9. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi
TBMM Adalet Komisyonu’nda 9. Yargı Paketi’nin ilk görüşmeleri tamamlandı. Kanun teklifi Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Teklif ile sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle işlenen hakaret suçu, uzlaştırma kapsamından çıkarılıyor.
Kamuoyunda "9. Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda
kabul edildi.
Teklifle, İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik yapılacak.
Buna göre, elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışta teklifler
arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve
her halde 1000 Türk lirasından az olamayacak.
Açık artırma süresinin son 10 dakikası içinde yeni bir
teklifin verilmesi halinde açık artırma 3 dakika uzatılacak. Uzama süresi
içinde yeni bir teklif verilmesi halinde açık artırma süresi her yeni teklifin
verilmesinden itibaren 3 dakika uzatılacak. Son uzama süresi içinde yeni bir
teklif verilmezse mal en yüksek teklif verene ihale edilecek. Uzama sürelerinin
toplamı bir saati geçemeyecek. Bir saatlik süre Adalet Bakanlığının kararıyla
kısaltılabilecek, uzatılabilecek veya kaldırılabilecek ve bu kararlar
Bakanlığın resmi internet sitesinde duyurulacak.
Aynı Kanunu'nun Ek 1'inci maddesindeki düzenlemeyle de
parasal sınırlarda yeniden değerleme oranında artırma yapılması sonucunda
belirlenen sınırların 10 Türk lirasını aşmayan kısımlarının dikkate
alınmayacağı hükmü, 1000 Türk lirasını aşmayan kısımların dikkate alınmayacağı
şeklinde değiştirilecek. Yeniden değerleme sonucu belirlenen parasal rakamın
1000 lirayı geçmeyen küsuratı dikkate alınmayacak.
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal
sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye
mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen
kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal
sınırlar esas alınacak.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Avukatlık
Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Adli yardım ödeneğinin barolar arasındaki
dağıtımında, birden fazla baronun bulunduğu illerde, her 5 bin nüfus için
tespit edilecek toplam puanın yüzde 30'u o ilde bulunan barolar arasında eşit
olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten
sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek
puana göre dağıtılacak.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı'nda
soru sorulacak alanlar arasına "milletlerarası hukuk",
"milletlerarası özel hukuk", "genel kamu hukuku ve sosyal
güvenlik hukuku" eklenecek. İhtiyaç duyulması halinde bu alanlara,
yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilecek.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı'nda
soru sayısı 100'den 120'ye çıkarılacak. Sınavlara yeni alanların eklenmesi ve
sınavların yapılma şekli ile sınavlara ilişkin diğer hususlar Hakimler ve
Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü
alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi
Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun tek hakimle çözümlenecek
davalara ilişkin 7'nci maddesindeki parasal sınırlar; her yıl, bir önceki yıla
ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesi hükümleri
uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından
geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanacak. Tek hakimle çözümlenecek
davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, miktar artırımı yapılan hallerde
ise artırımın yapıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.
İDARİ YARGILAMA USULÜ
KANUNU'NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
İdari Yargılama Usulü Kanunu'ndaki değişikliğe göre de
konusu 31 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve
idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi
mahkemelerince verilen kararlar kesin olacak, bunlara karşı istinaf yoluna
başvurulamayacak.
Aynı kanundaki değişiklikle, konusu 920 bin Türk lirasını
aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan
davalar, konusu 270 bin Türk lirasını aşıp 920 bin Türk lirasını aşmayan vergi
davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan ve istinaf kanun
yolu incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden karar verilen davalar temyiz
edilebilecek.
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda öngörülen parasal sınırlar;
her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci
maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında,
takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanacak. Bu
şekilde belirlenen sınırların 1000 Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate
alınmayacak.
Duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davaların
belirlenmesinde davanın açıldığı; istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek
kararların belirlenmesinde ise ilk derece mahkemesi veya bölge idare
mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınacak.
Ancak nihai karar tarihinden sonra parasal sınırlarda meydana gelen artış,
bölge idare mahkemesinin kaldırma veya Danıştay'ın bozma kararı üzerine yeniden
bakılan davalarda uygulanmayacak.
