YİNE OLMADI!

Yarı finale kadar geldiğimiz Türkiye Kupası'nda yine mutlu sona ulaşamayarak elendik. Daha önce de hep yüksek turlara geldik ama bir türlü kupayı alacak fırsatı yakalayamadık. Bu sefer gerçekten umutlanmıştık ama yine olmadı.

Maça doğru taktik ve 11'le başladık ve kendi oyunumuzu oynadık. Çıkarken kaybettiğimiz toplar her zaman ki gibi başımıza bela olsada önemli pozisyonlarda bulduk. Juanfran ve Borja'nın, yani iki bekin rakibe göre yer değiştirmesi, rakip bekler ve stoperler arasına devamlı top atılması, gayet iyi işliyordu. Bu sistemin sorunu son vuruşu yapacak veya o son pası atacak isim bir türlü çıkmadı. 

İkinci yarı bu kez son dokunuşları yapar mıyız diye bekliyorduk ama Sivas gayet iyi başladı. Pozisyon bulmayı geçtik kalemizde pozisyonlar görmeye de başladık. Burada Farioli çok güzel taktiksel değişiklikler yaparak Fer'i stopere çekti, Efecan'ı ortaya aldı ve Tayfur'u sahaya sürdü. Bu değişikliklerle ilk yarıya yakın bir oyun sergilemeye başladık ama yine son işi yapacak adam yoktu. Üst üste Tayfur ve Milunovic sakatlığı ile zorunlu iki değişiklik yaptık ama takıma gol lazım olduğu için Farioli Diedhou ve Oğuz gibi gole yakın isimleri sahaya sürdü ve inatçılığını gösterdi. Skor katkısı çok yüksek olan bu iki ismin iş birliği ile golü bulduk, umulmadık. 

Golden önce de sonra da çok önemli pozisyonları cömertce harcarken, Sivas'ın en iyi yaptığı şey olan duran toptan yine golü yedik. Ceza sahasındaki karmaşada Hakan yüne doğru yerde olan isimdi. Gol olan kornerin aut olduğunu da söylemek lazım. Belki gol olmasa basit bir hata gibi ama işte futbolu bu anlar belirliyor. Hakem gözünü iyi açsa çok net olan bir pozisyonda golü yemezdik.

Avrupa ve kupa hayallerini bıraktığımız Sivas'tan güzel tecrübe ve anılarla dönüyoruz diyerek teselli bulalım.