ZARAR GÖRÜRSE SEBEBİ EKİBİDİR

 Bilmeyenler için bir kez daha not düşeyim. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı MUHİTTİN BÖCEK, şehre geldiğim günlerde ilk tanıştığım nadir Antalyalılardandır. Yani SİYASET öncesi. Tanışıklık ve dostluğumuz ANAVATAN PARTİSİ’ndeki görevleri sırasında da devam etmiş, Konyaaltı Belediye Başkanlığı’nın ilk gününden itibaren BUGÜNE kadar süre gelmiştir.

Birileri gibi sonradan arkadaş veya çıkar DOSTLUĞUMUZ olmadı. Hatta yalın oluşu ile kendisini çok TAKTİR etmişimdir. Yaptığı ANTALYA esprilerine de bayılırım. Çok güzel ANILARIM bile var.

Bunlardan biri de Hürriyet Gazetesi’nde çalışırken 2001 yılında KÜLTÜR SİTESİ’nde haber yaparken vurulmuştum. Böcek, KONYAALTI’nda ANAP’tan Belediye Başkanlığı yaptığı yıllarda dönemin ANAP İl Başkanı olan CİHAN DİNÇ ile birlikte hastanede tedavi görürken ziyaretime geldi.


O ziyarette BAŞKAN BÖCEK, geçmiş olsun falan derken “Bilader seni severim, sen iyi bir gazetecisin, lakin en iyi gazeteci ÖLÜ GAZETECİDİR” dedi. Bir anda neye uğradığımı şaşırdım. Aslında biz kendisinden ve kurduğu cümlelerden daha farklı ÖVGÜLER beklerken yaptığı espri hepimizi DUMURA uğratmıştı. Bir de ÇAKIRLARLI OSMAN AMCA’nın kemler meselesi var. Onu da sonra anlatırım.

Şimdi bunu niye anlattım? BAŞKAN BÖCEK’i yaptığı icraat ve çalışmalar nedeniyle ELEŞTİRDİĞİM, iğnelediğim zamanlar olmuştur. Dünkü yazımda ULAŞIM konusunda bile doğru bildiklerimi yine yazdım. Kimileri beğendi, kimileri beğenmedi. Ama bir günden bir güne, “Yahu CAHİL ADAM niye yazdın böyle” demedi. Eleştiri hakkımı kullandığım için İTİRAZ etmedi. Dostluğumuzu da karıştırmadı.

Çünkü benim bildiğim dostluk ayrı iş ortamı ayrı. Armudun sapı ile üzümün çöpünü ne o, ne de ben hiç karıştırmadık. Amma velakin sevgili dostum MUHİTTİN BÖCEK’in ekibi böyle yapmadı.

İşi SİYASETLE, siyaseti DOSTLUKLA, dostluğu RİYAKARLIKLA hatta ihanetle karıştırdı. Birkaç kez yine oldu. Önceki yazılarımda da dile getirdim, “BÖCEK’in başına bir şey gelirse en yakınındaki ekibinden ve çalışma arkadaşlarından gelecek” diye.

BÖCEK’in yakınındaki kişiler veya ekibindekiler çok KONTROLSÜZ hareket ediyor. Bilinçli mi, bilinçsiz mi bilemiyorum. Ya hata yapıyorlar ya da hata yaptırıyorlar. Bunun en bariz örneğini dün sosyal medya ekibinin paylaştığı FOTOĞRAF ve yazılan cümlelerde gördük. Ekip yeni kırmızı otobüslerin tanıtımında birini ATATÜRK heykeli ile çekmiş. Basit bir kare.


Ancak o ekip bu işi öyle ABARTMIŞ, öyle BÜYÜTMÜŞ ki sanki ANTARKTİKA’yı keşfetmişçesine, “BİRDE BENİ BÖYLE ÇEK” diyerek sözüm ona otobüsün Atatürk ile hatıra fotoğrafı veya Gazi Mustafa Kemal’in otobüsle resim çektirdiğini ima etmeye çalışmışşş!

Neresinden BAKACAĞIMI şaşırdım. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin resmi hesabından yapılan paylaşımda bir de Böcek’in, “ANTALYA İÇİN ÇALIŞIYORUZ” mottosunu eklemişler. Yahu siz AKLINIZI mı yedeniz? Fotoğrafını çektiğiniz altı üstü bir otobüs. ATATÜRK’ün asker arkadaşı mı? Veya ATATÜRK otobüsçü mü? Ne alaka anlamadım gitti neyle bağdaştırdığınızı!

İşte ‘Kaş yapalım derken göz çıkarmak’ bu olsa gerek. BAŞKAN MUHİTTİN BÖCEK’e iyilik yapalım derken kötülük yaptığınızın farkında mısınız? Bana göre kendinizi GÖZDEN geçirin. Aksi halde bunca yıldır zarar verdiğiniz BÖCEK’e seçim öncesi büyük bir DARBE vurmuş olacaksınız. Benden söylemesi. Tedbir alması gerekende MUHİTİN BÖCEK’in kendisidir.

KAFANIZI KUMDAN ÇIKARIN

Benim işim yazmak, muhataplarının görevi ise SORUNU çözmek. Son günlerde sıkça ESKİ LARA yolundaki Falez-1 ve Falez-2 parkları ile etrafında yaşananlara dikkat çekiyorum.

Sürekli yazdığım için bana, “Her halde senin evinin önünde oluyor ki sık yazıyorsun” diye ELEŞTİRİLER geliyor. Tam aksine EVİM KONYAALTI’nda. Ne karavan ne de park derdim yok.


Vatandaşın fotoğraflayıp gönderdiği SORUN ve DERTLERİNİ bu köşeden ilgililerine aktarmaya çalışıyorum. Zaman zaman sorunlar ÇÖZÜLÜYOR veya çözülmüş gibi gösterilip KANDIRILIYORUZ.

Tam da böyle bir olayın görüntüleri elime ulaştı. Falez-, Falez-2 Parkı’na  yakın bir binada oturan arkadaşım, MURATPAŞA BELEDİYESİ’nin karavanları kaldırdığını söylemesinin YALAN olduğunu belgeledi.

Belediyenin karavanları kaldırmak için girişimde bulunduğunu ancak ne hikmetse sonuca ulaşamadığını ifade etti. Aksine KARAVANLARIN yanına birde ÇADIR kurulmaya ve mısır satıcısının TEZGAH açtığının fotoğrafını gönderdi.

Acaba “MURATPAŞA BELEDİYESİ’nin hangi birimi bu konularla ilgileniyorsa o birimin başındaki sorumlu klimalı odasından kalkıp bir zahmet kendisi kontrol edemez mi yaşananları” diyorum.

Buradan sadece MURATPAŞA’yı değil tüm resmi kurumların başındaki zat-ı muhteremlere sesleniyorum; “ARTIK KAFANIZI KUMDAN ÇIKARIN.!”