Yapay zekâ teknolojisi 2025’te kaosa neden olabilir
Teknolojinin ilerlemesine bağlı olarak her geçen gün geliştirilen yapay zekâ teknolojisi, yeni yılda da çok daha fazla yenilikle kullanımda olacak.
2023 yılında kullanıma sunulan ve kullanım amacına göre fayda veya zarar sağlayabilen yapay zekâ teknolojisi, her geçen gün yenileniyor. İnsanların gündelik hayatta kullanmaya başladığı yapay zekâ teknolojisi, bazı durumlarda hayatı kolaylaştırırken bazı durumlarda ise kaosa neden olabiliyor. Bilgi kirliliğinin yanı sıra dezenformasyon gibi durumlara da neden olabilen yapay zeka, 2025 yılında farklı yeniliklerle kullanımda olacak. 2023 yılında açıklama yaparak Yapay zekanın 2024 yılında birçok yeniliği beraberinde getireceğini ifade eden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, 2025 yılına ilişkin tahminlerde bulundu.
KUANTUM
BİLGİSAYARLAR, DEVLET SIRLARINI AÇIĞA ÇIKARABİLİR
Normal bilgisayar ile 300 yılda çözülen şifrelerin kuantum bilgisayarlar ile 10 saniyede çözüleceğini ifade eden Doç. Dr. Sefer Darıcı, “2023 yılında yapay zekâ ile alakalı 2024 yılına ilişkin yapmış olduğumuz tahminlerde yeni ses teknolojilerinin ortaya çıkacağı, ticaret ve finansal piyasalarda farklı yapay zekâ algoritmalarının etkinleşeceği, sanatçılar ve gazeteciler ile alakalı çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştuk. 2025 yılı için ise yapay zekâ da ki gelişmeleri göz önünde bulundurursak çok daha öte bir noktaya taşıyabiliriz.
2025 yılı için bilim insanlarının Q Günü olarak ifade
ettiği durum çok büyük bir önem taşımaktadır. ‘Q Günü’ şu anda şifreleme
mekanizmalarının kuantum bilgisayarlar sayesinde çok kısa bir süre içerisinde
çözülebileceği ve birçok şifre yapısının eskisi kadar koruma sağlamayacağından
kaynaklı kamunun, finanslar piyasaların ve birçok özel kurumunda etkileneceği
ifade eden bir kavramdır. Kuantum bilgisayarlar, normal bir bilgisayarın
şifreleme mekanizmasını çözebilmesi için gerekli 300 yıllık süreyi 10 saniyeye
kadar indirebiliyor. Kamu için çok kritik bir noktaya sahip olan özellikle
savunma sanayi ve kamusal alt yapıların şifreleme mekanizmalarının çok kısa bir
süre içerisinde Kuantum bilgisayarlar sayesinde çözülebilir. Kötü amaçlı
saldırılarında gerçekleşebileceğini ifade etmektedir. Bu durumun en büyük
tehlikeleri gizli projeler, kamusal alanda harcama yapılan işlerin ortaya
çıkması veya kamuda yetkili kişilerin şifrelerinin çok kısa bir sürede kırılabilmesi
anlamına geliyor” dedi.
“YAPAY ZEKÂ İLE
DOLANDIRICILIK OLAYLARI ARTACAK”
Yapay zekâ ile gerçekçi videoların üretilmeye başlandığını ifade ederek bu videoların dezenformasyona sebep olabildiğini kaydeden Doç. Dr. Sefer Darıcı, “2025 yılı itibariyle bizler birçok sanatçının sesinden ve görüntüsünden aslında onların hiç söylemedikleri şarkıları hiç bulunmadıkları videoları izleyeceğiz. DeepFake teknolojinin çok daha ileri bir noktaya gelmesiyle beraber habercilerin çok büyük zorluklar yaşayacağını da söyleyebiliriz. Çünkü aslında var olmayan görüntüler ve bilgiler habercilere gerçeğinden ayrılmayacak bir şekilde iletildiği zaman haber olarak servis edilme riski de söz konusu.
Bu gerçeğinden ayırt edilemeyecek görüntüler habercilerin belki de
en büyük problemlerinden bir tanesi olacak. Bu nedenle kaynak kim olursa olsun
nereden gelirse gelsin herhangi bir içerik mutlaka ve mutlaka kendi öz
denetiminizden, Reality Checker gibi uygulamalarla bunların kontrol edilmesi
gerekiyor. 2025’te buna ilişkin sıkıntıların çok daha ileri bir noktaya
geleceğini var sayıyoruz. Önümüzdeki 2 boyunca buna ilişkin çok daha büyük
problemlerle karşılaşacağız. Özellikle dolandırıcılık amacıyla kullananlarda
çok fazla olacaktır. Sosyal medyadan gördüğünüz kişilerin gerçek görüntüsünden
ve sesinden ayırt edemeyeceğiniz akademisyenler, bürokratların ve siyasilerin
sanki demeç vermiş gibi, gerçek bir görüntüymüş gibi kullanıldığını ve hatta
bundan birçok kişinin etkilendiğini, finansal piyasaların dahi etkilenebileceği
bir döneme de girmeye başlıyoruz. Hızlı olunması gereken durumlarda da Reality
Checker yine gibi uygulamalar kullanılarak bu en azından bir ön onay
alınabilir” şeklinde konuştu.
MÜZİK VE SİNEMA YAPAY
ZEKÂ DOKUNUŞU
Yapay zekâ teknolojisinin birçok sektörde boy göstereceğini dile getiren Darıcı, “2025 yılı için özellikle Hollywood benzeri ve Hollywood'a adeta taş çıkartan sinema filmlerinin karşımızda olduğunu göreceğiz. Yapay zekâ tarafından üretilmiş ve gerçeğinden ayırt edemeyeceğiniz film sahnelerinin çok daha kısa sürelerde, çok daha az maliyetle üretildiğini ve sinema sektörünün de bundan çok farklı şekilde etkileneceği bir döneme de giriş yapmış olacağız. Bu tarzda sinema filmleri artık kendisinden bahsettirmeye başlayacak.
Yapay zekâ tarafından aslında gerçek olmayan üretilmiş sinema oyuncularının meşhur olacağı bir döneme de girmeye başlıyoruz. Ses sanatçıları da bundan ciddi anlamda etkilenecekler. Yapay zekâ aslında birçok seslendirmeyi kendisi yapabiliyor. Yapay zekânın yapmış olduğu seslendirmelerle ilgili gerçeğinden ayırt edilmesi noktasında teknik anlamda çok daha uğraştığınız zaman bu gerçeğinden ayırt edilemiyor. Vefat etmiş bir sinema sanatçısının herhangi bir görüntüsünün yeni bir filmde oynatıldığına da şahit olabiliriz. Bu nedenle özellikle görsel teknolojideki ses teknolojilerindeki bu kopyalama ve DeepFake benzeri yapılar önümüzdeki süreç içerisinde bizleri gerçekten rahatsız eden ve problemler oluşturan bir noktaya getirebilecek” diye konuştu.
İHA