YANLIŞ KENTLEŞME AFETLERİ GETİRİYOR

Türkiye’deki kentleşme sürecine paralel olarak değişim ve dönüşümün hızlı bir şekilde gerçekleştiği en popüler kıyı kentlerden olan Antalya’da, bu süreçte sorunlar ve eksiklikler ortaya çıkmaya devam ediyor. Kentin değişim aşamasında ortaya çıkan sorunlarına değinen TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu, “Antalya son 50 yılda turizmin gelişimine paralel olarak, kentleşme açısından hızlı bir değişim göstermiştir. Nüfus artışı, göç, turizm sektörünün ilerlemesi, ekonomik faaliyetlerdeki çeşitlilik ve uzmanlaşma, yaşam koşullarındaki değişiklikler, arazi değerlerindeki artışla değişen talep ve isteklerle birlikte kent sosyal, ekonomik, fiziksel anlamda değişim, dönüşüm geçirmiştir ve geçirmeye devam etmektedir.  Bu süreçte kent mekansal olarak yayılmakta, kentsel alan kullanımları farklılaşmakta, tarım alanları hızla kentsel alana dönüşmekte, açık ve yeşil alanlar, kıyılar yapılaşma baskısı altında kalmakta, ulaşım ve çevre sorunları baş göstermektedir” dedi.

YANLIŞ KENTLEŞME POLİTİKALARI

Nüfus yoğunluğunun her geçen gün arttığı Antalya’da, yanlış kentleşme politikalarından dolayı birçok doğa olayının doğal afete dönüştüğüne vurgu yapan Manavoğlu, şöyle konuştu: “1950’li yıllarda başlayan Antalya planlama çalışmaları, 1980 planının doğru öngörülerle ve korumacı planlama yaklaşımı, özellikle 1990-2000 yılları arasında Antalya’da göçle birlikte hızlı bir nüfus artışı olmuş, kent 81 il içerisinde en yüksek nüfus artış hızını yakalamıştır. Bundan sonraki süreçte yapılan özellikle parçacıl planlama yaklaşımları, plan değişiklikleri, belediyelerin yapılaşmayı yeterince denetleyememesi, değişen kanun ve yönetmelikler, imar afları ve yanlış kentleşme politikaları kentlerimizdeki sorunları arttırmıştır. Sorun yanlış kentleşme politikalarıdır. Günümüzde yaşadığımız birçok doğa olayı yanlış kentleşme politikalarından dolayı afete dönüşmektedir. Özellikle yaşadığımız pandemi süreci de göstermiştir ki en çok salgın yayılımının ortaya çıktığı yerler kentsel yerleşim merkezleri ve yapılaşmış alanlardır. Bu yaşanılan süreçten dersler çıkarmak geleceğe yönelik geliştireceğimiz planlama yaklaşımlarında bize yol gösterecektir.”

“KENT DİNAMİKLERİ BİR ARAYA GELMELİ”

Akıllı kent uygulamalarından, her türlü afete karşı kenti dirençli hale getirecek planlama çalışmalarının yapılması gerektiğinin altını çizen Başkan Manavoğlu, kentteki dinamiklerin bir araya gelerek, iklim ve yerel değerlerin göz önünde bulundurulduğu çalışmaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

SADIK ÇETİN SADAK