YERLİ VE MİLLİ TOHUMLAR KADINLARA EMANET
TİGEM'e bağlı Antalya'daki Boztepe Tarım İşletmesinde üretilen yerli ve milli sebze tohumlarının, toprağa atılmasından paketlenmesine kadar her aşamasında kadınlar yer alıyor.
TİGEM'e bağlı Antalya'daki Boztepe Tarım İşletmesinde üretilen yerli ve milli sebze tohumlarının, toprağa atılmasından paketlenmesine kadar her aşamasında kadınlar yer alıyor.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Antalya'daki Boztepe Tarım İşletmesince sürdürülen yerli ve milli sebze tohumu üretim çalışmaları, kadınlar tarafından yürütülüyor.
Aksu ilçesindeki TİGEM Boztepe Tarım İşletmesi Müdürlüğünün 11 bin metrekarelik alanı kapsayan seralarında yaklaşık iki yıldır domates, kavun, patlıcan, biber ve salatalık gibi sebzelerin yerli ve milli tohum üretimi yapılıyor.
Büyük bir özveriyle 14 kadının sürdürdüğü çalışmalar, toprak işleme ve tohumların ekilmesiyle başlıyor.
Fidelerin yeşermesi ve seraya dikilmesiyle devam eden süreç, zamanı geldiğinde erkek bitkiden alınan tozların dişi bitkilerin çiçeklerine tek tek elle yapılan melezleme işlemleriyle devam ediyor.
Daha sonra büyüyen meyvelerden tohumlar çıkartılıyor, kurutma işleminin ardından selektörden geçirilerek temizleniyor.
Zayıf tohumlar seçilerek ayrılırken, tohum taneleri makineler aracılığıyla sayılarak paketleniyor, son aşama olarak soğuk hava depolarında istifleniyor.
"KADINLARIN ELİNDE İLMEK İLMEK BİR DANTEL GİBİ İŞLENİYOR"
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
TOHUM, EKONOMİK VE STRATEJİK ANLAMDA ÖNEMLİ
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"ANNE ŞEFKATİYLE YAKLAŞIYORMUŞ GİBİ BU İŞLERİ YAPIYORUZ"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok
kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti. Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
HABER MERKEZİ
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz