YEDİ ÜLKENİN GÜNDEMİ KORONAVİRÜS
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop'un ev sahipliğinde Afganistan, Irak ve Pakistan'ın fiziki, Çin, İran ve Rusya'nın ise çevrimiçi katıldığı 'Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi Dördüncü Parlamento Başkanları Konferansı', Antalya'da başladı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un başkanlık ettiği Belek'teki Sueno Hotels'te gerçekleşen toplantıda, Afganistan Halk Meclis Başkanı Mir Rahman Rahmani, Pakistan Ulusal Meclis Başkanı Asad Qaıser, Irak Temsilciler Meclisi Güvenlik ve Savunma Komitesi Başkanı Muhammad Ridha Al Haidar, Antalya'da misafir ediliyor. Toplantıya Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı LiZhanshu, İran İslami Danışma Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Mojtaba Zonoori, Rusya Federasyonu Devlet Duması Dışişleri Komisyonu Başkanı Leonid Slutskiy ise çevrimiçi katılan isimler oldu.
ÇÖZÜMLER MÜŞTEREK
Salgının tüm insanlık için eşi benzeri görülmemiş küresel bir tehdit olduğu ve çağımızın en büyük sınamalarından birini teşkil ettiğine dikkati çeken TBMM Başkanı Mustafa Şentop, salgının küresel bir sağlık krizi olmanın ötesinde, derin sosyal, ekonomik, insani ve siyasi etkileri olan, gelecekte de sonuçlarının hissedileceği bir vaka olduğunu kaydetti. Şentop, salgının, insanlığın selametini etkileyen meselelerin ve bunların çözümlerinin müşterek olduğunu ispatladığını söyledi.
TÜM İNSANLIK AYNI GEMİDE
Tüm insanlığın Covid-19 ve benzeri musibetlere karşı bir kader ortaklığı içinde ve aynı gemide olduğunu belirten Şentop, “Uluslararası iş birliği ve dayanışma belki de hiç olmadığı kadar elzem hale gelmiştir. Salgın, etkin ve akıllı bir mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Şüphesiz ki salgına karşı gereken adımlar tereddüt edilmeden atılmalıdır. Bunu yaparken, kamu sağlığının korunması ile ekonomik ve sosyal hayatın sürdürülmesi arasında bir denge de gözetilmelidir" dedi.
AŞILARIN ADİL SUNUMU
Salgınla müşterek mücadelede, süratle geliştirilen aşıların yeterli miktarda üretilerek adil ve erişilebilir şekilde tüm insanlığın istifadesine sunulmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Şentop, salgın döneminde, özellikle ilaç ve gıda, toplumsal hayatın idamesi için gerekli malların tedarikinde devamlılığın da büyük önem arz ettiğinin müşahede edildiğini kaydetti. Şentop, milli ekonomilerin sağlıklı şekilde işlemesinin uluslararası tedarik ağlarının düzgün ve kesintisiz işlemesine bağlı olduğunu, aksi durumların yol açabileceği sorunların yakından tecrübe edildiğini anlattı.
TEDARİK ZİNCİRİNİN DEVAMLILIĞI
Ulaşım ve ticaret politikalarında salgın sonrası dönem için de tedarik zincirlerinde devamlılığın sağlanmasına yönelik tedbirler üzerinde çalışılması gerektiğine işaret eden Şentop, “Bu bağlamda, bölgemizde kombine ulaştırma koridorlarının geliştirilmesinin kalkınma konusunda önemli bir unsur olduğu kanaatindeyiz. Ülkemiz üzerinden, Kafkasya ve Orta Asya'yı aşarak Çin'e kadar ulaşan Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimimiz, bu yaklaşımımızın en somut örneğidir. Ulaştırma, alt yapı, lojistik, ticaret ve enerji alanlarında bölgesel bağlantılılığı artıracak büyük ölçekli alt yapı projelerini de destekliyoruz" dedi.
