ZEVK NAMINA NE İŞLEDİM İSE PİŞMAN OLDUM

Genç Kardeşim!

-Ateş hattına girmeden savaşı kazanamazsın.

Tuttuğun meslek dalma gönül vermedikçe, kalıcı bir eser bırakamazsın.

Okul hayatında kafanı derslere kilitlemedikçe, üniversiteyi kazanamazsın.

-Sana şöyle bakıyorum da; televizyon, cep tele-fonu, maç, kız (erkek) arkadaş gibi nefsi meselelerle meşgulken, arkadaşların canhıraş çalışıp takdirlerle duvarları süslüyorlar.

Sen bu kafayla gidersen yakında sana "yakışıklısın" diyenler tarafından avlanacaksın, sonra okuldan kovulup takla atacaksın, ondan sonraki şaşkınlığın 35 yaşıma kadar sürebilir. İşte o zaman içinde ekmeğin undan, pabucun gönden yapıldığını öğreneceksin. Ya taş ocağına girip 25 sene toz yutacaksın, ya da bir otele girip yüksele yüksele anlı şanlı "çamaşır şefi" olacaksın.

Hatıra: Bir genç hatırlarım, anne babası büyük masraflar ederek okutmaya çalıştı. Lise birinci sınıftayken dersleri iyiydi ama kötü arkadaşlara uydu, ikinci sınıfı zorla geçti üçüncü sınıfta hayatının en kritik döneminde, okula devamsızlık ve kız arkadaş ve kavgacı bir tavır edinmesinden dolayı okuldan atıldı. Yıllar sonra işsiz olduğu günlerde bir gün bana şöyle dert yandı. "Hem babamın hayallerini altüst ettim hem paralarını bitirdim. Ne bir kazmaya sap ne sapa çivi olabildim"

Genç Kardeşim

Uzun yolculuklarda araç değiştirirsin,

Sıcaklarda atlet değiştirirsin

Ama araştırmadan soruşturmadan, anne ve babaya danışmadan, bütün ikazlara rağmen evlenir-sen, zamanla o da karakterini ispat edip çene harbi ile evi cehenneme çevirirse, işte o zaman pişman olursun. Akim başına gelir fakat o ailenin huyunu değiştiremezsin.

Hatıra: 50 yaşlarında bir amca ilk eşi öldüğü için ikinci evliliğini yapmıştı. "Huzurlu musun?" diye sorduğumda, "çok mutluyum, öyle ki gece uyandığımda bile bana 'çay kahve yapsam içer misin?7 diye candan davranıyor" dedi. ' Fakat ilk hanımıma doğru dürüst bakamadım diye vicdanen rahat-sızım" diye de ekledi.

Bir yıl sonraydı yine o amcayla sohbet ederken "günler nasıl geçiyor, yenge hanımla da iyisinizdir herhalde" dedim. "Sorma Hüseyin sorma ilk aylar yağ ile bal gibiydik, zamanla karakterini gösterdi (başparmağı ile işaret parmağını göstererek) nah şu kadar dili varmış" dedi.

Sevgili gençler, burada maksadımız, sizi evlilikle i soğutmak değil. Ağır ağır hareket edin, iyice araştırın, ondan sonra evlilik yapın demektir. Yoksa "keşke seninle hiç tanışmasaydım" der, isyan edersiniz.

Öğrencinin biri;

-Aklını kitaplarına kilitlediği için, televizyonla ilgisi yalnız cumartesi ve pazar…

Öğrencinin diğeri;

-Aklını televizyona kilitlediği için, haftanın 5 günü hocasından yer azar…

Kumlucalı Hüseyin OKUR