HAKİM VE SAVCI
YARDIMCILIĞI MÜLAKATI'NA ÇAĞRILACAK ADAY SAYISI DEĞİŞİYOR
Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sınavı'nda soru sorulacak
alanlar arasına, milletlerarası hukuk ve milletlerarası özel hukuk eklenecek.
İdari Yargı Hakim Yardımcılığı Sınavı'nda ticari işletme-şirketler hukuku alanından
da soru sorulabilecek.
Hakim ve Savcı Yardımcılığı mülakatına çağrılacak aday
sayısında değişiklik yapılacak. Mevcut kanun hükmüne göre iki katı fazlası
çağrılırken düzenlemeyle ilan edilen kadro sayısının bir katı fazlası aday
mülakata çağrılacak.
Hakimler ve Savcılar Kanunu'ndaki diğer bir değişiklikle
Adalet Müfettişlerinin görev ve yetkileri belirlenecek.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda, Yargıtay
Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay
Başsavcısı, Yargıtay Birinci başkanvekilleri, Danıştay başkanvekilleri,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları,
Yargıtay ve Danıştay üyeleri, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, birinci sınıf hakim
ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ve diğer hakim ve
savcılara "15.000" gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan
katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenecek.
YEDİEMİN
OTOPARKLARINDA SAHİPLERİ TARAFINDAN TESLİM ALINMAYAN ARAÇLARIN SATIŞI
Karayolları Trafik Kanunu'ndaki değişiklikle buluntu olması
nedeniyle veya kanun hükümleri gereğince trafikten men edilerek alıkonulan ve
sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan veya aranmayan yediemin
otoparklarındaki araçların satış usulü yeniden belirlenecek. Bu durumdaki
araçların sicilinde bulunan satılamaz, devredilemez, haciz, ihtiyati haciz,
rehin gibi şerhler için ilgili kurumlara, bu araçların satılacağı hususu
bildirilecek ve satış işlemlerine başlanacak, araçların üzerinde bulunan tüm
şerhler ayrıca bir işleme gerek olmaksızın, satış tarihinden itibaren kalkmış
sayılacak varsa tescil kayıtları buna göre düzeltilecek.
İşlem yapılacak aracın tanıtımına yarayan şasi veya motor
seri numaralarının bulunmaması veya düşmüş olması ya da tamir veya tadil gibi
nedenlerle silinmiş yahut tahrip edilmiş olması durumunda bu eksiklikler satış
işlemini gerçekleştirecek kurum tarafından ilgili mevzuat kapsamında
tamamlanarak araç satışa hazır hale getirilecek. Aracın tescil kaydındaki
haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler satış sonrasında satış bedeli
üzerinde devam edecek. Satış konusu aracın vergi, ceza veya prim gibi borçları,
satıştan önceki sahibine ait olup mülkiyet ilgiliye tüm borç ve yüklerinden ari
olarak geçecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla muhafaza
ve satış için yapılan giderler, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine
ve tamamlanmasına dair giderler ve vergi, resim veya harç gibi malın aynından
kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan tutarın tüm alacaklıların
alacağını karşılaması halinde hak sahiplerine Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun ve İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde dağıtılacak ve
bakiye bir tutar bulunması halinde bu tutar, muhafaza edilecek, kamu
bankalarında nemalandırılacak ve satıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde
müracaat halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenecek. Beş yıl içinde
herhangi bir müracaatın olmaması halinde söz konusu bedeller Hazine'ye irat
kaydedilecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla muhafaza
ve satış için yapılan giderler, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine
ve tamamlanmasına dair giderler ve vergi, resim veya harç gibi malın aynından
kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan tutar, tüm alacaklıların alacağını
karşılamazsa sıra cetveli yapılmak üzere ilgili kuruma gönderilecek.
Teklifle, Kamulaştırma Kanunu'na madde eklenecek. Buna göre
de mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 8 Ekim 1956 tarihine
kadar, kamulaştırma işlemlerine dayanmaksızın kamulaştırma kanunlarının amacına
uygun olarak fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olan taşınmazlar, ilgili kamu
kurum ve kuruluşları adına tahsis tarihinde kamulaştırılmış sayılacak.
Taşınmazda kamu hizmetinin nitelik ve amacına uygun şekilde
tesis veya yapının inşa edilmiş olması, bu Kanunun uygulanması bakımından
fiilen tahsis kabul edilecek.
