Yılmaz kardeşler: Bittik Zannetmeyin
Yüksek Seçim Kurulu tarafından eksik evrak nedeniyle İYİ Parti Kepez Belediye Başkan Adaylığı düşürülen İrfan Yılmaz, Kepez Seçim Koordinasyon Merkezi’ndeki basınla bir araya geldi. Kendisi yerine Kepez’e aday gösterilen kardeşi Aykut Yılmaz’la ele ele veren İrfan Yılmaz, “Bizde bir laf vardır; alemde şer oğuzda er tükenmez. Biz de er tükenmez, bittik zannetmeyin bitmeyeceğiz” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından eksik evrak nedeniyle İYİ
Parti Kepez Belediye Başkan Adaylığı düşürülen İrfan Yılmaz, basınla bir araya
gelerek durum değerlendirmesi yaptı. Kepez Seçim Koordinasyon Merkezi’ndeki
buluşmaya İYİ Parti Kepez İlçe Başkanı Sadullah Kabakuşak ve İrfan Yılmaz’ın
yerine aday gösterilen kardeşi Kepez Belediye Başkan Adayı Aykut Yılmaz katılım
gösterdi.
AYKUT YILMAZ’DAN
PLANLI BELEDİYECİLİK VURGUSU
Kepez’de doğru bir şeyler yapabilmek için, insanların bir
şeyleri doğru yapabilmesi için en önemli şeyin planlı ve programlı yapılması
olduğunu belirten İYİ Parti Kepez Belediye Başkan Adayı Aykut Yılmaz, “O yüzden
ilk yapacağımız iş, belediyeye geldiğimizde Kepez’de imar çözümünün merkezini
kurmak. Evet, belediyemizde çalışan harita mühendislerimiz var. İmar planlama
dairemiz var ama yeterli değil. Kepez 68 mahalleden oluşan Türkiye’nin en büyük
ilçelerinden bir tanesi. 40 ilden daha fazla nüfusu var. Burada yapılacak
hizmetleri iyi planlamak gerekiyor. Biz bu yüzden yola çıktık” dedi.
İRFAN YILMAZ YAŞANAN
SÜRECİ ANLATTI
YSK tarafından eksik evrak olduğu gerekçesiyle Kepez Belediye
Başkan Adaylığı düşürülen İrfan Yılmaz, yaşanan tüm süreci kamuoyu ile
paylaştı. Yılmaz, “Geçtiğimiz süreçte İl Seçim Kurulu tarafından adaylığım
iptal edildi. Tabi bu adaylığın iptal edilmesi surecini kısaca sizlere
özetlemek gerekirse öncelikle affınıza sığınıyorum. Birazdan geriden başlamak
zorundayım. 2001 yılında başladığım üniversite hayatımı 2006 yılında inşaat
mühendisi olarak tamamladım. 2006’dan hemen sonra Antalya’da Baraj İnşaat
isimli firmayı kurdum ortaklarım ile birlikte. Akabinde 2007 yılının sonunda
çok önemli Antalya’nın hatta Avrupa’nın en büyük inşaat projelerinden biri olan
Antalya Stadyumu, kapalı spor kompleksleri olan ihaleyi firmamla aldık. O
dönemde oldukça bazı tartışmalara sebep olan Tamince Grubu’nun elinden aldık o
işi biz. Akabinde kısa dönem askerlik görevimi yapmak üzere askere gittim, döndüm.
İş hayatıma devam ettim. Aynı işe devam ettik. Akabinde 2012 yılında spor
kulübü başkanlığı yaptım. Çeşitli sosyal derneklerde dernek başkanlığı ve
dernek yönetim kurulu üyeliği yaptım. Akabinde Türkiye’nin en genç büyükşehir
meclis üyesi olarak 2014 yılında milletimiz teveccühü ile Antalya Büyükşehir
Belediyesi Belediye Meclis Üyesi oldum. Uzun yıllar belediyenin çeşitli
komisyonlarında, imar komisyonu başta olmak üzere halkımıza hizmet verdim. 2019
yılında tekrar partimizin, genel başkanımızın takdiri ile belediye meclis üyesi
oldum. Akabinde 2023 yılının ilk ayında yani geçen sene bu zaman il başkanlığı
seçiminde yönetim kurulu üyesi olarak seçildim yerel yönetimlerden sorumlu il
başkan yardımcısı olarak görev almaya başladım. Ve geldiğimiz süreçte genel
başkanımızın takdiri ile Kepez’imizin Belediye Başkan Adayı olarak ilan
edildim. Hali hazırda hala partimizin belediye meclis üyesiyim. YSK’nin vermiş
mazbata ile…” dedi.
“BENİM 4 SAATİM
OLDUĞU SÖYLENDİ”
“Neden bu kadar
geriden anlattım bu işi?” diyerek sözlerine devam Yılmaz, “YSK benden başvuru
yapıp kabul ettikten sonra sayın başkanımız ile Ankara’da aday tanıtım
toplantısına giderken, Ankara’nın girişinde bir telefon aldık. YSK bizden 2008
yılındaki bir işyerindeki bir personelin kullandığı bilgisayara bir yasaklı
siteden giriş yapıldığı gerekçesi ile açılan davanın benden mahkeme kararını
talep etti. Cumartesi günü saat 16.00’da… Ve İlçe Seçim Kurulu bu gerekçe ile
eksik evrak olduğunu iddia etti. Biz hemen Ankara programını tamamlayıp döndük.
