YILBAŞI GÜLE OLAN TALEBİ ARTIRDI!
Antalya'nın Aksu ilçesinde örtü altı serada topraksız gül üretimi yapan Ziraat Mühendisi Esra Okan, yaklaşan yılbaşıyla birlikte taleplere yetişemiyor.
Antalya'nın Aksu ilçesinde örtü altı serada topraksız gül üretimi yapan Ziraat Mühendisi Esra Okan, yaklaşan yılbaşıyla birlikte taleplere yetişemiyor.
Antalya'nın en önemli örtü altı üretim merkezlerinden Aksu ilçesinde toplam 200 bin dekar alandaki tarımsal üretimin 50 bin dekarı örtü altında yapılıyor. Bazı çiftçiler seralarında sebzelerin yanı sıra farklı ürünler de yetiştiriyor. Ziraat Mühendisi Esra Okan da 3 yıldır Çamköy Mahallesi'ndeki 8 dekarlık serasında topraksız gül yetiştiriciliği yapıyor. Topraksız serada 12 ay ürün alan Okan, son dönemde iç piyasadaki taleplere yetişemediklerini belirtti. Satışlarının tamamını yurt içine yaptıklarını belirten Esra Okan, “Güllerimizi yurt dışına gönderemiyoruz, çünkü yurt içi ihtiyacını ancak karşılayabiliyoruz. Satışlarımızı elden toptancılara ve mezat yöntemiyle satış yapıyoruz. Çiçek satış noktaları aracılığıyla İstanbul ve Ankara’ya gönderebiliyoruz” diye konuştu.
“SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE BİR DEMET 200 TL OLARAK SATILDI”
Fiyatların yıl içerisinde değişkenlik gösterdiğini kaydeden Esra Okan, “Sezon boyunca fiyatlar zaman ve güne göre değişiyor. Özel günlerdeki fiyatlar farklı olabiliyor. Yaz aylarında verim arttığı için fiyatlar çok düşüyor. Kışın hem talep çok fazla hem de mevsimsel açıdan ürün az olduğu için fiyatlar yüksek olabiliyor. Geçen sene Sevgililer Günü'nde bir demet 200 TL olarak satıldı. Yaz döneminde ise bir dal gül 50 kuruşa ve 1 TL’ye biz üreticilerden çıkıyor” şeklinde konuştu.
Topraksız üretimde Antalya şartlarında üretim yapmanın yaz aylarında zor olduğuna değinen Okan, “Yaz aylarında seralarımızı ayrıca soğutmak durumunda kalıyoruz. Topraksız yetiştiricilikte amacımız 12 ay ürün yetiştirmek ve verim almak. Topraklı tarımda bu mümkün olmuyor. Yaz başında üreticiler bırakıyor. Eylül ve ekimde tekrar üretime başlıyorlar. Topraksız yetiştiriciliğin ilk kurulum maliyetleri çok fazla. Hazır olan bir toprak yerine, kokopitle üretim yapıyoruz. Fidelerimizi dışardan alıyoruz. Aşılı fideleri Adana ve Mersin taraflarından temin edebiliyoruz. İlk kurulum maliyetleri yüksek ama fideyi diktiğiniz zaman 6 sene fideler ürün veriyor. Topraksız tarımın güzelliği, gübreleme çok rahat. Otomasyon makinasıyla damlama yoluyla veriliyor. Gübrenin kimyasal ayarlarını makine yapıyor. Elinizle uğraş vermiyorsunuz. Teknolojiden faydalandığımız için topraksız tarım üretici açısından çok büyük avantaj sağlıyor” ifadelerini kullandı.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz