Yenişehirlioğlu’ndan 15 Temmuz vurgusu
TBMM Grup Başkanvekili Bahadir Yenişehirlioğlu, 15 Temmuz gecesi herkesin sokakta olduğunu belirterek, “Hepimiz sokaklardaydık o kalkışmaya karşı çıplak ellerimizle direndik. Savaş uçaklarına, tanklara karşı göğsümüzü siper ettik” dedi.
TBMM Grup Başkanvekili ve Ak Parti Manisa Milletvekili
Bahadir Yenişehirlioğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki
darbe girişiminin 8. Yılında Ankara’da gerçekleştirilen Lider Haber 15 Temmuz
Özel Yayını’nda önemli açıklamalar yaptı.
“VATAN ÇOK ÖNEMLİ BİR
KAVRAM”
Bahadır Yenişehirlioğlu, milletin 15 Temmuz gecesi göğsünü
tanklara siper ettiğini söyleyerek, “15 Temmuz’u unutturmamamız gerekiyor. Yeni
nesillere aktarmadığımız taktirde unutulması söz konusu olur. Unutulduğu takdirde
ciddi manada sıkıntı başlar. En azından anma günlerinde organizasyonlar
düzenlenmeli. Bu tasarruf tedbirleri değerlendirerek yapılacak bir şey değil.
Birçok yere para bulan Kurumlarımız, Kuruluşlarımız ve Belediyelerimiz bu
konuda da gayretkar olmalı ve nesillere o gece yaşananları ve o noktaya nasıl
gelindiğini anlatmalı. Bu sebeple sizin yaptığınız yayını önemsiyorum. Bunun
altını çizdiğiniz içinde teşekkür ederim. 15 Temmuz gecesi hepimiz
sokaklardaydık. O kalkışmaya karşı çıplak ellerimizle direndik. Savaş
uçaklarına, tanklara karşı göğsümüzü siper ettik. Bu konuda birçok şehidimiz var ama benim
hassas olduğum nokta bu noktaya nasıl geldiğimizdi. 15 Temmuz’a bizi getiren sebepler
nelerdi. O gece sokaklara çıktılar, ülkelerini savundular. Çünkü şunu
biliyorlardı eğer bu kalkışma başarılı olursa vatan dediğimiz şey ortadan kaybolacaktı.
Vatan çok önemli bir kavram” dedi.
“ROMANIN KALEME
ALINMASINI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM”
Yenişehirlioğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra yazmış olduğu
roman hakkında bilgi vererek şu ifadeleri kullandı:
“Bir ara TRT’yi ele geçirdiklerinde spikere okuttukları
metin daha önceki askeri ihtilallere çok yakındı. Kendilerini o an bile
gizliyorlardı. İşte bu sebeple ben bu noktayı yeni nesillerimize anlatmak için
kaleme aldım. Kara güneş romanını iki çocuk üzerinden anlattım. 15 Temmuz’a
nasıl geldiğimizi o köprüdeki hadiseyle de romanı finalledim. Birçok
kahramanlık var tarihimizde ve biz sürekli kahramanlar ürettik. Bu kadar
kahraman üreten coğrafya nasıl olurda bu kadar hain üretebilir, işte bu sorudan
yola çıkarak romanın kaleme alınmasını gerektiğini düşündüm.”