YERLİ SOMONDAN EKONOMİYE DEV KATKI!
Denize kıyısı olmayan Gümüşhane’de elektrik üretilen baraj göllerinde yetiştirilen alabalıklar Karadeniz somonu olarak yurtdışına ihraç edilerek ülke ekonomisine milyonlarca liralık katkı sağlanıyor.
Denize kıyısı olmayan Gümüşhane’de elektrik üretilen baraj göllerinde yetiştirilen alabalıklar Karadeniz somonu olarak yurtdışına ihraç edilerek ülke ekonomisine milyonlarca liralık katkı sağlanıyor.
Türkiye’nin en hızlı akan çaylarından birisi olan Harşit çayı üzerine elektrik enerjisi üretmek için vurulan kelepçelerden birisi olan Torul baraj gölünde yıllardır hem elektrik üretiliyor hem de göl yüzeyince kafes balıkçılığı yapılıyor.
İlçeye bağlı Kirazlık köyü sınırlarında yer alan ve 2007 yılında faaliyete geçen Torul Barajının 3,86 kilometrekarelik göl alanında kafes balıkçılığına tahsis edilen alanlarda bulunan 9 işletmeye 2 gram olarak gelen alabalıklar bir yıllık sürede 1 kilograma ulaşınca Karadeniz somonu olmak için Karadeniz’in tuzlu sularındaki havuzlara götürülerek burada 5-6 kilograma ulaştırılıp ihraç ediliyor.
Suyunun soğuk olması nedeniyle yılın 12 ayında balık üretiminin yapılabildiği nadir göllerden birisi olan Torul Baraj Gölündeki balık hasadına katılarak üretici firma yetkililerinden bilgi alan Torul Kaymakamı Orhan Ayaz, Torul baraj gölündeki 9 işlemede yıllık bin 340 ton balık üretimi yapıldığını bu rakamın önümüzdeki yıl 14 tesis ve bin 400 ton üretim kapasitesine çıkacağını söyledi.
“YILLIK 10 BİN TON KATKIMIZ VAR”
Torul Tarım ve Orman İlçe Müdürü Yusuf Rakan ve kurum müdürleriyle yavru olarak geldikleri baraj gölünde 1 kilograma kadar ulaşan ağırlıklarıyla Karadeniz’in serin ve tuzlu sularına canlı olarak taşınan alabalıkların üreticilerine geçtiğimiz yıl bir milyon 75 bin 775 TL destek sağlandığını ifade eden Ayaz, “Gümüşhane denize kıyısı olan bir il değil. Buna rağmen Torul olarak balık ihracatına yıllık 10 bin ton katkımız var. Japonya, Rusya, Vietnam gibi ülkelere ulaşıyoruz ve ihracatımıza destek oluyoruz. 9 aktif işletmemize geçen yıl kilogram başına 75 kuruşluk destekleme Tarım ve Orman Bakanlığımızca sağlandı. Geçen yıl toplam bir milyon 75 bin 775 TL işletmemize destek sağlandı” dedi.
“12 AY ÜRETİM YAPABİLİYORUZ”
Su ürünleri yüksek mühendisi Ahmet Bingöl ise Torul barajını Türkiye’de diğer barajlardan ayıran en önemli özelliğin yılın 12 ayı boyunca üretim yapılabilmesi olduğunu belirterek, “Diğer barajlarımızda bu mümkün değil çünkü su sıcaklıkları 25-26 dereceleri buluyor. Torul ve Kürtün barajlarında 2021 yılı verilerine göre su sıcaklığı 22 dereceyi geçmedi. Bu da alabalık için çok ideal olan bir sıcaklık. O yüzden buraları seçiyoruz. Torul barajının suları alabalık yetiştiriciliği için çok iyi. Bu yıl balıklarımız hastalanmadı hiç ilaç kullanmadık” diye konuştu” diye konuştu.
Balıkların baraj gölüne 2 gram olarak geldiğini anlatan Bingöl, “Yavru balıklarımızın yumurtaları Fransa, Polonya, ABD’den geliyor. Bu aylarda o 2 gramlık balıkları 1 yıl sonra bu aylarda Trabzon’da bulunan deniz tesislerine canlı nakil araçlarıyla gönderiyoruz. Burada da 5 aylık bir üretim sezonu başlıyor. Buraya 500 gram, 1 kilogram olarak gönderdiğimiz balıklarımızı 5-6 kiloya ulaşınca yurtdışına ihraç ediyoruz” şeklinde konuştu.
“RUSYA’DAN YOĞUN TALEP VAR”
Karadeniz somonu ve Türk somonu olarak bilinen bu balıklara şu anda Rusya’dan yoğun bir talep olduğunu dile getiren Bingöl, “Japonya, Çin, Şili, Vietnam gibi ülkelere de gönderiyoruz. Balıkçılık en iyi konumda. Yurtdışına ihracat bu işi ön plana çıkardık” ifadelerini kullandı.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz