YAZANLARA DEĞİL YAZDIRANA BAK!

Bugün aslında 2022’nin son yazısını yazıp mutlu yıllar dileyecektim. Fakat, çirkin bir saldırı bu isteğimi öteledi. Sözde GASTECİ olan birinin yaptığı saldırı hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Peşinen affına sığınıyorum…

Bizim meslekte de DÜRÜSTÜNÜ mercekle arar hale geldik. Hem dürüstü hem de DOĞRU BİLGİYİ verenleri. Birisi kuyuya bir taş atıyor, 40 GAZETECİ bir araya gelip bir çakıl taşını bile çıkartamıyor. Yani yalanın biri bin para. Gelelim beni böyle hiddetlendiren konuya! Antalya merkezli AKDENİZ TELGRAF isimli bir internet sitesi var. Sahibi yani her şeyi DENİZ DEMİREL adında biri. Tanışıklığım yok.

Her ne olursa olsun sonuçta bir sitesi var ve kamuoyunu sözde doğru bilgilendirmek için kurulmuş. Ama öyle görünüyor gibi olsalar da öyle yapmıyorlar bu sitede. Dün benimde çalıştığım kurumun yani LİDER MEDYA’nın ve ALGE Şirketler Grubu’nun sahibi Ender Alkoçlar hakkında ipe sapa gelmez iddialar dolu bir yazıyı kaleme almış zat-ı muhterem.



Neymiş efendim, CHP’nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal,  iktidara yakınlığı ile bilinen ALKOÇLAR’a yeni yıl da kıyak çekmişşşşlerrrrr!

Sonra? İktidara yakın söylemleriyle gündeme gelen Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’ın şirketi tarafından 2018 yılında 28 yıllığına kiralanan KONYAALTI SAHİLİ’nde bugüne kadar 15 MİLYON TL’NİN üzerinde kamu zararının tespit edilmesi üzerine ilgili ihale ve sözleşme Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal edilmişşşş!

Bu iddiaları zaten yıllar önce birileri ortaya atmış, açılan davalar tamamen ALKOÇLAR’ın lehine sonuçlanmış ve KAMU ZARARI OLUŞMADIĞI kanıtlanmıştı. Eeee. Bu nereden çıktı şimdi? Meselenin aslı AKDENİZ TELGRAF’a hem Muratpaşa hem de Büyükşehir belediyelerinin yılbaşı kutlama ilanı vermemeleri imiş.

Arkadaş bunun acısıyla arşivlere bakmadan yola çıkıp hedefe LİDER MEDYA’yı dolayısıyla ALKOÇLAR AİLESİ koymuş. Çünkü giderek büyüyen LİDER MEDYA’ya saldırıp prim yapmak niyeti var.

Yahu; resmi kurumların reklam ve ilan vermeleri belli bir yasa ve usule bağlı. Birine verdiği zaman hepsine vermek zorunda kalıyorlar böyle günlerde. Hem de ayrım yapmaksızın. KIYAK dediğiniz şey bu ise yazı konusunu ve hedefi yanlış seçmişiniz bence.

Neyse. İşin özü bizim başarılarımızdan birileri öyle rahatsız ki, eline sazı alıp tellerine vurdukça ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. ‘MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR’ misali ha bire taş atıyorlar.

Yazılanlara bakınca sormadan soruşturmadan, ortalığı karıştırmak, kendilerine de reklam verilsin diye GEL GEL yapmak için yazılmış bir yazı oluğunu görüyorum.

Bir dönem KOMPLO teorileri denendi. Bu tutmayınca İFTİRA kampanyaları yapıldı. Bu da olmayınca yalanlar dolanlara başvuruldu. Sözde gazetecilik adına ALGI operasyonu için düğmeye basanlar YARGI KARARI ile seslerini kesti.

Yazılan haberde sadece ‘ÇAMUR AT İZİ KALSIN’ mantığı güdülüyor. ‘YA TUTARSA’ misali. Bunlar tanıdık senaryolar ve oyunlar. Başarıdan duyulan HAZIMSIZLIK örneği.