Bu durumdaki taşınmazlardan tapuda kayıtlı olanların kayıt
sahipleri veya mirasçıları; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zilyetleri ya
da mirasçıları tahsis tarihi itibarıyla zilyetlikle iktisap şartlarının
gerçekleşmiş ve fiili tahsis tarihinden itibaren 10 yıl geçmemiş olması
koşuluyla, iptal edilen 221 sayılı Kanun'un belirlediği süre içinde sadece
taşınmazın fiili tahsis tarihindeki rayiç bedelini isteyebilecek.
Bu madde kapsamındaki taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963
tarihine kadar açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte
olan bedel davalarında bu madde hükümleri uygulanacak.
Birinci fıkraya göre kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar
hakkında 12 Ocak 1963 tarihinden sonra bu taşınmazlara bağlı olarak bedel dahil
ileri sürülen talepler kabul edilmeyecek. Bu hüküm, 12 Ocak 1963 tarihinden
sonra açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan davalar
hakkında da uygulanacak.
Bu madde kapsamında açılan ve görülmekte olan davalarda
mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri maktu olarak
belirlenecek.
Kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar, tapuda kayıtlı ise
ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine açılacak dava ile ilgili
idare adına tescil edilecek. Tapu kaydı olmayan taşınmazlar, tahsisin mahiyeti
bakımından tescile tabi ise ilgili idare adına kayıt tesis olunacak. Bu
işlemler harca tabi olmayacak.
Teklifle, Anayasa Mahkemesinin "kadının soyadına"
ilişkin iptal kararı doğrultusunda, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlemeye
gidilecek. Bu değişikliğe göre kadın, evlenmekle kocasının soyadını alacak.
Kadın, evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı
başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilecek. Kadının
soyadı, kendi soyadı ile önceki kocasının soyadından oluşuyorsa kadın bu
soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde
kullanabilecek.
TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen, kamuoyunda "9.
Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda Türk
Medeni Kanunu'nda bazı düzenlemelere gidilecek.
Buna göre, koca, ana veya çocuk, soybağının reddi davasını
açarak babalık karinesini çürütebilecek. Bu dava, dava açma hakkına sahip diğer
kişilere karşı açılacak.
Ana doğumdan, çocuk ise ergin olduğu tarihten başlayarak en
geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olacak.
Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya
gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi
hallerinde baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası,
doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya
hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde
soybağının reddi davasını açabilecek.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına,
birlikte evlat edinmede ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları; tek
başına evlat edinmede ise ana veya baba adı olarak evlat edinenin adı
yazılacak. Evlat edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm
uygulanacak.
Teklifle, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye
Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'a madde eklenecek.
Buna göre, istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk
dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından
kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı görevli olduğu
kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderecek. Bir aylık sürenin
bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemeyecek.
HAKARET SUÇUNDA VE
UZLAŞTIRMADA YENİ DÜZENLEMELER
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret
suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun fiilin
gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek.
Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu,
uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak.
Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma
teklifinde bulunulduktan itibaren 7 gün içinde kararını bildirmediği takdirde,
teklifi reddetmiş sayılacak.
Uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit
edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç, soruşturma konusu
suç nedeniyle tazminat davası açılamayacak.
Uzlaştırmacı olmak için hukuk mezunu olma şartı getirilecek.
Uzlaştırmacılar, hukuk fakültesi mezunlarının yer aldığı, Adalet Bakanlığı
tarafından belirlenen uzlaştırmacı listelerinden görevlendirilecek.
Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda
sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar
verecek. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside
bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde durma kararı verilecek. Durma
süresince zamanaşımı işlemeyecek. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi
halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunacak.
Teklifle, Çocuk Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Buna
göre, sosyal çalışma görevlileri, mahkemeler yerine Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri
Müdürlüklerine atanacak.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait
taşınmazlarla ilgili işlemler nedeniyle değerli kağıt ve işlem bedeli
alınmayacak, kamu kurum ve kuruşlarına herhangi bir katılım payı ödenmeyecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Harçlar Kanunu'nda sayılan yargı
harçlarından muaf olacak. Genel Müdürlüğün dava, icra takibi ve geçici hukuki
koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve işte teminat gösterme zorunluluğu
olmayacak. Bu hüküm, Genel Müdürlüğün idare ve temsil ettiği mazbut vakıflar
adına taraf olduğu dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi
her türlü dava ve iş hakkında da uygulanacak.
