YAŞLILIK AYLIĞI VE BAĞLANMA ORANLARI

Sosyal güvenlik sistemlerinin en önemli sonuç ve hizmetlerinden biri, sistemde olan kişilere emekli aylığı bağlanmasıdır. Sosyal güvenlik sistemine giriş sebeplerinden en önemlisi, belli yaşa gelindiğinde veya çalışamaz duruma gelindiğinde kişinin kendisine ya da çalışma hayatının sonuna gelinmeden ölüm durumunda yakınlarına geçimini sağlayacak katkı sağlanmasıdır.

***

Bu katkıya, sistemimizde genel olarak “emekli aylığı” denmekte ve bu aylığın da literatürdeki lafzıyla “yaşlılık”, “malullük” ve “ölüm” olarak üç türü bulunmaktadır.

Konunun Değerlendirilmesi

Emekli aylığına hak kazanma şartları kadar, bu aylığın hesaplanması yani miktarı da önemlidir. Kişiler açısından, sosyal güvenlik sistemindeyken, yani çalışırken, emekli aylıklarına kısa sürede kavuşmaları ne kadar önemlisiyle miktarı da o kadar önem arz etmektedir.

***

Emekli aylığının hesaplanmasında iki önemli parametre bulunmaktadır. Bunlardan ilki, kişi adına sisteme bildirilen veya ödenen prime esas kazanç, ikincisi de aylık bağlama oranıdır. Emekli aylığı çok genel anlam ve ifadeyle, bu iki parametrenin çarpımı sonucunda hesaplanıp bulunmaktadır.

Dolayısıyla, aylık bağlama oranının yüksek veya düşük olması bağlanacak olan aylığın miktarını doğrudan etkilemektedir. Aylık bağlama oranı sosyal güvenlik sistemimizde yaş çalışma süresine bakılmaksızın maktu bir oran olarak belirlenmiş ya da çalışma süresine bağlı olarak belirlenmiştir.

***

Bilindiği üzere, 2008 yılında sosyal güvenlik reformu yapılarak her üç sosyal güvenlik kuruluşu birleştirilmiş ve mevzuatlarında da norm ve standart birliği sağlanmaya çalışılmıştır.

Sosyal güvenlik reformu çerçevesinde, 5510 sayılı Kanunla da her üç statü için aylık bağlama oranları da ortak olarak yeniden belirlenmiştir. Ancak, bu birliktelik kamu görevlileri için Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa çalışmaya başlayanları kapsamaktadır.

***

Sosyal güvenlik sisteminden önce gerek bazı dönemler itibarıyla gerekse de statüler arasında emeklilik türleri açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Emeklilik türlerinden yazımızın giriş bölümde bahsedilmiştir.

***

Sosyal güvenlik reformundan önce SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı olarak üç farklı statü söz konusu olup, bu statüler için 5510 sayılı Kanunda hizmet akdiyle çalışanlar “4/a” (eski SSK), tarımda dahil kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar “4/b” (eski Bağ-Kur) ve kamu görevlileri de “4/c” (eski emekli sandığı) olarak adlandırılmıştır.

Sosyal güvenlik mevzuatı açısından da, “08/9/1999 tarihi öncesi (4447 sayılı Kanun)”, “08/9/1999-1/10/2008” ve “1/10/2008 sonrası” olarak üç farklı dönem söz konusudur.