YANINDAYIZ MANAVGAT

Gündemimiz maalesef yangın ,canım ülkemin her yerinden can yakan ,yürek burkan görüntüler her gün sosyal medyamıza düşmekte üzerine yorumlar yapıp acılarımızı klavye üzerinden  bir bardak çay ve klima serinliğinde paylaşıyoruz . Yüreğimiz dağlaniyor ama akşam nerde yemek yesek diye plan yapmaktanda geri kalmıyoruz . Aslında biz ne olup bittiğini tam olarak ta anlamıyoruz yeşilin ,siyaha döndüğünü kendi gözlerimizle görmeden de anlayamacağız. Evlatlarımız beton yığınları arasında top bile oynayamadıkları,saklambaç oynarken ağaç arkasına değilde betonun arkasına saklandıklarında ,çimlerde değil de betonda düşüp dizlerini parcaladıkların da  anlayacağız . Artık kaçacak bir ormanimizda yok maalesef . Neyse tabi bunlar yıllardır konuşulan sorunlar zaten ,çarpık yapılaşma belediyelerin çıkar kaygısı ile yanlış projelere imza atmalarından kaynaklı olan işler bunlarda konuşulmalı elbet ama inşallah başka bir köşede ...

Nerde kalmıştık...

Yangınlar hala sönmedi . Kimi yerde soğutma çalışmaları başlamışken ,başka bir yerden kızıl alevin gökyüzünü turuncuya boyadığını duyuyoruz . Neyseki iletişim ağımız sosyal medyalar sayesinde çok hızlı bazen yalan ,bazen yanlış, bazen taraflı, bazende sallama haberler duysakta her şeyden haberdariz . Tabi burada düşünmemiz gereken başka bir konu daha var maddi ve sosyal kayıplara yol açan afet kadın erkek,çocuk toplum genelinin yara alması ve onarılması ..Toplumun kaynaklarını tüketen ve insanları çaresiz bırakan afet gelecekle ilgili planlamaları aksattı çünkü.

Doğal ve yapay afetlerin yol açtığı kırım ve yıkımlar toplum sağlığımız üzerinde olumsuz etki eder. Afetler sosyal,ekonomik ve fiziksel kayıplar ortaya çıkarır, günlük yaşam faaliyetlerini durdurur, insanların genel hayat akışını kesintiye uğratır.

İnsanların biyolojik ve psikolojik sağlıkları bozulur, ortaya birçok hastalık çıkar.

Yaşanan travmanın insan

üzerindeki etkileri sanılanın ötesinde de ağır seyreder.

İlk 24 saatte meydana gelen

duygu durumu şok dönemidir.

Şok döneminde:

İrkilme,algıda hassasiyet, kısıtlılık, muhakeme güçlüğüne dayalı olarak kararsızlık durumu, hafızada problemler, yoğunlaşma zorluğu,panik ya da dona kalma durumu gözlenir.

İki ile altı gün  tepki dönemidir.

Kaygı, sinirlilik, umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk, değersizlik fikirleri, çaresizlik,

özgüven eksikliği, kendini yalnız hissetme ve gerçek hayattan kopuk hissetme ile duygu karmaşası yasanir.

Titreme, bulantı, çarpıntı, kas ağrıları, baş dönmesi, yorgunluk, yerinde

duramama, uyku problemleri, iştah değişimleri, korkutucu, dehşete düşüren rüyalar ve kâbuslar görme gibi  fizyolojik tepkiler yaşanır . Buna bağlı olarak toplumlarda afetlerden sonra iki üç gün süren  " kahramanlık evresi" denilen  dönem vardır. Bu devrede bireysel çabalar ön plandadır. Herkes kendi başının çaresine bakar.

Belli bir süre sonra yardım ekipleri devreye direr. Bireylerde "yardım ekipleriyle" beraber çalışma isteği ortaya çıkar.

Afetzedeler sinirli olur ve her şeye karışırlar. Bunları önlemek isteyen profesyonel ekiplere karşı öfke ortaya çıkar.

Afete maruz kalan toplumlarda gözlenen tepkiler ve evrelerine balayı evresi adı verilir. Balayı evresinde afetzedelerde "Benim başıma gelenler tam bir felaket, bana yardım yapılmalıdır." anlayışı ortaya çıkar.

Afetzedeler için yerel, ulusal ve uluslararası bütün kaynaklar seferber olur ve daha önce yaşadıkları hayat standardını yakalamaları sağlanır .

Afet sonrası toplumlarda hayal kırıklığı evresi ilk üç aydır yani  afetzedelerin durumu kısmen  düzene konulduktan sonra yardım ekiplerinin bölgeden ayrılması üzüntü ve

kaygı ortaya çıkarır. Afete uğrayanlar gelecekleri ile ilgili endişeye kapılırlar.

Afete maruz kalanlarda terk edilmişlik ve yalnızlık duygularının yaşanması sık görülen bir tablodur.

Kendisini yalnız bırakılmış ve ihmal edilmiş hisseden mağdurlar da psikiyatrik hastalıklar da ortaya çıkar.

Ve son olarak ,

Düzene Dönme Evresi altı ay ile  otuzalti ay sürer.

Afete maruz kalanlar imkânlarını büyük ölçüde yitirmişlerdir. Onların ellerinde kısıtlı imkânlar kalmıştır, ne yapacaklarını şaşırırlar .Mevcut imkânlarını değerlendirmeye başlarlar.

Yeni duruma ayak uydurmaya  ve hayata tutunmak için girişimlerine hız verirler.

Bütün bu evreleri atlatacak olan Manavgat ile  yine yeniden birlik olup , yeşil bir manavgat için çalışacağız. Ve bu gün  biz orada yaşayan insanların yaralarını  hep birlikte saracağız .

Yanındayız Manavgat ....