Vakıf kültür varlıklarının restorasyon veya onarım karşılığı
kiralama işlemlerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.
Anayasa Mahkemesinin, bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini
iptal etmesi dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Anayasa
Mahkemesi kadrolarına ilişkin düzenlemeler yapılacak.
Teklifle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki parasal sınırlarla
ilgili düzenlemelere gidilecek. Buna göre parasal sınırlar her takvim yılı
başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl
için Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme
oranında artırılması suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen sınırların
bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal
sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye
mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen
kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal
sınırlar esas alınacak.
ARABULUCULUK
DÜZENLEMELERİ
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda öngörülen
değişikliğe göre, anlaşma belgesinin taraflarından biri, icra edilebilirlik
şerhi verilmesinden sonra tapu müdürlüğünden tescil talebinde bulunabilecek.
Tapu müdürlüğünce taşınmaza ilişkin mevzuatta öngörülen gerekli inceleme ve
değerlendirme yapıldıktan sonra resmi senet düzenlenmeksizin tescil talebi
yerine getirilecek.
Ayrıca taraflardan birinin geçerli bir mazeret
göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin
sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek
ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile karşı tarafın ödemekle
yükümlü olduğu yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacak. Ayrıca bu
taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenen vekalet
ücretinin yarısına hükmedilecek.
Arabuluculuk eğitimini tamamlayan ve mesleğinde 20 yıl
kıdeme sahip olanlar, yazılı sınava girmeden arabuluculuk siciline kayıt
olabilecek.
TMSF'NİN KAYYUM
OLARAK ATANMASI
Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, silahlı
örgüt, silahlı örgüte silah sağlama, terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği
hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere veya
malvarlığı değerlerine kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, düzenlemenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu (TMSF) kayyum olarak atanabilecek.
Bu halde kayyumluk hak ve yetkileri bakımından Bankacılık
Kanunu'nda TMSF'ye verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanacak. Şirketlerin
genel kurul yetkileri, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın TMSF
tarafından kullanılacak. Bu şirketler veya malvarlığı değerleri TMSF'nin
gözetiminde, TMSF'nin atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun
olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilecek.
Bu şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin mali durumu,
ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle şirketin veya
varlıklarının ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına
veya feshi ile tasfiyesine TMSF tarafından karar verilebilecek. Satış ve
tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı
değerleri, kayyum temsilcileri ya da TMSF tarafından yerine getirilecek.
Satış ve tasfiye işlemlerinde, azınlık hisselerinin
sahiplerinin rızası aranmayacak. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya
malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar, şirket veya
malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilecek.
Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra
kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar açılan bir
hesapta nemalandırılacak. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TMSF
Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar
bakımından taraf ehliyetine sahip olacak.
Kayyumluk görevi TMSF tarafından yürütülen şirketler,
açtıkları davalarda harçtan muaf olacak. TMSF'nin kayyum olarak atanmasına
karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun 128'inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir
kararları, kayyum yetkisinin TMSF'ye devriyle birlikte kendiliğinden kalkacak.
TMSF'nin kayyum olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı
değerlerini yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya
da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler
ile bu kapsamda yapılan işlemler hakkında, Bankacılık Kanunu'nun 127'nci
maddesi uygulanacak.
TMSF'nin kayyumluk görevi kapsamındaki karar ve işlemlerine
karşı açılan davalar, Fon'un merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde
görülecek.
Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt
Yüksel, teklifin kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, görüşmelerin
yaklaşık 20 saat sürdüğünü belirtti.
Teklifin komisyon sürecinin verimli ve başarılı geçtiğini
ifade eden Yüksel, komisyondaki görüş ayrılıklarına ilişkin hükümlerle ilgili
AK Parti Grubunun, ilgili bakanlıklar ve diğer paydaşlarla gerekli etki analizlerini
yapacağını bildirdi.
Yüksel, iktidar ve muhalefet partisi milletvekillerinin
vereceği destekle Genel Kurulda teklifin kabul edileceğine inandığını dile
getirdi.
AA