SEVİNDİRİCİ GELİŞMELER
Ulaştırma başta olmak üzere her alanda iş birliğine hazır olunduğunu açıklayan Şentop, bu noktada bazı sevindirici gelişmeleri de paylaşmak istediğini belirterek, şöyle konuştu:
“2019 yılı Kasım ayında Çin'den yola çıkan Çin Demiryolu Konteynır Ekspresi, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'nı kullanarak 12 gün içinde İstanbul'a gelmiştir ve bilahare Marmaray üzerinden toplam 18 gün içinde Prag'a ulaşmıştır. Bu çerçevede, 42 TIR'a eşdeğer ürün yükü taşıyan Çin Demiryolu Ekspresi 2 kıta, 10 ülke ve 2 denizi aşarak, 11 bin 483 kilometrelik yolu 18 günde kat etmiştir. Diğer taraftan, Türkiye'den Çin'e giden ilk ihracat treni 6 Aralık 2020 tarihinde İzmit'ten yola çıkmıştır. Marmaray'dan geçen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ve Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor üzerinden 16 Aralık 2020 tarihinde Çin sınırına ulaşan tren, 8 bin 693 kilometre yol alıp, 2 kıta, 2 deniz ve 5 ülke geçerek yükünü 19 Aralık 2020 tarihinde Çin'e ulaştırmıştır. Yine, Ankara'dan 26 Ocak 2021 tarihinde yola çıkan, Türkiye ile Rusya arasındaki ilk ihracat blok treni, Bakü-Tiflis-Kars-Demiryolu Hattı üzerinden Moskova yakınlarındaki Kaluga bölgesine varmıştır. Söz konusu seferler, önümüzdeki dönemde Orta Koridor'un tam kapasiteyle işletilmesi bakımından dönüm noktası olmuştur. Orta Koridor'un tam kapasiteyle işletilmesi, ülkelerimiz arasındaki bağlantılılığın ve ticaretin gelişmesine de büyük katkı sağlayacaktır."
YENİDEN ASYA GİRİŞİMİ
Bölgesel bağlantılılık ve sahiplenmenin Türkiye için öneminin bir başka göstergesinin de Avrasya coğrafyasında süren kapsamlı dönüşüme uyumlu bir şekilde başlatılan Yeniden Asya girişimi olduğunu belirten Şentop, “Bu girişimle Türkiye, mevcut siyasi ve ekonomik kurumsal taahhütlerini dikkate alarak, Asya genelinde ortaya çıkan çok yönlü dinamizmden daha iyi ve verimli biçimde faydalanmayı ve buna katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede, bugün burada bir arada olan ülkeler dahil, birçok bölge ülkesiyle daha yakın ilişkiler geliştirmek ve bağlantısallığı daha ileri noktalara taşımak Türkiye'nin en önemli hedeflerindendir" dedi.
14 MİLYON AŞILAMAYA ULAŞILDI
Şentop, salgının başlangıcından bugüne Türkiye olarak, uluslararası iş birliğinin ve dayanışmanın önemini vurgularken, diğer taraftan salgınla mücadelenin güçlü ve başarılı bir şekilde yürütüldüğünü kaydetti. Ocak ayında başlatılan aşılama kampanyasıyla her 100 kişi için aşılama hızı itibariyle, dünyada en önde giden ülkeler arasında yer bulan Türkiye'de aşı çalışmalarının da kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Şentop, “Toplamda 258 aşı adayının yer aldığı Dünya Sağlık Örgütü listesinde ülkemizde 18 aşı adayı bulunmaktadır. Bu sene içerisinde kendi aşımızı kullanıma sunmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan, 100 milyon doz Sinovac ve 4,5 milyon doz BioNTech aşısı için de anlaşmalar imzaladık. Bugün itibariyle de yaklaşık 14 milyon aşılamaya ulaşmış bulunuyoruz. Kitlesel bağışıklığın kazanılması ile birlikte yaz dönemine doğru eski normale dönme noktasında ciddi mesafe kat edeceğimizi ümit ediyoruz" diye konuştu.
TÜRKİYE'DEN 157 ÜLKEYE YARDIM
Türkiye olarak, salgın şartlarında dünya milletlerine tıbbi malzeme yardımı ulaştırma konusunda da sorumlu, insan odaklı, vicdanlı ve ilkeli bir tutum benimsendiğine işaret eden Şentop, “Üçüncü ülkelerin tıbbi malzeme taleplerini karşılamaya devam ediyoruz. Salgınla mücadele kapsamında 157 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa yardım sağlamış olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Tıbbi malzeme tedarikinde olduğu gibi, kendi aşılarımızı kullanmaya başladığımızda şüphesiz aşı tedariki konusunda da aynı sorumlu, vicdani ve ilkeli tutumu devam ettireceğiz. Salgın öncesinde olduğu gibi ihtiyacı olan herkese imkânlarımız ölçüsünde yetişmeye çalışarak, dünyanın en zengin ülkesi olmasak da gönlü bol bir ülke olarak bilinmekten gurur duyacağız" diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE HERKES İÇİN ÖNEMLİ
Terörle mücadelenin ise herkes için önemli bir gündem maddesi olmaya devam ettiğini belirten Şentop, terörizmin geniş bir coğrafyayı etkilediğini, geçmişe nazaran daha yeni enstrümanlar kullandığını, daha farklı ilişkiler geliştirdiğini ve vesayet savaşlarının aracı olarak muhtelif görünüm ve rollere büründüğünü açıkladı. Bölgemizde ve küresel düzeyde terörizm kaynaklı tehdit algısının ne yazık ki giderek karmaşıklaştığını söyleyen Şentop, “Terör örgütleri nefret dolu propagandalarını yaymaya, eleman devşirmeye ve masum canları almaya devam etmektedir. Bilhassa salgın sürecinde kaynakların diğer alanlara aktarılması ve alınan tedbirlerin kötüye kullanılması gibi sebeplerle terör örgütlerinin faaliyetlerinin artması tehlikesi de söz konusudur" dedi.
