YENİ DÖNEM BAŞLIYOR AMA…

Koronavirüs belası yüzünden 7’den 70’e herkesin hayatı alt üst oldu. Binlerce insanımızı kurban verdik bu illete.

Daha fazlası olmasın diye devlet kimi zaman hafif, kimi zamanda ağır kararlar almak zorunda kaldı.

Tedbir kurallarına uyanlar yaşananları tevekkülle karşıladı. Ancak bazı kesim vardı ki konuştukça konuştu. Her alanda profesör oldukları gibi!

Konuşulan dil ‘zehir’ gibi, kurulan cümleler keskin kılıç gibiydi. Dün devlet normalleşme adına yeni bir dizi kararlar aldı. Ve o zehir zemberek dilin ucu kesildi.

Bu arada Türkiye aşılamada 28 milyonu bulurken bugünden itibaren gaza basılacak ve nüfusun büyük bir bölümünün aşılanması sağlanacak.

Dün akşam saatlerine kadar Cumhurbaşkanlığı Bakanlar Kurulu’ndan çıkacak kararlara kilitlendik.

Ve nihayet toplumsun her kesimini rahatlatacak nefes aldıracak o açıklamalar geldi.

ŞİMDİ NELER OLACAK

15 aydır devam eden korona salgınından en çok etkilenen sektörlerin başında turizmle birlikte yeme-içme sektörü geldiğini açık ve net.

Salgına karşı alınan önlemler nedeniyle 15 aylık sürecin 10 ayında kapalı kalan restoran ve kafeler bugün açılıyor. Lokanta ve kafeler 07.00-21.00 arası açık olacak. Saat 24.00'e kadar paket servisi verilebilecek.

Haziran ayında sokağa çıkma kısıtlaması hafta içi ve cumartesi günü akşam 22.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında uygulanacak.

Bu sınırlama hafta sonu cumartesi 22.00 ile pazartesi sabahı 05.00 arasında, yani pazar gününün tamamını da kapsayacak şekilde uygulanacak. Halı sahalar, kahvehaneler ise belirli kurallara uyularak açılabilecek.

Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasında bekarları da sevindiren karar çıktı. Bugünden itibaren düğünler yapılabilecek. Eylül ayında ise üniversiteler açılacak. Ancak rahatlama kararları temmuz ayında yeniden gözden geçirilecek.

Konuyla ilgili ayrıntılı haberi gazetemizin manşetinde göreceksiniz.

Ancak asıl bugün başlayacak yöne dönem çok önemli. Çünkü tedbiri elden bırakırsak maazallah kış aylarına döneriz endişesini taşıyorum.

Tamam tedbirler ve kapanma işe yaradı amma mutasyon falan derken koronavirüs denilen illet, dur durak bilmiyor. Sayısal olarak azaldı gibi görünse de henüz tam bitmedi. İtidalli olmakta fayda var.

Umudumuz ülke insanın tamamına yakının aşılanmasında ve bu ayrı bir konu. Benim derdim umursamaz bir millet olmamızda. Koronavirüs denilen bu illete resmen çanak tutuyorlar.

Bir süre önce  ‘normalleşme takvimi’ açıklandı. Bizim milletimiz ‘tehlike geçti’ algısına kapılıp, sokaklara döküldü, halaylar çektik, çılgınca partilere katıldık, kumar masalarını kurmakta ısrar ettik.

Ne yazık ki, virüs illetine elimizden geldiğince yardımcı olduk!

Sonrası mı? Çok canlar yandı, tek tel saçına bile kıyamadığımız sevdiklerimizi kaybettik. Aynı tablonun yaşanmaması için ne olur tedbiri elden bırakmayalım. Yoksa faturası çok ama çok ağır oluyor. Bu sefer bu hesabı kimse ödeyemeyecek durumda.

BAŞKAN AZİZ ÇETİN OLDU

Antalyaspor’da yaşanan başkanlık kaosu dün sona erdi. Mustafa Yılmaz’ın görevi bırakmasından sonra dün onca gündem yoğunluğuna rağmen yönetim toplandı.

Antalyaspor A.Ş. Yönetim Kurulu, kendi içinden tribünden gelen genç bir isme Avukat Aziz Çetin’e başkanlık görevini verdi.

Aziz Çetin, zor dönemde zorla değil isteyerek Antalyaspor Kulübü’nün 29’uncu Başkanı oldu. Hem de ateşten gömleği giyerek.

Çetin, mevcut yönetim ile devam edeceğim edeceğini açıkladı. Yönetime Mustafa Yılmaz’ın yerine Sami Güral dahil edildi. Sabri Gülel, Başkan Vekili olurken, As Başkan ise ramazan Karabulut oldu.

Ancak trenden ilk inen daha önce futbol şube sorumlusu olan Aytaç Altay oldu ve istifa etti.

Giden gider kalan sağlar bizimdir. Sonuçta yürekli olanlarla yola devam edilir.

Bu görevler bir bayrak yarışıdır. Bayrak hep ileriye zirveye doğru taşınmalıdır.

Bu saatten sonra herkes ıvır zıvır işleri, abudik gubidik konuşmaları bir kenara bırakıp Aziz Çetin ve yönetimine destek vermelidir. Nedeni ise 8 milyon euroluk bir ödeme planı ve transfer meselesinin olması.

Haydi… Bu şehrin ve kulübün ‘Var bir hayali’. Çünkü ‘Yenmemiz gereken çok şey var.’