece bu kadar mı? Olur mu öyle şey. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 15 bin 203, Deniz Kuvvetleri’ne bağlı bin 112, Hava Kuvvetleri’ne bağlı 470 olmak üzere 16 bin 785 personel bölgedeki arama kurtarma faaliyetlerine destek veriyor.
Bununla da kalmadı kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri. 114 hava aracı ve 9 savaş gemisi ile bölgedeki yaralıları tahliye ve nakliye çalışmalarına destek oluyor.
TSK bir sahra hastanesi kurarken, 38 seyyar sahra mutfağını bölgede faaliyete geçirdi. Bunların içinde ekmek üreten fırınlar da var. Daha asker sevkiyatı devam ediyor ve başka personellerde bölgede zaten.
Bunların yanında devletin diğer kurumlarının insan gücü, gönüllüler, malzemeler ve ekipmanlar. Saymakla bitmez oradaki çalışmaları. Bunları gören gözler görür, görmeyenler görmez veya görmek istemez. Bir şeye bakarken baktığınız açı ve niyetiniz çok önemlidir. Niyeti halis olanlar gerçeği, niyeti nifak olanlarda görmek istediğini görür. Böyle şeylerin reklamı piarı olmaz.
Ha şunu söylüyor bazı insan görünümlüler, “Niye ilk gün komandolar ve helikopterler orada değildi?” Bununda cevabı var. Bakın hava ve iklim şartları ilk gün maalesef izin vermedi. Bölgede hem kar yağışı hem fırtına hava araçlarının uçmasına izin vermedi. Hava alanlarındaki hasar nedeniyle uçaklar kalkış ve iniş yapamadı. Hava düzelince sevkiyat yapılabildi.
İşte bu bilgiler ışığında biz ülkemiz insanları için ZİNHAR ADAM OLMAZ BU MİLLET diyenlerden değil, insan görünümlü yaratıklar için BUNLAR ADAM OLMAZ diyenlerdeniz.
YİNE YAKIŞANI YAPTILAR
Asrın felaketinin yaşandığı 10 ili kapsayan deprem sonrası ortaya çıkan barınma sorununa Antalya’daki TURİZMCİLER duyarsız kalmadı. Her zaman her türlü afette oluğu gibi. Daha devlet büyükleri gündeme getirmeden harekete geçti turizmciler. Ardından da Cumhurbaşkanı, Kültür ve Turizm Bakanı ile Dışişleri Bakanı devreye girdi. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu Antalya’ya gelerek peş peşe toplantılar yaptı.
Deprem bölgesinde evsiz kalan ve soğuk kış günlerinde kafasını sokacak bir yer bulamayanlar için otellerin kapısı açıldı. Kapalı olan tesisler ise bir iki gün içinde hazır hale gelecek. Dolayısıyla Antalya’da Belek, Manavgat, Alanya, Gazipaşa ve Kemer bölgesindeki tesislerden 50 BİN YATAK depremzedelerin barınması için tahsis edildi.
Bunun yanında bölgedeki resmi kurumlara ait misafir hanelerdeki 5 bin civarı, KYK’daki 19 bin yatak bunlara ilave edildi. Evlerini yazlıklarını açan kadirşinas vatandaşlarda var. Dün ALTİD Başkanı Burhan Sili ile LİDER HABER ekranlarında canlı yaşında konuşurken, turizmcilerimizin sadece konaklama değil yeme-içme giderlerini de karşılayacaklarını duyunca inanın onlarla gurur duydum, duygulandım.
Atatürk’ün dediği gibi, “Türk milleti necip bir millettir” sözü aklıma geldi. Biz bir olduktan sonra inanın yenemeyeceğimiz hiçbir zorluk ve güçlük yoktur. Turizmcilerimiz bunları yaparken bir çok üreticimizde deprem zedelerin barındıracağı otellere sebze-meyve desteği vereceklerini duyurdu. Kimse bir şey talep etmedi ama onlar durumdan vazife çıkardı.
Hem turizmciler, hem üreticiler hem de Antalyalılar YAPILMASI GEREKENİ YİNE YAPTILAR. Hani o insan görünümlü YARATIKLAR örnek alır da onlarda bir şey yapar.