Yapay zekâ ile hekimlerin iş yükü azaltılabilir
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, günümüzde yapay zekâ yazılımlarının sağlık alanında dünyada binden fazla merkezde kullanıldığını belirterek, “Hedef, hekimlerin iş yükünü azaltmak ve kararlarını desteklemektir. Yapay zekâ, tıbbi görüntülemede teşhis oranını artırır, raporlama zamanını kısaltır” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, yapay zekânın tıpta kullanımı hakkında açıklamalarda bulundu. Yapay zekânın veriyi anlamlandırarak bilgiye ve klinik karar desteğine katkı sağladığını dile getiren Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan 500'den fazla yapay zeka algoritmasının yüzde 85'inin görüntüleme, yüzde 75'inin ise radyoloji odaklı olduğunu ifade etti.
“DÜNYADA BİNDEN FAZLA
MERKEZDE KULLANILIYOR”
Günümüzde yapay zekâ yazılımlarının sağlık alanında dünyada
binden fazla merkezde kullanıldığını işaret eden Alkan, şu bilgileri paylaştı:
“Binlerce görüntü, bu sistemler kullanılarak radyolog ve
klinisyenlerin görüşüne sunulmaktadır. Hedef, hekimlerin iş yükünü azaltmak ve
kararlarını desteklemektir. Yapay zekanın performansı kullanılan verilerin
kalitesine bağlıdır. Yapay zekâya 'öğretme' aşamasında veri toplama, işaretleme
ile uzman değerlendirmesi en önemli basamaklardır. Verileri doğru ve etik
kullanmak, uzman değerlendirmesi basamağında hekim kontrolündedir.”
“İŞARETLEME SÜRECİ
YAVAŞ, DEĞERLENDİRME SÜRECİ UZUN OLABİLİR”
Tıp alanında yapay zekâ çalışmalarının diğer alanlara göre
daha karmaşık olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “Çünkü tıpta, yeterli veri
mevcut değildir, olan verilere de erişim kısıtlıdır. Tetkiklerin çekim
standartları birçok kurumda değişken ve yetersizdir. YZ model eğitimleri için
işaretleme yapacak radyolog veya klinisyene ulaşıma genellikle zordur. Bu
yüzden işaretleme süreci yavaş, değerlendirme süreci de uzun olabilmektedir. YZ
sistemlerinde güvenlik ve güvenilirlik düzenlenmesi ile denetim
mekanizmalarının bulunmaması eksiklik olarak kabul edilir” ifadelerine yer
verdi.
“YAPAY ZEKÂ İLE
TEŞHİS GECİKME SÜRESİ 7 SAATTEN 43 DAKİKAYA DÜŞTÜ”
Yapay zekânın tıpta kullanıldığı alanların tıbbi
görüntülemeden robotik cerrahiye kadar uzandığını belirten Uzm. Dr. Alkan,
şunları söyledi:
“Yapay zeka ile tıbbi görüntülemede tanı oranını artırır,
raporlama zamanını kısaltır. Yapay zeka tabanlı acil triyaj ile hem zamandan
tasarruf hem de acil durumlarda vakaların daha kısa zamanda tanı alması ve
müdahale yapılması sağlanır. YZ çalışmalarında, kritik hastalardaki tanıda
gecikme süresinin 7,2 saatten 43 dakikaya düştüğü gösterilmiştir.”
“TÜMÖRLERİN
GÖRÜNTÜLEME VERİLERİNİ VE GENETİK MUTASYONLARINI ANALİZ EDER”
Yapay zekanın başta kanser araştırmaları olmak üzere birçok
farklı alanda katkı sunmaya başladığını söyleyen Uzm. Dr. Alkan, “Yapay zeka
ile kanser araştırmalarında yaygın kullanılan radiogenomics, tümörlerin
görüntüleme verilerini, bu tümörlerin genetik mutasyonlarını veya gen expresyon
profillerini analiz eder. Bu sayede hastalığın genetik yapısı ve görüntüleme bağlantısı
ile prognoz ve tedavi yanıtı değerlendirilir. Böylece, kişiye özel tedavi
yaklaşımlarının geliştirilmesinde büyük potansiyele erişilir. Yapay zeka
destekli tıbbi eğitim ve öğretim de sağlanabilir. Yapay zeka tabanlı 3 boyutlu
görüntüler ile anatomik yapılar cerraha gösterilebilir, girişimsel işlemlerin
başarısı arttırılıp komplikasyon oranı azaltılabilir. Ayrıca cerrahi sonrası da
hastaların risk skorları belirlenebilir. Torasik onkolojide yapay zeka
kullanımı ile akciğer kanseri taraması ile erken tanı ve tedavi sağlanabilir.
Pet-bt korelasyonu ile tümörlerin karakteristiği ile gereksiz biyopsi yapma
işlemleri azaltılabilir. Yapay zekâ, böylece kişiselleştirilmiş tıp
uygulamalarına katkıda bulunur” dedi.
Akciğer hastalıklarında yapay zekâ kullanımına da değinen
Uzm. Dr. Alkan, “Akciğer hastalıklarında yapay zeka kullanım alanları olarak
nodül tespit ve takibi, akciğer kanseri tespit ve takibi, interstisyel AC
hastalığı tespit ve takibi, pulmoner emboli, KOAH tespit ve takibi olarak
sayılabilir. Diğer tıbbi branşlarda ise meme, prostat kanseri tespiti ile felç
(inme) tanısında kullanımı sayılabilir” şeklinde konuştu.
“YANLIŞ NEGATİFLİK VE
YANLIŞ POZİTİFLİK, ENDİŞELERE YOL AÇABİLİR”
Yapay zekâ kullanımlarında yanlış negatif ve yanlış pozitif
sonuçların varlığı ve oluşturacağı sorunlara dikkat çeken Uzm. Dr. Alkan,
“Yapay zeka ile yanlış negatiflik, teşhis ve müdahaleyi geciktirebilir. Ayrıca
tek bir konuya odaklanırken farklı ciddi bir durum için gecikmeye vesile
olabilir. Bunun dışında, yanlış pozitiflik oranı yüksek olduğunda da hasta ve
klinisyende endişeye yol açabilir ve gereksiz tetkik istemine sevk edebilir”
dedi.
“YAPAY ZEKÂ KARAR
VERİCİ DEĞİL, DİJİTAL YARDIMCI KONUMUNDA OLMALI”
Yapay zekânın insana göre hızlı, tutarlı, ölçeklenebilir ve
her yerden ulaşılabilir olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “İnsan ve yapay
zekâ işbirliği, gelecekte tıbbi görüntüleme alanında daha yaygın bir model
olacaktır ancak unutulmamalıdır ki, empati, yorum ve karmaşık karar alabilme,
insana özgü beceriler olup yapay zeka bunu sadece destekleyebilir. Klinik karar
destek sistemlerinde yapay zeka, doktorların yanındaki dijital yardımcılar
konumundadır” ifadelerini kullandı.