YARIŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR
Aday adaylığı süreci, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın aday isimlerini ilan etmesiyle son buldu ve asil yarış şimdi
başlıyor. Hem adaylar için hem de aday adayları için.
***
Adaylar kalan kısa zamanda kendilerini ve projelerini
vatandaşa anlatabilmek rakiplerinden bir adım veya bir kaç adım öne geçerek 31
Mart’ta zafere ulaşabilmek için yoğun mesai harcayacaklar. Yani kampanya dönemi
olarak gördüğümüz süreyi çok yoğun geçirecekler.
***
Elbette birçoğu zaten aday olacakmış gibi her türlü
hazırlığını yapmıştı ancak yine de resmi aday olarak vatandaşın karşısına
çıkabilmek, onlara aday olarak söz verebilmek çok daha farklı olur. Tabi onları
en çok zorlayacak olan meselelerden birisi de meclis üyeliği listesi.
***
Her siyasi partide onlarca hatta yüzlerce isim sıralamaya
girebilmek için müracaat etti. Bir de müracaat etmeyip teşkilatların kontenjanı
olacağını düşünürsek o listeyi hazırlayanın yerinde olmayı asla istemem. Çünkü
o kadar aday arasından işinin ehli olanları bulmak, yol arkadaşı olarak seçim
yapmak hiç kolay olmayacak çünkü.
***
Burada da ehliyet, liyakat ve bulunduğu bölgeye hizmet
edebilecek olanı seçmek çok çok önemli elbette. Adayların kampanya sürecinde
belki de en çok zorlanacakları durumlardan bir tanesi bu. Adaylar bu zorluğu
yaşayacaklar da peki aday adayları?
***
Onlar zannetmeyin ki ununu eleyip elek asacaklar. Onların
işi çok çok daha zor. Çünkü şimdi her birisi nefisleri ile yarışacak.
"Benim ismim açıklanmadı, aslında hak eden bendim, sahada güçlü idik ama
kulis zayıf olunca kaybettik" gibi cümlelerle yeni sayfa açabilmek için
vicdan rahatlaması yapacaklar.
***
Bazıları da ya çevresindeki şakşakçıların, yalakaların
gazına gelip başka yerden aday olma girişiminde bulunacaklar ya da
kazanamadıysam kaybettiren olurum anlayışı ile aday adaylığı sürecinde
"onlarda bizim kardeşimiz, değerimiz, elbette onlar da layıkıyla bu işi
yapabilir" dedikleri kişilere zarar vermenin bir yolunu bulmaya
çalışacaklar.
***
Bu sözlerim elbette hepsi için geçerli değil ama koltuk ve
makam hırsı, dava ve hizmet adamlığının önüne geçenleri tarihte gördüğümüz
örnekler gibi bu günlerde görebiliriz.
***
Elbette herkesin ve her kesimin beklentileri karşılanamaz
ancak siyasette de uzun soluklu yol yürüyenlerin de kazandığı gün gibi
aşikardır. Günü birlik düşünüp basit hesap yapanlar ise her zaman olduğu gibi
kaybetmeye mahkumdur.