72 yıl aradan sonra savaştığı Kore topraklarını yeniden gören gazi o anları anlattı
Burdur'da yaşayan 92 yaşındaki Kore Gazisi Mustafa Gök, Güney Kore Cumhuriyeti'nin daveti üzerine savaştığı toprakları yeniden gidip gördü.
Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Anbahan'da doğup çobanlık
yapıp tarlalarda çalışırken askerlik görevi için İstanbul'a giden Mustafa
Gök(92) burada Kore birliğine seçilerek aldığı eğitimler sonrasında Kore
Savaşı'na katılıp 10 ay cephede kaldıktan sonra yurda dönmüştü.
Köyünde “Koreli” olarak bilinen Mustafa Gök burada sürekli
savaş zamanında yaşadıklarını çocuklarına ve komşularına anlatıp dururken
oraları tekrar görmenin hayaliyle yaşıyordu.
Kore Cumhuriyeti tarafından Kore Savaşı'na katılmış olan Birleşmiş
Milletler Gücü'ne ait gaziler için Yeniden Ziyaret Programı düzenlendiği duyan
Gazi Mustafa Gök'ün torunu Prof. Dr. Yaşar Gök'te dedesinin Kore özlemini
gidermek için bu programa başvuru yaptı. Yaklaşık 3 yıl sonra yaptıkları
başvuru kabul olan Gazi Mustafa Gök ve torunu Yaşar Gök, Birleşmiş Milletler
Gücüne ait farklı ülkelerden gelen 15 gazi ile birlikte Kore'yi ziyaret
ettiler.
Kore'de geçirdikleri süre zarfında Koreli vatandaşlar
tarafından büyük ilgi gördüklerini söyleyen Gazi Mustafa Gök savaştığı yerleri
tekrar görmenin sevincini yaşıyor. Kore'de bulundukları 6 günlük süre zarfında
Panmunjom Ateşkesi'nin imzalandığı Panmunjom'u, Kore Savaşı BM Gazileri Günü
Ulusal Töreni'ni, Kore Savaş Hatıra Müzesi'ni, savaş anıtını, Busan'daki
Birleşmiş Milletler Anı Mezarlığı'nı ziyaret eden Mustafa Gök ve torunu Yaşar
Gök o anları duyguyla anlattılar.
Evinin camına astığı Türk ve Güney Kore Bayrağı'na baktıkça
savaş zamanını hatırlayan Gazi Mustafa Gök askerliğe başlangıç ve Kore'ye gidiş
dönemini; “1952'nin Kasım ayında şube duhulüm vardı. Burdur'a giderek
işlemlerimi tamamladım ve trenle İstanbul'da bulunan Selimiye Kışlası'na
vardım. Selimiye Kışlası'nda Kore birliğine seçtiler bizi. Burada yapılan yemin
töreninin ardından bize rütbe verdiler, Kore rütbesi. Daha sonra bize
verdikleri 20 gün izinde Burdur'a geldim. 80 yaşında annem vardı, bir de abim.
Garibandık o zamanlar annem Kore'ye gideceğimi duyunca ağlıyordu sürekli. Bende
anneme “Ana ne ağlıyorsun ağlama, nasıl olsa bu göreve gidilecek” dedim. İznin
ardından İzmir Seferihisar‘a gittik. Orada 3 ay eğitim gördük. Eğitimin
ardından dönemim Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakanı Adnan Menderes geldi
bizi uğurlamaya. Orada bize “Evlatlarım Kore‘ye gidiyoruz Allah'ın izni ile,
burnunuz kanamadan geri dönersiniz İnşallah” dedi. Törenin ardından İzmir'e
geçerek Alsancak limanında gemiye bindik. Limanda subaylar, generaller,
rütbeliler, çocukları, hep sarılıp ağlaşıyorlardı. Bende kendi kendime dedim ki
“ Mustafa dedim kimin var da kim gelecek de seni soracak” diye içimden
geçirerek sırt çantamı alıp yukarı çıktım ve güverteye oturup onları seyrettim.
Akşam üzerine doğru gemimiz dolduktan sonra hareket ederken gemi üç sefer korna
çaldı işte o zaman bana çok koydu ve ağladım.” sözleriyle anlattı.