Pazartesi günü talep ettikleri, Türk Ceza Kanunu’nun öngördüğü, Seçim
Kanunu’nun öngördüğü o günkü işyerindeki mevzu ile ilgili o davanın infaz
evrakı dediğimiz, onla ilgili herhangi bir sorunun sıkıntının olmadığına dair
evrakı dosyaya sunduk. Ve bizzat il başkanımız, ilçe başkanımız birlikte il
seçim kurulu hakiminin yanına giderek böyle bir uygulamaya neden gerek duyuldu,
dosyaya bu evrakı sunduğumuzu bununla ilgili başka bir şey yapılıp
yapılmayacağını sorduk. Aldığımız cevap, bu sunmuş evrak yeterli olmadığı,
bizim ayrıca aynı mahkemece yeniden bir hüküm konulması gerektiği, bir duruşma
yapılması gerektiği ile ilgili biz bir söylemde bulunuldu. Yanımızda iki tane
avukatımız hiçbir kanuni gerekçeye dayanmayan bu talebin mümkün olmadığını
kendilerine beyan etmelerine rağmen YSK’nın taleplerinin ve isteklerinin hukuk
denetimine tabii olmadığı, kesin karar olduğu ‘bizim talebimizi yerine
getirmezseniz adaylığınızın mümkün olmayacağı’ söylendi. Halihazırda bu kişinin
belediye meclis üyeliği olduğumu sizin de aynı kişiye mazbata verdiğinizi,
çeşitli kamu görevleri yaptığımı, bu davanın hiçbir şekilde Seçme ve Seçilme
Hakkını bağlamadığını, gerekçeli kararın çok çok açık olduğu, şahsımla ilgili
hiçbir durumun olmadığını beyan etmeme rağmen bunun aylarca sürecek bir
mahkemeye karara bağlanma süreci olduğu, benim sadece bunu bitirmem için 4
saatim olduğu söylendi” diye konuştu.
“ADAYLIĞIMIZI YEDİLER”
Dört saatin sonunda mahkemeye başvurmalarına rağmen
yaşananları anlatan Yılmaz, “Mahkemeden yaklaşık 4-5 gün sonra şöyle bir karar
çıktı. Bize dendi ki; Türk Ceza Kanunu’nda böyle bir başvuruya gerek
olmadığından, herhangi bir kısıtlılık durumu olmadığından, karar verilmesine
yer olmadığından talebin reddine. Yani mahkeme kısaca dedi ki; Beyefendi biz
seni bir şeyden kısıtlamamışız. Seninle ilgili bizim tekrar vereceğimiz bir
kısıtlılık kaldırma ya da ‘yoktur’ deme gibi bir yöntemin hukukta yeri yok.
Hatta o YSK’daki hakimlere selam söyle bunun senden talep edemezler dedi
mahkeme. Ama bizler böyle bir taleple, böyle bir yazıyla maalesef tabiri caizse
bizi bağırta bağırta adaylığımızı yediler” diye konuştu.
“BENİM İÇİN ŞEREF
MADALYASIDIR”
Zamanında şirketlerinde oluşturulan bu dosyanın bütün polis
ve adli merci ekibinin FETÖ’den ihraç edildiğini söyleyen Yılmaz, “Bizden daha
demek ki intikamları bitmemiş. Benim için şeref madalyasıdır. Ben yolumdan
dönmedim, dönmem. Korkmadım, korkmayacağım. Yılmadım, yılmayacağım. Buradan da
dosta düşmana söylüyorum. Bunlarla beni durduramazsınız, yıldıramazsınız,
bıktıramazsınız” ifadelerini kullandı.
YILMAZ KARDEŞLER ELE
ELE VERDİ
Elindeki infaz kağıdını gösteren Yılmaz, “Burada o
istedikleri o dilekçede açık. Bu ceza infaz kağıdı. Türkiye Cumhuriyeti’nde
elinde bu kağıt olup da aday gösterilmeyen tek aday benimdir” diyerek tepkisini
dile getirdi. Gelinen noktada bu konuya
takılıp kalmayacağını vurgulayan İrfan Yılmaz, “Çünkü onlar benim, bizlerin,
ekip arkadaşlarımın bu konuyla ilgili patinaj yapmamızı, vazgeçmemizi, yılmamızı
bekliyorlardı. Biz yılmadık. Yılmaz kardeşler, yılmaz…” diyerek kardeşiyle
birlikte el ele verdi. Yılmaz, “Biz yolumuza en az benim kadar bu görevi
haysiyetle, şerefle, onurla yapacak. benim kadar yetenekli benden daha özel
yetenekleri olan. Kendisini hem ilmi anlamda yetiştirmiş kardeşimle harita
mühendisi Aykut Yılmaz’la devam ettik. Bizde bir laf vardır; alemde şer oğuzda
er tükenmez. Biz de er tükenmez, bittik zannetmeyin bitmeyeceğiz” diye meydan
okudu.