YÖRÜKLERİN YAYLA YOLCULUĞUNDAN EŞSİZ KARELER

Antalya’nın Akseki, Manavgat, Gündoğmuş ve Alanya ilçelerinde yaşayan Yörükler, havaların ısınmasıyla yaylalara göç etmeye başladı. Yörükler her yıl çıktıkları yaylalardaki obalarına yerleşmeye başladı.

Antalya’nın çeşitli köylerinde yaşayan ve hayvancılık dışında geçim kaynakları bulunmayan Yörükler, havaların ısınması üzerine daha serin olan yaylaların yolunu tuttu. Yaz mevsimini Akseki’nin 2 bin 200 rakımlı Göktepe ve Gündoğmuş ilçesinin Eğrigöl Yaylası’nda geçirecek Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüp getiriliyor. Bazı Yörükler ise hayvanlarını kamyonlara yükleyerek yaylalarına getiriyor.

Kendin çeşitli ilçelerinde hayvancılık yapan Yörükler, baharla birlikte havanın ısınmasıyla Her yıl bin 800, 2 bin 200 rakımlı Toros Dağları’nın eteklerindeki yaylalara çıkan Yörükler, yaklaşık 4-5 ay boyunca burada kalıyor. Yaylanın temiz havası ve muhteşem doğasında hayvanlarını besleyen Yörükler, atalarının mirasını yaşatıyor.

EYLÜL SONUNA KADAR YAYLADA KALACAKLAR

Yörüklerden Ramazan Topaça, yaptığı açıklamada, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Havaların ısınması ile birlikte Manavgat ilçesinin Gebece köyünden Akseki’nin Alacabel Kaklıktaş yaylasına çıkarak obalarına yerleştiklerini anlatan Topaça, “Her yıl mayıs ayı sonlarında hayvanlarımızı yaylaya çıkarıyoruz. Hayvanlarımızı taşıdık. Obalarımıza yerleştik. Doğdum doğalıdan hayvancılıkla uğraşıyorum. Hayvancılık bizde baba mesleğidir. Hayvanları yaylaya çıkarmazsak sıcaktan dolayı hayvanlar bunalıma girer. Bırakırsak kendiliğinden yaylaya çıkar. Eylül ayı sonunda kasım ayı bayında tekrar köyümüze döneceğiz. Keçilerin sütünden yoğurt, yağ ve peynir yaptıklarını dile getirerek, bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere satıyoruz. Kendimize ait müşterilerimiz var. Keçilerin ürünlerini satmak için müşteri aramayız. Müşteri her zaman hazırdır. Hatta sıraya dahi girerler” dedi.

Alanya’nın Güzelbağ Mahallesi’nden yaylaya çıkan Yakup Saraç, "15 Mayıs’tan sonra hayvanlarımız durmaz. Gözleri yaylalarda olur. Bu ayda kendileri yola çıkarlar. Eğrigöl Yaylası’na çıktık. Obalarımıza yerleştik. Eylül ayı sonlarına kadar yaylada kalırız. Daha sonra ise evlerimize yeniden göç ederiz. Bu gelenek her yıl bu şekilde devam eder" dedi.

Hayvancılık mesleğinin atalarından kalan bir meslek olduğunu ve bu geleneği yaşattıklarını söyleyen 68 yaşındaki İbrahim Erbay ise Manavgat ilçesinin Saraçlı Mahallesi’nden Akseki’nin Göktepe Yaylası Kalkantaş mevkisine koyunlarını otlatmak için çıktıklarını ve atalarının yıllardır çıktıkları yaylada bulunan obalarda kaldıklarını söyledi.

Mayıs ortasından sonra havaların ısınmasıyla koyunların yaylaya götürüldüğünü anlatan Erbay, "10 yaşından beri hayvancılıkla uğraşıyorum. Bundan vazgeçemiyoruz. Devamlı olarak yaylalara çıkıyoruz. Sıcaklarda koyunlar sahilde durmaz. Mutlaka yaz ayını yaylalarda geçirmek zorundayız. Ekim ayı sonlarında ise kışı geçirmek için yeniden yayladan evlerimize yeniden göç ederiz". diye konuştu.
Manavgat’ın Uzunlar Mahallesi’nden yaylaya çıkan ve 25 yıldır hayvancılıkla uğraşan Abdi Sezen, Toros Dağları’nda hayvanları için güzel otlakların bulunduğunu belirtti.

Kendi sağlıkları içinde yaylanın tertemiz havasını aldıklarını dile getiren Sezen, "Eşimle birlikte yaylaya çıkıyoruz. Sıcaklarda koyunlar sahilde durmaz. Hayvanlarımız mayıs ayının başı gelince yaylaya gitmek ister. Yola çıkınca kendileri giderler. Biz her yıl yaylaya çıkmak zorundayız. Biz de hayvanlarımız da yaylada huzur buluyoruz. Ekimin ortalarına kadar yaylada kalıyoruz. Daha sonra ise evlerimize yeniden göç ediyoruz" dedi.

İHA