KORE'YE DENİZ YOLUYLA
48 GÜNDE VARMIŞTIK.
Gemiyle Kore'ye 48 günde gittiklerini söyleyen Gazi Gök; “Gemi limandan ayrıldıktan sonra Süveyş Kanalını geçtik. Süveyş Kanalını geçince orada bir su ikmali yaptı gemi. Ondan sonra hiç durmadık. Bu denizler birbirine hiç karışmıyor Kızıldeniz, Küllü deniz, okyanus derken böyle gidiyoruz. Okyanusta beni bir dalga tuttu, koğuşumu 5 gün bulamadım. Güvertede oradan oraya gidiyorum yabancı diğer yere gidiyorum yabancı. Bulduğum bir yere yattım. Bir tane Amerikalı asker geldi beni dürttü. Bende ona “Ben ölüyorum” dedim. Beni almış revire götürmüş. Bir uyandım her yerim batmış çıkmış kusmuşum hep. Daha sonra beni aldı yemekhaneye götürdü. Yemekhanede de karne var. Sabah deliyorsun bir lokma, öğlen deliyorsun bir lokma, akşam deliyorsun bir lokma. Yani ölmeyecek kadar yemeğimizi verdiler. Böyle böyle 48 gün gece gündüz yol gittik.” dedi.
10 AY CEPHEDE KALDIM
Kore savaşında cephede 10 ay boyunca görev aldığını belirten
Gazi Mustafa Gök; “Yatsı namazından sonra Busan'a inmiştik. Şöyle doğuya doğru
yanaştı gemi. Bu sefer gittiğimde de aynı yere tekrar baktım baya ağladım.
Busan'a indiğimizde Amerika Bayrağı ile Türk Bayrağı'nı görünce 3 bin 700 asker
ağlamaya başladık. Bizi orada indirdiler yemekhaneye götürdüler. İki lokma
yemek yedikten sonra “Cenabı Allah'ım düşmanın kurşunu inse de beni öldüremez
artık” dedim. Kıblenin nerede olduğunu bilmesem de dua ettim. Böylelikle bizi
cephe gerisine götürdüler. Tabi silahımız yok. Sonra Kore birliğindekiler
burada bizi sürekli tatbikata götürdüler. Mevzi kazma, siper alma gibi talimler
yaptık cephe gerisinde. Daha sonra bize silah verdiler ve bizi trene bindirip
cepheye gönderdiler. O cephede hani bizde artık silah verdiler ya ondan sonra
annen de silah babanda silah. Bize hiç korku gelmedi. Cephede mevzileri
geziyoruz, bakıyoruz her yerde sandıklar dolusu mermiler, cesetler var. Bizde
işte onları topluyoruz mevzileri düzenliyoruz derken 10 ay boyunca cephede
kaldım” ifadesinde bulundu.
MEVZİ KAZDIĞIM
YERLERDE ARTIK YÜKSEK BİNALAR VAR
72 yıl sonra savaştığı yerleri tekrar görme fırsatı bulan ve
oraların çok değiştiğini söyleyen Gazi Mustafa Gök; “72 yıl sonra oraya tekrar
gitme fırsatım oldu. Ama çalıştığım yerleri çok fazla bilemedim. O zamanlar
ileri karakol diye bir yer vardı, kule derlerdi orası şimdi Amerikan üssü
olmuş. Üssü ziyaret ettiğimizde benim mevzi kazdığım yerlere şimdi 20'şer 30'ar
katlı binalar dikilmiş.” şeklinde konuştu.
KORE'NİN DEDESİ OLDUM
Kore halkının kendisine büyük ilgi gösterdiğini ve
torunundan öğrenerek kendisine sürekli dede dediklerini de söyleyen gazi Gök;
“Torunum Yaşar'a tercüman olarak sormuşlar sabahları ne dersiniz diye
öğrenmişler. Beni gördüklerinde “Günaydın dede, merhaba dede” Kore'nin dedesi
olduk. Beni Kore'den uğurladıklarında çocuklar vardı bende onları görünce bir
fotoğraf çektirmek istedim. Fotoğraf çekildik onlarla. Daha sonra onlara
torunum Yaşar sayesinde ben savaş zamanında sizin gibi çocuklara çok emek
vermiştim onları hatırladım o yüzden fotoğraf çekinmek istedim dedim.
İçlerinden birisi bana onlar bizim annemizdir. Seni her zaman buraya bekliyoruz
dediler. Bende çok gitmek isterim ama üç sene gidemeyeceğim. Bu hak üç sene
sonra tekrar çıkabilirmiş bana. 72 yıl sonra görme nasibim oldu, İnşallah bir
daha görebilirim.” dedi.
