YİNE GEREKSİZ PANİK YAPTIK
Koronavirüs belası bizi bizden etti. Hasletlerimizi ve duygularımızı kaybettik.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü yaptığı açıklama ile dün akşam başlayan 17 günlük ‘Tam Kapanma’ öncesi yine panik yaptık.
Sanki savaş çıkacakmışçasına marketlere, manavlara, kasaplara ve pazarlara akın ettik. Her yer hınca hınç doldu. Antalya cadde ve sokaklarında trafik durma noktasına geldi.
Kıtlıktan çıkmış gibi saldırdık her yere! Öyle anlar oldu ki kalabalıktan dolayı ‘Şu virüs denen illeti alalım ve ne olacaksa olsun’ dercesine bir birimizi ezecek kadar kalabalıklar oluşturduk.
Yaptık ta ne oldu? Hiiiççç. Bugün hala o gittiğimiz yerlerin çoğu açık ve hizmet veriyor değimli?
Hepsi topu topuna 17 gün. Bir şekilde idare ederiz, talan eder gibi alışveriş yapmanın paniği nedir, anlamak mümkün değil.
Ama gözümüz dönmüş bir kere. Umarım bu panik bize pahalıya mal olmaz.
Evet, vakalar korkunç arttı ve kapanmak zaruri oldu. Artık kurtulmak lazım bu illetten. Yoksa? Turizm bu yıl hayal olmaktan öteye geçmez.
Peki ne olacak şimdi?
Şu kapanma işinde evde kalmalıyız. Kalmayacak olursa vebali de büyük olacak. Analarımız, babalarımız, büyüklerimiz aylarca kapalı kaldı. Biz de sabredip 17 gün evde kalalım.
Sızlanıp, şikayet etmeden, bir kez daha, ama bu kez daha büyük bir ciddiyet ve sorumlulukla evlerimizde kalalım. Bir market poşetiyle sokak sokak gezmeyelim. Arkadaş. Hısım, akraba ve ailemizle bile görüşmeyip bayramlaşmayalım. Hele hele Antalya dışından özellikle İstanbul’dan gelenlerden uzak duralım.
Zaten alınan karar gereği bu kez iş sıkı tutulacak ve kolluk kuvvetleri suiistimallere göz yummayacak.
O zaman biz bu işin üstesinden gelecek güce, dirayette ve akıla sahibiz. Haydi Antalya panik yapmadan bu işi birlikte çözelim.
BULDUMCUK OLMUŞ
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç bir çuval inciri berbat etti. Yılların politikacısı eline tutuşturulan bir kağıt parçası ile öyle bir gafa öyle bir iftiraya imza attı ki sormayın gitsin.
Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, sözde Ermeni Soykırımı iddiaları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Özkoç elindeki bir kağıt ile“ Bu Kepez Belediye Başkanı. AKP’li Kepez Belediye Başkanı yabancı kişilerin ve misyonların da olduğu bir toplantıda video kaydı ve söylemini buradan sizlere açıklıyorum;‘Dünyanın çeşitli şehirlerinde 1915 olayları yani Ermeni katliamı olarak bahsediliyor. Bu da Türkiye’nin bir ayıbı.. Türkiye’nin bir ayıbı, ama bizler yaşamadık, sizler yaşamadınız. Yapanlar yanlış yapmışlar. Tabii ki, özür dilenmesi gerekiyor, ben özür diliyorum” açıklamalarında bulunmuştu.
Hayda. Buyurun buradan yakın. Klasik CHP iftira taktiği!
Kırıkkale’nin Keskin Belediyesi ile Kepez Belediyesi’ni karıştıran o anlı şansı CHP Grup Baykan Vekili zat-ı muhterem bir çuval inciri işte böyle berbat etti.
O çirkin iftiraya maruz kalan Hakan Tütüncü Kepez Belediyesi önünde basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamanın aslı astarı olmadığını ve hayal ürünü olduğunu anlattı Tütüncü.
Özkoç’un eline kağıt parçası verildiğini ve onunda ‘Buldumcuk’ olduğunu vurgulayın Tütüncü, “Eline bir tane kağıt almış, kağıda baksa kağıdın ortasındaki fotoğraftaki Kepez Belediye Başkanı değil. Öfke, nefret o kadar gözlerini bürümüş ki maalesef kağıtta ne yazdığını, fotoğrafta kimin olduğunu bilemeyecek kadar farklı aciz bir tablo içindeler” dedi.
Tütüncüyü ilk kez bu kadar hiddetli gördüm ve “Buradan Özkoç’a sesleniyorum. Bana bak Engin Özkoç. Eğer sende zerre kadar haysiyet varsa, insanlıktan zerre kadar nasibini almışsan, Kepez Belediye Başkanı’nın Ermeni soykırımına dair beyanını çıkartır gösterirsin. Gösteremediysen kalkarsın efendi gibi özür dilersin” cümlelerdi ile seslendi.
Haklı olan Hakan Tütüncü,bu işin kapanmayacağını üstüne basa basa söyledi. Konuyla ilgili bunun hesabını yargıda soracaklarını belirtti.
Yerden göğe kadar haklı. Çünkü Özkoç’un açıklaması ile sosyal medyada belli bir güruh fütursuzca Hakan Tütüncü’ye karşı linç kampanyasına girişti.
“Güneş balçıkla sıvanmaz” diyen Başkan Tütüncü, “Siz bildiğiniz yolda devam edin. Sizin yolunuz size, bizim yolumuz bize” ifadeleri ile bu iftira kampanyasına girişenlere sert mesaj gönderdi.
Evet bu ayıp ve iftira karşısında sadece Hakan Tütüncü değil bir Antalya özür beklemektedir.
Bakalım CHP bu ayıbı temizleyebilecek mi? Yoksa yine kulağının üstüne mi yatacak, “Ben dedim oldu bitti!” mantığı ile.