YETİŞTİRİLMENİN ROLÜ

Yeşil yapraklı bir bitkinin tohum halinden, olgun duruma gelmesinde pek çok aşama vardır.

Bir yandan topraktan aldığı besinler, bir yandan güneşin etkisi ve bir yandan genlerinden gelen bilgilerle bitki tohumdan olgun duruma gelir.

Eğer bu süreçte ihtiyacı olduğu dönemlerde güneş ışığı bulamazsa genlerinden gelen bilgiyle klorofil üreten hücrelerini geliştirebilir ama bu gelişim tam olmaz.

Klorofil hücreleri tam olarak gelişmediği zaman bitki sağlıklı bir şekilde büyüyemez. Eğer güneş ışınlarının yokluğu çok uzun sürerse, bitki artık bu ışınları bulsa bile yararlanamaz...

İnsan için de durum farksızdır. Fizyolojik güvenlik, sevgi, saygı gibi birtakım temel ihtiyaçlarımız var.

Bunlara ihtiyacımız olduğu dönemlerde zedeleyici düzeyde yoksunluk yaşamamız, o ihtiyacımızı karşılamak için gerekli becerileri sağlamamızı engeller.

Fizyolojik ihtiyaçları karşılanan bir kişinin bir sonraki ihtiyacı güvenlik olacaktır. Burada sözü edilen güvenlik şimdiki ve gelecekteki güvenliktir.

Yaşamını sürdürebilmesi geçimini sağlaması insan için oldukça önem arz etmektedir.

Ait olma ihtiyacına geldiğimizde insan kendini sosyal bir varlık olarak tanımlamaktadır ve kişi kendini diğer insanlarla bir arada dilediği gibi yaşarken görmek ister.

Sevme ve sevilmenin olmadığı bir durum kişiyi rahatsız eder. İnsan sürekli bir sevgi arayışı içerisinde olup kendine buna uygun bir ortam hazırlamanın peşindedir.

Bu bağlamda kişinin ait olma ve sevgi ihtiyacının karşılandığı en temel kurum ailedir.

Sevgi ve aidiyet ihtiyacının karşılanmadığı durumlarda:

-duygusal yoksunluk,

-kusurluluk,

-duyguları bastırma

-sosyal izolasyon

Şemaları gelişir. Kişi kendini duygusal olarak boşlukta bulur, bir türlü çözümleyemediği duygusal çalkantılı bir hal alır. Uzman desteği almadan bu şemaların geçmesi pek mümkün olmaz.

SON SÖZ

“Anne babaların çocuklarına göstereceği en büyük sevgi, onlarla kuracağı arkadaşlıktır.” Henry Ford