Yerli çip üretimi ihracata ve istihdama destek olacak
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Özsoy, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı'nın, derin teknoloji çözümlerinin en kritik parçalarından çiplerin Türkiye'de üretilmesi için çok önemli bir adım olduğunu belirterek "Ülkemizin çip sektöründe yetkinlik kazanması, uluslararası rekabet gücümüzü artıracak ve teknoloji ihracatımızı destekleyecektir" dedi.
HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kapsamında
HIT-Elektrikli Araç, HIT-Batarya, HIT-Çip, HIT-Güneş, HIT-Rüzgar ve HIT-AR-GE
olmak üzere 6 farklı çağrı bulunuyor.
Bu çağrılarla Türkiye'nin yeni nesil enerjili araçlar,
batarya teknolojileri, çip teknolojileri, güneş hücresi ve rüzgar türbinleri
alanlarında üretim merkezi haline getirilmesi amaçlanıyor.
Türkiye, program doğrultusunda 2030'a kadar vergi desteği ve
hibe ile pazar geliştirme desteklerini kapsayan 30 milyar dolarlık kaynağı
yüksek teknoloji alanlarına yönlendirecek.
Program kapsamındaki HIT-Çip çağrısıyla stratejik alanlarda
teknolojik bağımsızlığı ve sanayide rekabetçiliği geliştirmek üzere,
Türkiye’nin yarı iletken üretim kapasitesinin artırılması amaçlanıyor. Toplam 5
milyar dolarlık destek bütçeyle, 65 nanometre ve altı çip üretiminin gerçekleştirilmesi
hedefleniyor.
"ÇİP
SEKTÖRÜNDEKİ FİRMALAR İÇİN YATIRIM FIRSATI DOĞACAK"
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Fatih Özsoy, HIT-Çip
çağrısına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.
HIT-30 Programıyla Türkiye'nin 2030 yılına kadar yüksek
teknoloji üretiminde küresel bir merkez olmasının hedeflendiğini belirten
Özsoy, "Şu ana kadar ülkemizde çip yatırımlarının yeterince gelişmediğini
görmekteyiz. Bu program, derin teknoloji çözümlerinin en kritik parçalarından
çiplerin ülkemizde üretilmesi için çok önemli bir adım." ifadelerini
kullandı.
Özsoy, bu yeni yatırımlarla birlikte çip sektöründe faaliyet
gösteren firmalar için birçok yatırım fırsatının doğacağına işaret ederek
şunları kaydetti:
"Devletimizin bu alandaki büyük destekleri sayesinde,
yerli çip üretiminde önemli bir ivme kazanılmasını ve bunun olumlu sonuçlarını
yakın dönemde net şekilde görmeyi bekliyoruz. Büyük potansiyele sahip bu alanda
yapılacak yatırımlarla yerli çip üretimini artırarak teknoloji alanında dışa
bağımlılığı azaltmak ve Türkiye'nin bu alanda önemli bir oyuncu haline gelmesi
mümkün. Hemen her teknoloji ürününde kullanılan çiplerin üretiminde yerli
kaynakların kullanılması, ekonomik anlamda da büyük katkı sağlayacaktır.
Ülkemizin çip sektöründe yetkinlik kazanması yerli teknolojilerde üretim
maliyetlerini düşürürken uluslararası rekabet gücümüzü artıracak ve teknoloji ihracatımızı
destekleyecektir."
"YÜKSEK
TEKNOLOJİ YATIRIMLARI İSTİHDAM AÇISINDAN BÜYÜK POTANSİYEL TAŞIYOR"
Teknopark İstanbul bünyesinde çalışmalarını sürdüren
Yongatek'in de çip geliştirilmesinde başarılı ilerlemeler kaydettiğine değinen
Özsoy, "Yongatek'in HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı'nın
tanıtımında sertifikayla onurlandırılmasından dolayı büyük mutluluk yaşadık.
Teknopark İstanbul çatısı altında Yongatek gibi başarılı girişimlerin,
firmaların sayısının artması için çalışıyoruz." değerlendirmesinde
bulundu.
Özsoy, yerli çip üretiminin rekabet gücünü artırırken
tedarik güvenliği ve oluşabilecek siber saldırılara karşı güvenlik
sağlayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni yatırımlar ve teşviklerle birlikte Türkiye'de çip
üretiminin gelişmesine ve dünya çapında rekabet edebilir bir seviyeye
gelmesinde büyük katkılar sağlayacaklarına inanıyoruz. Yerli çip üretimi, AR-GE
maliyetlerini düşürerek ülkemizin teknoloji altyapısının güçlenmesine ve
inovasyon kapasitesinin artmasına da katkı sağlayacaktır. Beyaz eşya sektörüyle
başlayan çip tasarım ve üretim çalışmalarının otomotiv, savunma, uydu ve uzay
konularıyla devam ederek hem Teknopark İstanbul hem de ülkemize çok önemli
değerler kazandıracağına inanıyoruz. Program kapsamında açıklanan 5 milyar
dolarlık bütçenin yurt dışından gelecek yeni çip yatırımlarına öncülük etmesini
dilerken Teknopark İstanbul olarak bu yatırımlara ev sahipliği yapmayı çok
isteriz. Bu yatırımlar, başta Yongatek ile Teknopark bünyesindeki diğer
firmaların yetkinliklerini artıracak ve uluslararası iş birliklerini
güçlendirecek."
Yüksek teknoloji yatırımlarının özellikle istihdam açısından
büyük bir potansiyel taşıdığını aktaran Özsoy, "Yeni iş alanlarının
açılması, nitelikli iş gücünün gelişimine katkı sağlayacak ve genç nüfusumuza
istihdam imkanları sunacak. Bu sayede, Türkiye'nin teknoloji alanındaki insan
kaynağı kapasitesi de nicelik ve nitelik olarak önemli ölçüde genişleyecektir.
Firmalarımızın dünyadaki rekabet gücü artarken ülkemizin dışa bağımlılığı
azalacak. Artan yerlilikle birlikte üretim maliyetleri azalacak ve bu adımlar
orta vadede ekonomimize, cari açığa olumlu yönde ciddi katkılar
getirecektir" diye konuştu.
AA