TERÖRİST GRUPLAR DİJİTAL PLATFORMU İSTİSMAR EDİYOR
Terörist grupların son dönemde özellikle dijital platformları istismar ettiğini anlatan TBMM Başkanı, terör örgütlerinin 'ifade özgürlüğü' gibi bazı kavramları suistimal ederek, propaganda faaliyetlerini yürütmeleri karşısında müteyakkız olunması gerektiğini söyledi. Şentop, "'Benim terör örgütüm iyi, senin terör örgütün kötü' anlayışının kabul edilemez olduğunun altını çizmek isterim. Terörün her türü ve biçimiyle mücadele aynı kararlılıkla yürütülmelidir. Bu zorlu ve çetrefilli mücadelede çifte standartlardan mutlaka kaçınmak gerekmektedir. Bir terör örgütü bir başka terör örgütü ile yürütülen mücadelede ortak olamaz. Zira terör örgütleri arasında seçici bir politika izlenmesinin müşterek güvenliğimiz bakımından menfi neticeleri olacağı muhakkaktır. Türkiye, aynı anda PKK-PYD-YPG, FETÖ, DEAŞ ve El-Kaide gibi çok sayıda terör örgütüyle mücadele etmektedir" diye konuştu.
ULUSLARARASI BARIŞ VE GÜVENLİĞE TEHDİT
Uluslararası barışa ve güvenliğe temel bir tehdit olan terörizmin Türkiye için uzun zamandır bir tehdit ve endişe kaynağı olduğunu belirten Şentop, şunları söyledi:
“Ayrım gözetmeksizin her türlü terör faaliyeti ve örgütüyle mücadelemizi kararlılıkla devam ettiriyoruz. Covid-19 salgını, kaynakların ve dikkatin sağlık alanına yönlendirilmesi nedeniyle terörle mücadele tedbirlerini olumsuz etkilemekte ve bu durum terörist gruplara harekete geçmeleri için daha fazla alan sağlamaktadır. Salgın döneminde bile terörle mücadele çabalarını sürdürmek, ülkelerimizin ve uluslararası kuruluşların önceliği olmaya devam etmelidir. Türkiye, salgın sürecinde de uluslararası planda yürütülen terörle mücadele çalışmalarına katkılarını sürdürmüş, ülkemizin yürüttüğü terörle mücadele çabalarını ikili ve çok taraflı platformlarda muhataplarına aktarmıştır. Ülkemiz, sadece Türkiye'yi hedef alanlar için değil, uluslararası güvenliğe tehdit oluşturan tüm terörist oluşumlara karşı da aynı kararlı duruşu sergilemektedir."
ULUSLARARARASI İŞ BİRLİĞİ ÖNCELİKLİ GÜNDEM MADDESİ
Mustafa Şentop, Türkiye'nin, içeride ulusal güvenliğin gerektirdiği tedbirleri hukuk devleti ve ceza adaleti temelinde kararlılıkla alırken, uluslararası platformlarda da terörizm ve radikalleşmeyle mücadeleye aktif katkıda bulunduğunu söyledi. Terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin geliştirilmesinin, çok taraflı platformlarda öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığını belirten Şentop, “Türkiye, Suriye ve Irak'taki durumun bir sonucu olarak karşı karşıya kaldığı DEAŞ, El Kaide ve yabancı terörist savaşçılardan kaynaklı tehdide karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. Türkiye'nin DEAŞ'e karşı küresel koalisyon bünyesinde kurulan Yabancı Terörist Savaşçılar Çalışma Grubu'nun eş başkanlığını üstlenmiş olması, uluslararası alanda katkı sunma kararlılığımızın bir diğer göstergesini teşkil etmektedir" diye konuştu.
DHA