Yılbaşında lezzet şöleni
Şef Mehmet Akdağ, bir yılbaşı sofrasının nasıl olması gerektiğini anlatarak, “Yılbaşının olmazsa olmazı yılda 1 veya 2 kere yediğimizden dolayı hindi olması gerekiyor. Burada Antalya'nın imza yemeklerinde koymaya çalışıyoruz. Böylelikle ortaya hoş bir şey çıkıyor” dedi.
Antalya'nın öne çıkan
restoranlarından birinin üçüncü kuşak temsilcisi ve Şef Mehmet Akdağ, Yılbaşı
sofrası için ideal hindinin hazırlanışını paylaştı. Akdağ, sıcak bir atmosfer
ve özel lezzetlerle dolu bir sofra için çalıştıklarını belirterek yılbaşı sofrasının
olmazsa olmazı olarak da yılda 1 ya da 2 kez tüketilen hindinin nasıl
pişirdiklerinin tüyolarını anlattı. Şef Mehmet Akdağ, bir yılbaşı sofrasının
nasıl olması gerektiğini anlatarak “Sıcak bir ortam olmalı. Biz burada şuna
dikkat ediyoruz; birinci sınıf yemeklerle, ürünlerle masaya, daha canlı nasıl
gösterebiliriz? ona bakıyoruz. Yılbaşının olmazsa olmazı yılda 1 veya 2 kere
yediğimizden dolayı hindin olması gerekiyor. Burada Antalya'nın imza
yemeklerinde koymaya çalışıyoruz. Böylelikle ortaya hoş bir şey çıkıyor” dedi.
HİNDİ PİŞİRMENİN PÜF NOKTASINI
VERDİ
Şef Akdağ, hindinin pişirme süreçleri hakkında çeşitli teknikleri anlatarak “Özellikle et suyun içinde pişirerek daha yoğun ve farklı bir aroma elde ediyoruz” diyerek ürün kalitesini artırmak için iyi beslenen hindiye önem verdiklerini vurguladı. Akdağ, “Şimdi herkesin hindi pişirme konusunda farklı bir tekniği vardır. Herkes hindiyi, soğuk suda, yavaş yavaş haşlayarak yapıyor veya direk fırına atabiliyor. Birkaç teknik daha var. Marinasyon ile beraber yapılan biz özellikle yılbaşı günü çok fazla hindi pişirdiğimiz için her defasında suyunu alıp. Tekrar o başka bir yerde değerlendirme şansımız olmadığı için tesadüfen bulduğumuz bir teknik var. Hindiyi pişmiş bir et suyunun içinde tekrar pişiriyoruz. Böylelikle daha yoğun bir aromaya sahip oluyor. Ürün kalitesi de artıyor. Aynı zamanda o sudan yaptığımız pilavımız da çok kıymetli bir hale dönüşüyor. Bizim püf noktalarımızdan birisi” diye konuştu.
Hindiyi iyi bir üreticiden de almak gerektiğine dikkat çeken Akdağ “İyi bir üreticiden alıyoruz. Örnek vereyim, iyi bir besleme tekniğiyle beslenmiş hindinin lezzeti başka oluyor. Bir kere başımıza şöyle bir şey geldi; o dönem balık çok fazla çıkıyor. Hindiyi hamsi ile beslemişler, garip bir şekilde hindiden balık tadı geliyordu. Yani o yüzden bunların olmamasına dikkat ediyoruz. İyi bir işte besleme teknikle beslendiğinde ürün çok özel bir şekilde masaya geliyor” dedi.
10 KİŞİLİK BİR YILBAŞI MASASI 8
BİN TL
Yılbaşını evde veya dışarıda geçireceklerin maliyetlerine değinen Akdağ, kişi sayısına göre hareket ettiklerini ve hindi fiyatlarının bu yıl arttığını söyledi. Örneğin, 10 kişilik bir masanın maliyetinin 7 bin ila 8 bin TL civarında olabileceğini belirterek “Burada şöyle kişi sayısına göre hareket ediyoruz. Çünkü şimdi 6 kiloluk hindide veriyoruz. 10 kiloluk hindide veriyoruz. Bunların arasında rakamlar değişiyor tabii ki ama mevcut durumlardan dolayı tabii ki de bu sene biraz hindi pahalandı. Çünkü fiyat 3 katına çıktı. Diğer maliyetler de öyle. Şöyle söyleyeyim, sadece hindi olarak verirseniz başka işte yanında işte mezeleriyle, salatasıyla, tatlısıyla verdiğinizde fiyat başka oluyor. 10 kişilik bir masaya düşünün; aşağı yukarı işte 7 bin 8 bin TL’yi buluyor” diye kaydetti.
ANTALYA’NIN İMZA ÜRÜNLERİYLE SUNUM
Şef Akdağ'ın özellikle vurguladığı
noktalardan biri ise ürettikleri lezzetleri kendi imza tabaklarında sunmaları
oldu. Bu tabakların estetik ve pratik olduğunu, ana ürünü ön plana çıkardığını
ifade etti. Sunumları hakkında da detaylı bilgi veren Akdağ şunları kaydetti:
İmza lezzetlerimizi imza tabaklarımızla vermeyi tercih ediyoruz. Çünkü öyle tabaklar var ki süslenmene gerek yok. Dokunmana gerek yok ana ürünü ortaya çıkmasını sağlıyor. Bugün de size kendi tabaklarımıza sunum yapalım dedik. Ortaya keyifli bir şey çıktı.”
Lider Gazete’ye özel
hazırladıkları yılbaşı menüsünün sunumunu yapan Şef Mehmet Akdağ “Özellikle
hani Antalya'da en çok bilinen birkaç ürünü yaptık. Hibeşimizi yaptık. Hibeş
Antalya'nın bilindik en meşhur mezesidir. Dipsos olarak da kullanılır. Genelden
ekmeği sürülerek yenilir ama bu ete, balığa da tavuğa da patatese de yakışan
bir mezemiz. Bir tane kuru cacığımız yaptık. Hani neden kuru cacık diye
adlandırıyoruz; sulandırılarak yapılmıyor süzme yoğurttan yapılıyor. İçinde
mevsimin ekşi meyvelerini koyduğumuz yeşilliklerin koyduğumuz güzel bir
cacığımız. Antalya'mızın meşhur bir dikenli kabağı var. Sadece Antalya'da ve
Hatay'da bilinir, sarmaşık bitkisidir. Çok değerlidir ve ceviz taratoru olur.
Bir tane enginarımızı yaptık enginarımızı karides ile sunuyoruz. İçinde bir
protein ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için herkes mücveri tavada yapar veya
fırında yapar biz ızgarada yapmayı tercih ediyoruz. Bu defa size balkabaklı ve
yeşil kabaklı, taze kabaklı bir mücver yaptık. Ayrıca elle kırılarak yapılan
yeşilliklerden bir kırma salatamız var. Birde şarküteri tabağımız va; erik
turşusu kiraz turşusu diğer füme etleriyle birlikte servis ediyoruz. Tabi
kestaneli iç pilavımız ve hindimiz var” dedi.
Yeni yılın yaklaşmasıyla evde
güzel bir sofra kurmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Akdağ, yılbaşı
heyecanının herkesi sardığını ve evde güzel bir sofra için uzman tüyolarını
paylaştı.