YÜREK YAKAN VASİYET

Antalya'da yaşayan Burak Balcı, 12 Mart’ta annesini, 6 Eylül'de ise nişanlısını trafik canavarına kurban verdi. 7 ayda çifte acı yaşayan Balcı, “Nişanlım ile evlenmeyi düşünüyorduk. Bizim en büyük hayalimiz yuvamızı kurmaktı. Bebeğimize annemin ismini verecektik. Bundan sonra benim de başıma bir şey gelirse imkan olursa organlarımın yarısını onun adına, yarısını da kendi adıma bağışlamak isterim. Ben daha fazla kaza yaşanmasını istemiyorum” dedi.

Antalya'da yaşayan Sivil Havacılık Pilotaj Mezunu Burak Balcı (29) ile Opera ve Sahne Sanatları Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Sevgi Ekmekçi (25), 2012 yılında tanışarak 1 yıl önce aile arasında nişanlandı. Balcı'nın annesi Türkan ve babası Elvan Balcı, 12 Mart’ta alışveriş merkezine gitmek için kaldırımda yürüdükleri sırada Osman K.'nın kullandığı minibüsün çöp konteynerine çarpması sonucu yaralandı. Hastaneye kaldırılan çiftten başından darbe alan Türkan Balcı hayatını kaybetti. Burak Balcı, yaşadığı büyük acıya rağmen kendisine en büyük desteği veren sözlüsü Sevgi Ekmekçi ile zor günleri atlatmaya çalıştı.

BU KEZ DE SÖZLÜSÜNÜN ÖLÜM HABERİ İLE YIKILDI

6 Eylül günü kullandığı otobüsün kontrolünü kaybeden Uğur E. (45), Gazi Bulvarı üzerinde refüjü aşıp karşı yola geçerek Hande Aykurt'un kullandığı otomobile çarptı. Aykurt'un yaralı kurtulduğu kazada yanında bulunan arkadaşı Sevgi Ekmekçi (25) hayatını kaybetti. Genç, annesinin acısı dinmeden bu kez de sözlüsünün ölüm haberi ile yıkıldı. İki gencin kazadan 1.5 yıl önce Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Bölümüne giderek beraber gönüllü organ bağışı için başvuruda bulundukları öğrenildi. Sevgi Ekmekçi’nin yaşamış olduğu kaza sonrası organları bağışlanamadı. Balcı, yaşanan durumun ardından kendisine herhangi bir şey olması durumunda organlarının yarısını hayatını kaybeden nişanlısı adına, yarısını da kendisi adına gönüllü şekilde bağışlayacağını söyledi.

“BİZ KAZALARIN DAHA FAZLA OLMASINI İSTEMİYORUZ”

Nişanlısını kaybettiği yerde açıklama yapan Balcı, “Annemi 12 Mart sabah saat 08.50’de Altınova yolu üzerinde kaldırımda babam ile birlikte yürürken bir minibüs sürücüsünün konteynere çarpması sonucu kaybettim. Aradan 6.5 ay sonra da 5 Eylül saat 18.30 sıralarında meydana gelen trafik kazasında nişanlımı kaybettim. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Acımız gerçekten büyük. Biz kazaların daha fazla olmasını istemiyoruz. Ama bunun için bir şey yapılamıyor. Şoförler devam eden davalarda belki cezalar alacak ama emin değiliz. Kazaların olmaması için kurum ve kuruluşların daha sık denetimler yapması gerekiyor. Mesela burada bulunan teller yayaların geçişini engelliyor ama araçların karşı şeride geçmesini engellemiyor. Bunun yerine daha farklı önlem alınabilir. Olan vefat edenlerin yakınlarına oluyor. Kanunların caydırıcı olmadığını düşünüyorum. Firma şoförleri daha sık denetlensin” dedi.

“BİZİM EN BÜYÜK HAYALİMİZ YUVAMIZI KURMAKTI”

Nişanlısı Sevgi ile 2012 Mayıs ayında tanıştıklarını kaydeden Balcı, “2018 yılında ilişkimiz başladı. 1 yıl önce de ciddi düşünmeye başladık. Nişanlım arkadaşı ile birlikte alışveriş merkezine gidiyor. Dönüşte de Konyaaltı ilçesinde arkadaşları ile görüşeceklerdi. Saat 18.30 sıralarında karşı şeritten bu şeride geçen otobüsün çarpması ile hayatını kaybetti. 1 gün boyunca hayata tutunmaya çalıştı ama başaramadı. Evlenmeyi düşünüyorduk. Bizim en büyük hayalimiz yuvamızı kurmaktı. Bebeğimize annemin ismini verecektik” diye konuştu.

“BAĞIŞLAMAK İSTERİM”

Kazadan 1.5 yıl önce Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Bölümüne giderek gönüllü müracaatta bulunduklarını kaydeden Balcı, “İçimizden gelen bir şeydi. Oradaki kişiler ile görüşerek gönüllü bağışçı olduk. Bu kazada nişanlımın durumu ağır olduğu için herhangi bir geri dönüş alamadık. Organları birilerine umut olamadı. Nişanlıma böyle bir şey nasip olmadı ama bundan sonra benim de başıma bir şey gelirse, imkan olursa organlarımın yarısını onun adına, yarısını da kendi adıma bağışlamak isterim” dedi.

“FARKLI YOLLAR İZLİYORLAR”

Olaydan sonra otobüs şoförünün kısa süreliğine tutuklandığını belirten Balcı, “Bu tür kazalarda alkol olmadığı için tutuksuz yargılamalar başlıyor. Şu anda duruşma zamanı belli değil. Tutuklanacak mı bilmiyoruz. Burada şoförün elbette suçu var. Burada şoförleri düzgün şartlar altında çalıştırmadıkları için en büyük suç firmalarda. Firmalar kendilerini kurtarmak için farklı yollar izliyorlar. Bunları yasal süreç içerisinde göreceğiz. Nişanlımın yanında bulunan arkadaşının hastanede tedavisi devam ediyor” açıklamasını yaptı.

İHA