YARIM ASIRLIK SİPSİ SEVDASI

Burdurlu Hüseyin Demir (60) ilkokulda tutulduğu sipsi sevdasına ömrünü adadı. Yaklaşık 52 yıldır sipsiyle uğraşan, bu müzik aletinin hem imalatı hem de icrasını yapan Demir, katıldığı yarışmalarda da sipsi çalarak dünya şampiyonu oldu. Hüseyin Demir, "Bugüne kadar 70 binden fazla sipsi yapmışımdır. Sipsinin yaşaması ve gelişimi için emek harcamayı sürdüreceğim" dedi.

Burdur'un Dirmil ilçesi Asmabağ köyünde ilkokul ikinci sınıfta 8 yaşındayken sipsi yapımına merak salan Hüseyin Demir, 52 yıldır sipsinin hem imalatını hem de icrasını yapıyor. Bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında sanatçılar ve bu işe meraklılar için sipsi üretimi yapan Hüseyin Demir, yıllardır Gazi Caddesi'ndeki iş yerinin üst katında faaliyetini sürdürüyor. Bugüne kadar katıldığı çeşitli yarışmalarda da sipsi çalarak derece elde eden Hüseyin Demir, sipsiyle olan serüvenini Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı.

'1968 YILINDA SİPSİ İLE HAŞIR NEŞİR OLDUM'

Hüseyin Demir, "İlkokul ikinci sınıfta çocuk ruhumla başladığım sipsi serüvenim 52 yıldır devam ediyor. Uluslararası arenada bu küçücük müzik aletiyle iki altın, bir gümüş madalya aldım. İnşallah yenilerini almaya devam edeceğim. İlkokul ikinci sınıfta okuduğum 1968 yılında sipsi ile haşır neşir oldum. İlk sipsimi kendim yaptım. İlk akşam 9-8'lik bir parçayı çaldım. İnşallah unutmam diyerek uyudum. Sabah uyandığımda yeniden aynı parçayı çaldım. Sipsiye başlama serüvenim budur" dedi.

'MÜZİKTE MUTLAKA ÇEVREDEN ETKİLENMEK GEREKİYOR'

İlkokul öğretmeni Faik İnce'nin teşvikiyle müziği biraz daha pekiştirdiğini ve sonrasında 20 yıl onunla müzik yolculuğu yaptığını söyleyen Demir, "Müzikte mutlaka çevreden etkilenmek gerekiyor. Duyguların, o bölgedeki sanatçıların çalma tekniklerini, nefes tekniklerini ve parmak uygulamalarını çok dikkatli bir şekilde hem dinleyip hem izlemek gerekiyor hem işitmek gerekiyor. Müzisyenin en önemli özelliği kulaktan sesi sağlam olarak almasıdır" diye konuştu.



'PATENT ALINMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR'

52 yıldır sipsiyle uğraştığını ve birçok aşamadan geçtiğini kaydeden Demir, "Bugüne kadar 70 binden fazla sipsi yapmışımdır. Dünyada ülkemizde pandemi illeti var. Bu da bizi eve hapsetti. 3,5 ay dükkanımı açmadım. Pandemi döneminde evde yaklaşık 1000 sipsi yaptım. Sipsinin yaşaması ve gelişimi için emek harcamayı sürdüreceğim. Konservatuvardaki, radyodaki müzik icracıları ile zaman zaman fikir alışverişi yapıyoruz. Dirmil'de sipsi çok önemli. Patent alınması için çalışmalarımız devam ediyor. Sipsi, Erzurum'da da çalınır, İzmir'de de çalınır ama her yerin nefesi ve tekniği çok farklı oluyor. Radyoda iki Burdurlu sanatçı var Ferhat Erdem ve Şahin Akay. Hepimiz birbirimizden farklı çalarız" dedi.

'ALTIN MADALYA KAZANDIM'

Sipsiyle ferdi olarak 1986 yılında İngiltere'de Dünya Halk Çalgıları Yarışması'na katıldığını anlatan Hüseyin Demir, "32 ülke arasında dünya ikincisi oldum. ABD'den gelen ekip birinci oldu. Galler'den gelen ekip ise üçüncü olmuştu. 2011 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Oda Orkestrası ile Bulgaristan'a gittik. Oradaki Uluslararası Halk Çalgıları Yarışması'na katıldım ve orada altın madalya kazandım. 2013 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın referans olduğu yarışmada Azerbaycan Bakü'de düzenlenen yarışmaya bir öğrencimle katıldım ve orada da altın madalya kazandım" diye konuştu. Sipsinin su kamışından yapıldığını aktaran Demir, kamışın cinsinin çok önemli olduğuna işaret etti.

Yabancı müzisyenlerin sipsiyi ilginç bulduklarını da kaydeden Hüseyin Demir, "Sipsiyi merak edenlere gönderiyorum. Genelde İskoçlar, Almanlar ve Japonlar sipsiye ilgi duyuyor" dedi.

DHA