BİZİM ORADA
TOPRAĞIMIZ OLDUĞUNU BİLSEYDİM BURADAN TOPRAK GÖTÜRÜRDÜM ORAYA
Kore'de ki şehitlikte Türk toprağı olduğu öğrenen ve daha
önce öğrensem köyümden oraya toprak götürüp dökerdim diyen Mustafa Gök; “Bizi
bu ziyarette şehitliğe de götürdüler. Şehitlikteyken Mustafa isimli bir şehidimizin
mezarına gül bırakıp dua ettim. Orada bir tören oldu. Daha sonra savaş müzesine
gittik. Çocuklarla fotoğraf çekildik orada. Ben o şehitliğe zaten 72 yıl önce
dönmeden ziyaret etmiştim. Orada o zamanlar bir kadın binbaşı vardı. Bir takım
asker vardı. Fakat o zamanlar böyle düzenli değildi. Tahta dikiliydi mezar
başlarında. Tahtada künye numarası, isim ve nereli olduğu yazardı. Fakat şimdi
çok güzelleşmiş. Hatta bizim orada bir toprağımız varmış. Ben bunu bilmiyordum.
Bilseydim Türkiye'den giderken toprak götürürdüm şehitliğimize.” sözlerine yer
verdi.
ŞEHİTLİKTE ÇOK
DUYGULANDIK
Şehitlik ziyareti sırasında düğer ülkelerden gelen şehit
yakınları ve gaziler ile birlikte çok duygulandıklarını söyleyen Gazi Mustafa
Gök; “Şehitliğe gittiğimizde çok duygulandık, ağladık. Bizim tugayımızdan oraya
hiç şehit konmamıştı ama bizimle birlikte ziyarete gelen diğer arkadaşlar
akrabalarını bulup ağlıyorlardı sürekli. Savaş zamanında Türk askeri düşmanın
eline geçmesin diye topçularımız kendi mevzilerimizi top atışıyla vurmuşlardı.
Çünkü düşmanın eline geçerse gözünü oyuyorlardı, kulağını kesiyorlardı. Bu
yüzden biz de kendi kendimizi şehit yapmıştık.” dedi.
72 SENE ÖNCE GELDİM
SAVAŞTIM EĞER SAVAŞ ÇIKARIRSANIZ YİNE GELİRİM
Kuzey Kore ile Güney Kore arasında ara ara oluşan gerilim
hakkında da esprili bir şekilde konuşan Gazi Mustafa Gök; “ Kuzey Koreliler
bakın ben buraya 72 sene evveli geldim burada savaştım. Şimdi yine geldim
ziyaret ettim. Sakın ha rahat durmazsanız yine gelirim haberiniz olsun”
ifadesinde bulundu.
DEDEME DİĞER
GAZİLERDEN DAHA ÇOK İLGİ GÖSTERDİLER
Dedesiyle birlikte Kore'ye giderek hem ona refakat eden hem
de tercümanlığını yapan Gazi Mustafa Gök'ün torunu Prof. Dr. Yaşar Gök; “ Biz
aslında iki yıldır Gaziler Derneği aracılığıyla Kore'ye yeniden ziyaret
kapsamında başvurular yaptık. Burdur'daki Gaziler Derneği Başkanımız Hasan bey
bize bu konuda çok destek oldu. İki yıldır başvuru yapıyorduk ama üçüncü
yılımızda olumlu sonuçlandı. Dedemin Kore'ye yeniden ziyaret çerçevesinde davet
edildiğine dair belgeleri aldık. Tabi işlemler bu kadar kısa sürmedi çok uzun
süreçten geçti bunlar. Kore Cumhuriyeti elçiliği ile görüşmeler, ekstra dedemin
yaşından dolayı sağlık raporları, pasaportları derken süreci tamamladık. Tabi
Kore Cumhuriyeti'nin bu daveti bizim için çok büyük bir mutluluk. Özellikle
benim için büyük mutluluk çünkü çocukluk yıllarında dedemden çok fazla Kore
insanlarını, Kore topraklarını dinlemiştim. Tabi 72 yıl sonra bana da nasip
olması güzel oldu. Dedemle birlikte, dedemin ikinci, benim ilk kez olmak üzere
Kore'ye gittik. Aslında biz havaalanına indiğimiz zaman Vatanseverler ve
Gaziler Bakanlığı var Kore'de. O bakanlığın görevleri bizi havaalanında
karşıladılar. Bizim Türk olduğumuzu öğrenince daha büyük bir ilgi gördüm ben.
Orada Kanadalı da vardı, Filipinli gazi de vardı. Onların yanında dedeme ilgi
daha fazlaydı. Bunu ben çok rahat görebildim çünkü hemen dedemle konuşmaya
çalıştılar, tabi ben oradaki tercüme işlemini yaptım. Dedeme sorular sordular,
hatta bir video çekimi yaptılar dedemle neler hissediyor, düşünceleri nelerdir
diye. O anlamda çok büyük ilgi vardı” dedi.
Gazi Mustafa Gök, Kore ziyareti esnasında Kore Cumhuriyeti
tarafından kendisine verilen madalyaya şimdi gözü gibi bakarak kurtardıkaları
Kore'nin gelişip modernleşmesinin sevincini yaşıyor.
İHA