Sevgili dostlar, kalem çok önemli bir şeydir. Hele hele bu kalem bir GASTECİ’nin elinde ise önemi daha da artar. Ama son zamanlarda “AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI” desem yalan olmaz.

Kalemler, ülke meselelerine vatandaşın yararına kullanılırsa tadından yenmez. Hem kendisini hem de kendisini yönlendiren sahibini yüceltir. Fakat bir de SİLAHŞORUN eline geçmişse bu kalem, vay halimize. İçinden İRİN akar. O zaman HEDEFTEKİLERİ ALLAH korusun. Art niyetli kalemlerin yazdığı her harf ortalığa pislik saçar. Tıpkı ALKOÇLAR AİLESİ’ne yapılanlar gibi.

Keşke elimizde olsa da SİLAH RUHSATI gibi KALEM RUHSATI da verebilsek bu KALEMŞORLARA. Kalemlerin suçu yok elbet. Suç ve kabahat onun UCUNU SİVRİLTENLERDE. Kendini kutsal bir çatının arkasına gizleyen bu KALEMŞORLARI tek tek saymaya kalkarsak bende sizde ruh hastası olur çıkarız.

Aslında suç bu KALEMŞORLARIN değil, onlara YAZDIRTAN gizli ellerde. Unutmadan. Sevgili DENİZ DEMİREL kardeşim. Bu meslekte 42 yılını tüketmiş biri olarak sana tavsiyem, önce kendi sitendeki YAYIN İLKELERİ’ne bir bak daha sonra yazdığın habere de iyice bak.

Belki o zaman ÇUVALDIZDAN önce İĞNEYİ kendine batırır ve kendi İLKELERİNLE nasıl çelişkiye düştüğünü görürsün. Sonrada MEYVELİ AĞACI TAŞLAMAKTAN hicap duyarsın. Bir de hatırlatma yapayım. Artık bu tür ALGI yaratma haberleri sanırım ‘DEZENFORMASYONLA MÜCADELE YASASI’na göre SUÇ sayılıyor. Hal böyle olunca konunun muhatabı da konuyu YARGIYA TAŞIYACAK gibi görünüyor.

Sonuçta ‘Adaletin kestiği parmak acımazmış' öyle değil mi?

GERİ DÖNÜYOR GİBİ

İYİ Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Başaran hakkında E.Ş., adındaki bir kadın jandarmaya başvurunca SKANDAL bir AŞK olayı patlak vermişti birkaç hafta önce. Gelinen noktada BAŞARAN görevinden İSTİFA ettiğini açıklamış ancak perde arkasında bu görevini sürdürdüğü ortaya çıkmıştı. Neyse konu bu değil.



Duyduğuma göre DARP ve TEHDİT’ten şikayetçi olan hatta 4.5 aylık HAMİLE olduğu ileri sürülen E.Ş., şikayetini geri almış ve SAVCILIK’ta TAKİPSİZLİK kararı vermiş. Buraya kadar olan konu iddia ve yargının verdiği karar. Ancak birkaç haftada E.Ş.’nin şikayet kararı ve iddialarından NASIL VAZGEÇİRİLDİĞİ konusu çok önemlidir. Tabi bu da iddia.

Gelişen bu olayın akabinde Mehmet Başaran bir açıklama yapmış ve “Baştan beri bu iddiaların siyasi rakiplerim tarafından düzenlenmiş bir komplo olduğunu söylemiştim. Türk yargısı da, bu haklılığımı verdiği takipsizlik kararı ile ortaya koydu” demiş.

“Ben Türk siyasetinin son yıllarda unuttuğu etik kurallar çerçevesinde istifa ettim.  Zaten yargıda aklanmadan siyaset yapmama kararı almıştım. Antalya’nın tüm ilçelerini, köylerini tek tek gezeceğim” sözleri ile geri döneceğinin sinyalini vermiş BAŞARAN.

Diyecek bir şey yok. Yargı kararını vermiş. Mağdur şikayetini geri çekmiş. Yorum sizin. Şimdiden MUTLU ve NİCE YILLAR diliyorum hepinize, kendini İNSAN hissedenlere.